fbpx

Önce kazandırmadık, şimdi kaybettireceğiz!

Paylaş

Sanki her şey tepetaklak oldu. Seçim akşamına kadar hepimizin kaygıları, korkuları, endişeleri ve elbette umutlarımız, hayallerimiz, beklentilerimiz vardı. Hepimiz iktidarın böyle sessiz sedasız gitmeyeceğini de biliyorduk. Kimsenin muhalefeti koltuğa buyur edeceği yoktu. Hiçbir zaman sarayın zaferi altın tepside sunacağını düşünmedik. Aksine gitmemek için her şeyi göze alacağının sonuna kadar farkındaydık. Biz kaybedip düşersek, kalkar yolumuza yeniden devam ederiz. Ama bu iktidar kaybederse tarihin çöplüğünde yerini alacağını yargılanacağını çok iyi biliyor. O yüzden hesaplar daha ince daha planlı.

Nerdeyse kazandırdığına inandıracak düzeyde manipülasyon var. Bu faşist iktidar bombaların patlamasından, insanların ölümünden oy artıran bir iktidar. Çalması cabası. Artık bunların yetmeyeceğini de biliyordu. Çalmanın zor olduğunu, bombaların işe yaramadığını AKP iktidarı bizden daha iyi gördü. Demokrasi var diyor. “Güven oyum var” diyor. Taktik değiştirdi. Böl, parçala, dağıt yöntemi partiler için kullanıldı. Baraj sorunu kalmadığı için tıpkı TİP gibi MHP de ittifak çatısı altında değil ayrı seçime girdi. Bir yandan sağcı gerici Hüda-par ile birleşti.

Kadın ve halk düşmanları mecliste

Türkiye siyasetinde sağın ölmüş dinamikleri yeniden hortladı. Demokrasi, eşit ve özgür yaşama karşı olan unsurlar güç kazandı. Bu seçimlerde ön plana çıkan en önemli sonuç milliyetçi halk düşmanları ve gerici kadın düşmanlarının güçlendiği ve çocuk tecavüzcülerinin bundan sonra meclis çatısı altında en yüksek perdeden siyaset yapacağı gerçekliği oldu sanırım.

Kazanabiliriz!,

Elbette ki eksikler, yetersizlikler, yanlışlar konuşulur, tartışılır. Kazanırken hepimizin payı var ise kaybederken de hepimiz ortağız. Ama önce hesabını göreceğimiz, göndereceğimiz bir iktidar var. Şimdi bunları konuşmak zaman ve oy kaybettirmekte başka işe yaramayacak. Emin olun herkes durumun farkında. Yeri ve zamanı geldiğinde eleştiri ve özeleştiri hakkımızı kullanacağız.

Devletin bütün imkanları, 21 yıllık iktidarı, sermaye desteği, dünyadaki siyasal durum lehine olmasına rağmen gücü bize yetmedi diktatörün. Bütün hile, hurda, tehdidine rağmen birinci turda kazandırtmadık faşist Erdoğan’a. Ve şimdi ikinci turda kaybetmeyi de tadacak diktatör. Yıllardır söylüyoruz “seni başkan yaptırmayacağız” diye. Şimdi bu lafın ne anlama geldiğini tüm dünya daha iyi görecek.  

Ama bunun için zaman kaybetmeden, yılmadan, geri durmadan, yıkılmadan, usanmadan çalışmalıyız bu kısa sürede.

Özgürlüğümüz tehdit altında, geleceğimiz ipotek altında.

Ülkenin yarısı cezaevinde sürgünde, mezarda, kadınlar dört duvar arasına sıkıştırılmaya çalışılıyor. Çocuklar tarikatlara kurban veriliyor. İşçiler patronlara kurban ediliyor.

Eğer şimdiye kadar faşizm idiyse bundan sonra nasıl olur kim bilir bir düşünün?

Umutlarımızı gerçeğe dönüştürecek olanlar bizleriz. Yine yeni yeniden deneyeceğiz hiç vazgeçmeden daha örgütlü daha kararlı.