8 Kasım günü, TBMM genel kurulunda Vergi Usul Kanını ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşüldü. Bu teklife göre, Cemevlerinin aydınlatma giderleri Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından karşılanacak. Belediye ve il özel...
8 Kasım günü, TBMM genel kurulunda Vergi Usul Kanını ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşüldü. Bu teklife göre, Cemevlerinin aydınlatma giderleri Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından karşılanacak. Belediye ve il özel idareleri Cemevlerinin yapım, bakım ve onarımını gerçekleştirebilecekler. Ayrıca Cemevlerine indirimli veya ücretsiz içme ve kullanma...
“Ah moremo! Tanrı kimsenin başına vermesin yurtsuzluğu. Hürriyetini kaybetmiş prangalı mahkuma dönüyor insan. Bu mahkumiyette insanın zihin kapısı hiç kapanmaz. Her zaman başka düşünceye, başka acıya, hasrete, umuda açılır. Yaşama geçmek istersin ama başaramazsın. Yaptığın şey sadece ayakta kalma uğraşıdır.” Yukarıdaki alıntı, Musa Karbadağ’ın Belge Yayınları’ndan çıkan “Su Karadan...
Faşist Erdoğan iktidarı boğazımıza yumruk düğümlenmeden tek bir günümüz geçmesin diye uğraşıyor sanki… Her sabah bir operasyon, her gün bir katliam, gözaltılar, tutuklamalar, saldırılar, kimyasallar, bombalar… Aynı gün hüznü ve sevinci yaşadık. Bir yandan tutuklanan TTB Merkez Konsey Üyesi Başkanı Şebnem Korur Fincancı için üzüldük, diğer yandan aylardır ağır...
Halkımızın çok güzel bir söz vardır, “Bi ava veguheztinê re aş nazivire / Taşıma su ile değirmen dönmez”. Bu güzel söz tam da Erdoğan’ın Diyarbakır Mitinginde düştüğü durumu anlatıyor adeta. Çevre il ve ilçelerden devletin tüm imkanları ile insan taşımalarına rağmen “değirmen dönmedi”. Olmadı, ne yaparlarsa yapsınlar işe yaramadı....
Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL KHK’ları ve ardından yapılan Anayasa Referandumu ile birlikte mevcut Cumhuriyetin temel siyasal yapısını değiştiren ve onu mevcut haliyle fiili olarak sona erdiren bir ara döneme, yani interregnum’a girdi. Bu mecradan yaklaşan seçimlere dair fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. Günlük reaksiyon ve tepkiler...
Türkiye devleti ve AKP-MHP ittifakı alenen savaş suçu işliyor. Erdoğan bu savaş suçunun birinci dereceden sorumlusudur. 20 yıldır İktidarını dincilik (bunun getirisi çok kalmadı toplumda) milliyetçilik, ırkçılık, cinsiyetçilik, homofobi üzerinde yürütüyor. Bütün dünyanın halkalarının gözü önünde, 25 yıldır emperyalist devletlerin desteğini alarak Kürt halkına karşı topyekün savaş yürütüyor. Erdoğan...
İran’da feminist oluşumun ve kadın hareketinin özellikleri – talepleri, stratejileri, taktikleri, etkinliği ve başarıları – ulusal ve uluslararası düzeylerde farklı sosyoekonomik gelişmelere, devlet politikalarına, siyasi eğilimlere ve kültürel bağlamlara göre değişiklik gösterdiği iddia edilerek, kabaca 8 döneme ayırarak inceleniyor... Dünya’nın pek çok bölgesinde savaş, grev ve isyan gündemi var....
Coğrafyalar, gelenekler, diller, dinler, ülkeler değişse de patriarkanın hakim olduğu her yerde kadına yönelik baskı, sömürü ve tahakküm farklı tonlarda da olsa varlığını sürüdüyor. Kadınlar bu kuşatma altında nefes almakta zorlanıyor. Devletler ise bu erkek egemen düzenle işbirliği içerisinde kadın düşmanı uygulamaların yürütücüsü durumunda. Dünyanın her yerinde kadınlar erkekler...
Dünya genelinde yükselen siyasi gerilim Türkiye’deki kritik eşiği daha da karmaşık hale getiriyor. İç ve dış dinamikler, tarihsel ve aktüel gerilimler hepsi üst üste biniyor. Ayrıntısını herkesin takip ettiği bu kritik süreçte sahada herkesin malumu 3 ana hat görünüyor. Bunlardan birincisi liderliğini Erdoğan’ın yaptığı dinci – milliyetçi AKP-MHP çizgisi....
8 Mart 1979, Tahran. Yüz bini aşkın İranlı kadın, Humeyni’nin getirdiği başörtüsü yasasını protesto etmek için sokaklarda. Altı gün sürecek protestoların ilk günü… Kalabalığın içinde yalnız bir kadın, yürüyüşü kamerasıyla ölümsüzleştiriyor: Hengameh Golestan. Golestan fotoğraf çekmeye 1972’de başlıyor. O günlerde İran’da sadece birkaç tane kadın fotoğrafçı var. Fotoğraf çekmenin gerçek bir...