fbpx

MÖP: Enternasyonalist devrimci Samiyel Temiz’i kaybettik

Paylaş

Uzun yıllar Asuri / Süryani / Keldani ilerici hareketi içerisinde, enternasyonalist bir devrimci olarak faaliyette bulunan Samiyel Temiz hayatını kaybetti. Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP), yaşamını kaybeden enternasyonalist devrimci Samiyel Temiz için açıklamada bulundu.

MÖP, MDD, MHK adına yapılan ortak açıklamanın tam metni şöyle:

Demokratik Sosyalizm Perspektifini, Enetrnasyonal Devrimci Mücadeleyi Son Ana Kadar Savunan Samiyel Temiz Arkadaşı Kaybettik!

Zamanı değildi. Süryani ulusu değerli bir üyesini kaybetti.

MHK, MÖP ve MDD Adına; Temiz Ailesinin Acısını Paylaşıyor, ‘’Riso Basimo Li Ekarso Kula!!’’

Süryani İlerici Gençlik Birliği, Hiruso / Özgürlük Dergisi, Asuri / Süryani / Keldani Demokratik İnisiyatifi, Mezopotamya Demokratik Değişim Partisi ve Mezopotamya Kültür Derneği Kurucu Üyesi Samiyel Temiz 2024.01.10 tarihinde yakalandığı hastalığa karşı, her ne kadar direndiyse de, artık yaşamın tabiat kanununa göre, bir noktadan sonra fizik direncini yitiriyor ve öylece Samiyel Temiz arkadaş kendinden önce ki yıldızlara karışmıştır!

Mezopotamya’nın, Turabdin Bölgesi, tarihi Midyat Kazasında 1959 yıllarında Dünya ya gözlerini açmış, Grigo Familjesinin bir üyesidir. Midyat M.Ö. bir merkez, bazı nedenlerde çoğu kez boşaldı, en son yüzlerce yıl önce Grigo Familjesi buraya yerleşmiş, o günden sonra Midyat boşalmamış. İlk okulu o dönemin koşullarında Midyat ta okumuş. Dünya ya geldiği yıllar, siyasal yaşamın iki kutuplu olduğu, Sovyetler Birliği dünyadaki tüm ezilenlere destek sunduğu, Emperyalist, Kapitalist Sömürgeciliğe karşı, Ulusal, Toplumsal Kurtuluş Mücadelelerin bir bir başarıya ulaştığı, ABD’nin Sömürgeci despot sistemleri iktidarda tutmak için, onlara her türlü desteği sunuyordu. Türkiye de siyasi çalkantıların, ırkçı Türk devletin 1956 yıllarında Rum halkına İstanbul da uyguladığı Pogromun üzerinden 4 yıl geçmişti. Mezopotamya da yaşayan Süryaniler, siyasal, sosyal, kültürel ve dinsel baskı altında bir yaşam mücadelesi içindeydiler. Böylesi bir atmosferde Dünya ya gözlerini açan bir insan, doğası gereği onu bekleyen çok acılar olacağı malumdu. Samiyel okul yıllarında sempatik, arkadaşları arasında sevilen ve cesur bir yapısı vardı. Bu dönemde; Turabdin Bölgesinde yoğun bir Süryani nüfusu var.

Samiyel Temiz 1968 kuşağının dünya enternasyonalist devrimci, sosyalist mücadelelerin bir üyesiydi!

Küba Devrimi Fidel Castro ve Che Guvera, Vietnam Mücadelesi Ho Chi Min onların idolüydü!

George Habaş ve Nayıf Havetme dönemindeki Filistin Devrimci mücadelesine büyük değer verirdi!

Tüm ulusların sömürüsüz özgürce birlikte yaşayacağı bir dünya hayal ederdi!

1915 Seyfo/soykırım Süryani ulusunun acılı onuru ve kimliğidir derdi! Buna sahip çıkılması, hiçbir koşulda taviz verilmemesini söylerdi!

Süryani ulusunun iç çelişkilerden uzak olmasını hep vurgulardı!

İsveç sosyal demokrat perspektifinden uzaklaştığını, ABD’nin kuklası haline geldiğini söyler, İsveç ülkesine yakışmayan bir durumla karşı karşıyadır derdi!

Süryani halkının birlikte yaşadığı uluslarla, demokrasi kültürü içinde onlarla dayanışma içinde olmasını savunurdu!

Kürt halkının demokrasi mücadelesine büyük önem veridi. Kürt halkı bu perspektifle kendi öz kimliği ile buluşabileceğini, halklarla doğru bir ilişki içinde olacağını söylerdi!

Süryani gençliğinin ulusal, toplumsal bir perspektifle örgütlenmesi şart olduğunu, gençlik bir toplumun geleceği ve direncidir derdi!

Mezopotamya’da PKK’nin ideolojisiyle gelişen özgür kadın harekâtına çok değer verirdi.

Süryani kadını da muhakkak özgürlük perspektifi ile örgütlenmelidir derdi!

Türkiye Devrimci Sosyalist Sol İçinde İbrahim Kaypakkaya, TKP-ML TİKKO’ya önem verir. İbrahim Kaypakkaya; Türk devletini yaşıttı olan liderlerden daha iyi analiz etti ve kendi yolunu seçti, soykırımcı Kemalizm’den uzaklaştı derdi! !915 Seyfo/soykırım üzerine Türk devletin inşa olduğunu, bu yüzden Kemalizm-ırkçılık-şovenizm-sömürgecilik-faşizmdir derdi!

Kadının demokrasi mantığı ile örgütlü olduğu toplumlar, hep gelişmelere doğru ilerler ve dünya medeniyette katkısı olur vurgusunda bulunurdu!

Saygı değer yoldaş; bizler bu perspektif doğrultusunda, mevcut dünya siyasi arenasında hep olmaya, halkımızı temsil etmeye özen göstereceğiz!

Ayrılışın çok üzücü oldu, yalnız doğa kanununa karşı yapacak bir şey yok..

MHK, MÖP ve MDD olarak, seni saygı, hürmet ve minetle hep anacağız!

Sürekli mazlumdan yana, hep zalimin ve zalimlerin karşısında durdun!

Selam sana: mert, cesur, misafirperver, dost, dayanışmacı ve hayır sever insan…!!!

Ne mutlu sana, hep onurluca anılacaksın!

Samiyel gençlik yıllarında İstanbul şehrine her Süryani genci gibi akrabalarının yanına gidip, orada kuyumculuk sanatı ile uğraştı. İstanbul Türkiye’nin merkezi şehri dünya da sayılı güzel şehirlerden biri idi. Hele Rumların İstanbul da yoğun bir nüfusa sahip oldukları dönemde, İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden biriydi. İstanbul da çalıştığı dönemde, yeni bir sosyal, kültürel yaşam ve siyasal bir yelpaze ile karşılaştı. Burada birkaç yıl kaldıktan sonra, 1974-75 yıllarında, diğer Süryaniler gibi, bu sefer Almanya ya göç etti. Almanya da Asur demokratik örgüt propagandalarını duyar, ulusal yurtseverlik kültürüyle karşılaşır, etkilenir bu kültüre meyilli olur. 1976- 77 yıllarında sosyal demokrasinin aktif olarak işlendiği İsveç ülkesine gelir. İlkin Helsinborg taraflarında kalır, burada bulunan diğer Süryani gençleriyle birlikte, ulusal, kültürel faaliyetlerin geliştirilmesi için bir dernek açarlar. Daha sonraki yıllarda Süryanilerin yoğun bulunduğu Södertälje alanına geçer. Süryaniler buralarda yoğun bir sosyal yaşam çabası içindeler, İsveç ülkesinin sunduğu maddi, manevi, sosyal, siyasal, kültürel ve dinsel özgürlük imkanlarından yararlanmaktadırlar. Burada dillerini, kültürlerini, sosyal faaliyetlerini hiçbir baskı altında kalmadan, özgürce pratikleştirme ve yaşamaktadırlar.

Mezopotamya da iken, Türkiye bu hakları onlara yasaklamıştı, bu hakları dille getirenleri gereken cezaya tabii almaktaydı. Kendi özü ile tanışan Süryaniler, Türk devletin tabir ettiği ‘’cemaat’’ değil, bir ulustular ve dünya da sayılı kadim uluslardan biri idiler. Bu tarihsel gerçeklikle, isveç ülkesinin sunduğu sosyal demokrasi imkanları sayesinde oldu. Süryani halkı tarihsel gerçeği ile buluşurken, aynı zamanda dünya da gelişen siyasal atmosfer ile karşı karşıyaydı. Tabii burada sosyal yaşam imkanların iyi olması nedeni ile, yaşamın diğer alanlarında da gelişmeler ilerlemekteydi. Süryaniler Mezopotamya / Betnahren de oynadıkları güzel futbolu buradaki imkanlarla daha da geliştirmiş, kendi isimleri ile özgürce takımlarını kurmuştular. Özellikle dünya da etkili olan sol demokrasi perspektifinden, İsveç sosyal demokrasi kültüründen iyice etkilenmiştiler. Bu durum onları, dünya da var olan, çelişki, çatışma ve savaş nedenlerinin hangi zihniyetlere ait olduğu, bu zihniyetlere karşı nasıl karşı durulacağı konusunda, Süryani gençlik ciddi bir çaba içerisindeydi. Samiyel bu gençliğin bir parçasıydı. Ulusal, yurtsever kültürünü ado dan almış, toplumsal demokrasi ve enternasyonla mücadeleye sosyalizm ile devam etmiş. Samiyel ve arkadaşları Süryani ilerici gençlik birliği ile Süryani ulusal, toplumsal sorunu etrafında örgütlenip, halklarla diyalog ve dayanışma içinde yer alıp, dünya da bulunan sosyalist yelpaze ile birlikte oldular. Böylece Süryani ulusal, toplumsal sorununu halkların gündemine taşırmaya çalıştılar. Samiyel sigb ve buna ait çıkan özgürlük/hiruso dergisinin kurucu üyesi idi. Maddi durumu iyi olması, mert bir karaktere sahip olması nedeni ile, finans konusunda katkıları büyüktür. Samiyel, bu ulusal, toplumsal çalışmaya büyük bir coşku ile atılır, görevlerinde disiplinli ve ciddidir. Onun mert, disiplinli, coşkulu, moralli ve cesur yapısı arkadaşlarına da moral vermekte, sevilmektedir. Samiyel siyasi faaliyet yanında, sosyal yaşam içinde de başarılıdır. Aynı zamanda sorgulayan, eleştirisini açık dille getiren biriydi. Enternasyonal bir görev için, Bulgaristan komünist partisi ile bir Türk arkadaşı ile görüşmeye giderlerken, orada bulunan Türklerin yaşadıkları kültürel baskıyı görünce, klasik sosyalizm sistemini sorgulamaya başladı. ‘’bu sistem sosyalizmden uzak, kapitalizme yakın bir sistem anlayışıdır’’ dedi. Bunun doğru bir yaklaşım olmadığını hep dile getirirdi. Sosyalizmde doğru özgürlüğü ve demokrasiyi savunurdu. Samiyel 1980 yıllara doğru yaşamını hayat arkadaşı, edibe ile birleştirdi. İki erkek ve iki kızı oldu. Rabi ismindeki genç yaşta oğlu, bir trafik kazasında yaşamını yitirdiğinde, Samiyel adeta kendini derin bir acıya kapamıştı. Çünkü Rabi geleceği parlak bir gençti. Akıllı, cesur ve mert biriydi. Samiyel onu İsveç sosyal demokrasi perspektifi ile geliştirmeye özen gösteriyordu. Bu yüzden adeta Samiyel çok üzülmüş, yıllarca yas tutmuştu. Her şeye rağmen, umudunu yitirmiyor ve gelişmeleri takip ediyordu. Bu kırık kalbi ile, arkadaşlarına, dostlarına hep yardım elini uzatıyordu.

ASK-Dİ, MDDP ve MDD döneminde maddi ve manevi bütün imkanlarını çalışmaya seferber etti. Onun bu katkıları, bizleri yeni insanlarla buluşturması, böylesi bir çalışmadan büyük moral alıyorduk. İnsanlar arasında toplumsal medeni ilişkilere, diyaloglara çok değer verirdi. Birlikte çok değerli faaliyet yürüttü, havro / arakadaş..

Rabi’yi saygı ile anıyoruz.

Bir insan mert ise; onun cesur olduğunu, vicdanlı, hayırsever ve adaletli olduğunu bilmek lazım.

Samiyel bu karakterde biriydi. Kapısı sürekli arkadaşlarına, dostlarına açıktı. Eşi edibe hanım da aynı karakterde olduğundan, Samiyel çok mutluydu. Bizlerde edibe hanımı yakından tanımamızdan dolayı, kendisine, şahsında tüm aileye baş sağlığı dileriz.

Yoldaşımızın ardında kalan zengin tablo, onun yüreklerde hep yaşayacağını gösteriyor. Ne mutlu insan oğluna, ardında güzel, manevi ve ahlaki değerler bırakması, bu manevi değerler onun sadece fiziki ayrıldığını, manevi olarak yaşadığını gösteriyor.

Değerli yoldaşımız; sosyalizme, büyük değer verdiğini, hele ki bu üçüncü dünya savaşında, yeniden dünyanın demokratik sosyalizme ihtiyacını tartışmalarda vurguluyordun. Dünyayı kapitalizmin sarmaladığını, bir felakete sürüklediğini, insanlardaki ‘’moral değerlerini’’ çökertildiğini, dünya gençliğini egoizmin bataklığına sürüklediğini dile getirirdin. Analizlerin çok yerindeydi. Birlikte çok sohbetlerimiz oldu, mertliğini, misafirperverliğini ve olgun yaklaşımlarını çok gördük. HDP/DEM üzerinde olumlu tartışmalar, dile getirirdin ve faşist devlet sisteminin demokrasi önünde büyük bir engel olduğunu, hep vurgulardın. Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunması, demokrasi için, legal demokratik mücadele açısından büyük bir kayıp olduğu söylerdin. Bu değerli analizler, birer tarihi anı kaldı. 

Selam sana değerli arkadaş, yoldaş ve dost insan.

Zel başlomo havro myakro!

Ne mutlu insana ve herhangi bir insan oğluna ardında; insanlar, guruplar ve topluluklar tarafından anılması. Samiyel temiz arkadaş: insanlığı, cesareti, mertliği, fedekarlığı, inanç kararlığı ve dayanışmacı ruhuyla hep akıllarda olacaktır.

Mezopotamya Özgürlük Partisi