Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu (ICG), Taliban yönetiminin politikalarına tepki olarak yardım faaliyetlerini durduran Batılı ülkelerin, Afganistan’daki kadınlara daha fazla zarar verdiğini savundu.
Grubun bugün yayımladığı raporda, Batılı ülkelerin bu adımlarla Afganistan’daki kadınların önemli hizmetlere erişmesini zorlaştırdığına dikkat çekildi.
Raporda, Afganistan’daki ekonomik krize ve kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmesine işaret edilirken, Batılı ülkelerin yardımları kesmesinin, kadınların karşılaştığı tehlikelerin etkisini iki kat artırdığı belirtildi.
Taliban yetkilileriyle doğrudan görüşülmesi gerektiğinin vurgulandığı raporda, Batılı ülkelere çoğu kadının ana geçim kaynağı olan tarım politikalarına destek sağlamaları ve insani yardımlara fonlamaları artırmaları çağrısında bulunuldu.
ICG’den Graeme Smith, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: ”Bağışçılar, Taliban’ın kadınların temel özgürlüklerine getirdiği kısıtlamalardan iğrenerek Afganistan’dan uzaklaşıyor. Ancak kadın haklarına dair bir mesaj göndermek amacıyla yardımları kesmek, tüm Afganlar için durumu daha da kötüleştirmekten başka işe yaramaz. Taliban’ın kadın düşmanlığına verilecek en ilkeli yanıt, kadınlara ve diğer savunmasız gruplara verilen zararları azaltmanın yollarını bulmaktan geçiyor.”
Kadınların ve kız çocuklarının eğitimine yasak getirdikten sonra Taliban, 24 Aralık’ta da kadın personelin sivil toplum kuruluşlarında (STK) çalışmalarını ikinci bir duyuruya kadar askıya almıştı. Kadın personelin işlerine son vermeyen STK’lerin lisanslarının da iptal edileceği duyurulmuştu.
Bunun üzerine Birleşik Krallık merkezli Çocukları Kurtarın Vakfı, Norveç Mülteci Konseyi ve İsviçre merkezli CARE gibi kuruluşlar, karara tepki olarak ülkedeki çalışmalarını durdurmuştu.
Birleşmiş Milletler (BM) de devreye girerek Taliban yönetimiyle görüşmüş ve yasakta istisnalar yapılmasını istemişti. Taliban ise eğitim ve sağlık alanında görev yapan kadın personelin STK’lerde çalışmasına izin vermişti.
CARE’in Afganistan’daki biriminden Melissa Cornet ise bunun STK’lerin faaliyetlerini tam olarak gerçekleştirmesini sağlamadığına dikkat çekerek, şunları söyledi: ”Kadın insani yardım çalışanlarına yasaklama getirilmesi, nüfusun yarısına ulaşmamızı engelliyor. Ülkedeki kültürel normlar nedeniyle erkek yardım görevlileri kadınları ve kız çocuklarını yardım almaları için kaydedemiyor, bunu başka kadınların yapması gerekiyor.”
Norveç Mülteci Konseyi’nden Beck Roby de benzer şekilde STK’lerin verimli çalışamadığını belirterek, “Kadın personel olmadan, ülkedeki durumun kadınlar üzerindeki etkisine ilişkin anlamlı değerlendirmeler yapmakta güçlük çekiyoruz” dedi.
BM Afganistan Özel Temsilci Yardımcısı Markus Potzel ise geçen ay Taliban yetkilileriyle yaptığı görüşmenin ardından, yasakların tamamen kaldırılmasını talep ederek, “Afganistan yeni bir kriz dönemine giriyor. Taliban’ın kadınların eğitimine ve yardım kuruluşlarında çalışmasına yönelik yasağı tüm Afganlara zarar verecek” demişti.
ABD’nin Ağustos 2021’de Afganistan’dan çekilmesiyle Taliban önce Kabil’in daha sonra da tüm ülkenin kontrolünü ele geçirmişti.
Washington ise Afganistan’ın ABD’deki 7 milyar dolarına el koymuştu. Bu miktar, Afganistan ekonomisinin yaklaşık yüzde 40’ına denk geliyor.
Kaynak: Independent