Bu yazı ulus devlet değil, Türkiye halklarının çıkarları perspektifinden Lozan Antlaşması’na bakan bir yazıdır. Kısaca, Lozan Antlaşması’nın Türkiye’nin resmi devlet ideolojisinin birinci sınıf vatandaşı olarak gördüğü kendini Türk ve aynı zamanda Sünni Müslüman olarak...
Bu yazı ulus devlet değil, Türkiye halklarının çıkarları perspektifinden Lozan Antlaşması’na bakan bir yazıdır. Kısaca, Lozan Antlaşması’nın Türkiye’nin resmi devlet ideolojisinin birinci sınıf vatandaşı olarak gördüğü kendini Türk ve aynı zamanda Sünni Müslüman olarak niteleyenlerin dışında kalan halklar ve inanç gruplarına olan yaklaşımı ve etkisinden bahsediyor. 24 Temmuz 1923...
Toros Korkmaz yazdı: “Türkiye’de hiçbir Müslüman azınlık yoktur; çünkü Müslüman nüfusun çeşitli unsurları arasında hiçbir ayırım gözetilmemektedir” 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması[1], Türkiye’nin Britanya İmparatorluğu, Fransız Cumhuriyeti, İtalya Krallığı, Japon İmparatorluğu, Yunanistan Krallığı, Romanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (Yugoslavya) ile imzaladığı uluslararası bir antlaşmadır. Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’nda savaştığı devletlerle...