fbpx

Mısır’da kürtaj yasağı: kadın sağlığı için bir tehdit

Paylaş

Mısır’da kürtaj evli bir kadının hayatını kurtarmak için gerekli olmadığı sürece yasak. Kürtajı yasaklar engelleyemiyor ancak kadınlar için daha tehlikeli hale getiriyor.

Noura yaşadıklarını üzüntüyle hatırlıyor. Noura, karnına kramp girdiğini hissettiğinde bir alışveriş merkezinde bulunuyordu. Krampların ardından şiddetli bir kanama geçirdi.

“Tuvalete oturdum. Rahimimden ağır bir şeyin tuvalete düştüğünü hissettim.”

Gerçek adını açıklamak istemeyen 23 yaşındaki Noura, Khaled ile evlilik dışı ilişkisinden plansız bir şekilde hamile kaldı. Hamile kaldığını fark ettiğinde erkek arkadaşı düşük yaptıran ilaçlardan temin etti.

“Benim için evlenmek ve anne olmak için çok erkendi” diyen Noura, durumunu sadece erkek arkadaşı ve ev arkadaşıyla paylaşabildi, çünkü Mısır’da kürtaj yasak ve cezası var.

Düşük yaptığı anı asla unutamayacağı anlatan Noura, bunu “İnanılmaz vahşi bir andı” diye tanımlıyor.

Kürtaj eğitimi

Feminist ve aktivist Ghadeer Ahmed Eldamaty “Kürtaj Hikayeleri-Aile, aşk ve tıp arasındaki kadınlar” isimli kitabında Noura’nın yaşadıkları gibi birçok deneyime yer veriyor. Ghadeer Ahmed Eldamaty kitabında Mısır’daki şartları, hukuki ve tıbbi durumu da ele alıyor.

“Kürtajı yasayan kadınların yalnız olmadıklarını bilmelerini istiyorum” diyen Ghadeer Ahmed Eldamaty şöyle devam ediyor: “Annelik toplumumuzda büyük bir yer tutuyor. Kürtaj ise tamamen kaçınılan bir konudur. Yasaktır.

32 yaşında olan Ghadeer Ahmed Eldamaty 2011 yılında Tahrir Meydanı’nda eski rejime karşı protestolara katılmış. Kadın haklarına büyük önem veren Eldamaty, yıllar içerisinde kürtaj konusuna olan ilgisinin de arttığını belirtiyor.

Kısıtlayıcı kürtaj yasası

Mısır Kişisel Haklar İnisiyatifi (EIPR) ve Cinsel Adalet ve Üreme Adaletinin Gerçekleştirilmesi İttifakı (RESURJ) Mısır’ı kürtaj konusunda dünyadaki en kısıtlayıcı ülkelerden biri olarak tanımlıyor.

Kürtajı yasaklayan Mısır kanunları tecavüz veya ensest gibi durumlarda dahi istenmeyen hamileliklerin sonlandırılmasına izin vermiyor. Sadece anne karnındaki ceninin veya annenin yaşamı tehlikedeyse hamilelik sonlandırılabiliyor, ancak bu da sadece kadının evli olması durumunda söz konusu olabiliyor.

Ceza Kanunu’nun 260 ila 264’üncü maddeleri kadın, doktor, ebe ve eczacıların yasa dışı olarak kürtaj yapmasını, yapılmasına yardımcı olmasını veya bu yönde ilaç temin etmesini yasaklıyor.

Mısır’da kürtaj ilk kez 1883 yılında Hidiv Muhammed Tevfik Paşa zamanında, dönemin Fransız Ceza Kanunu örnek alınarak suç sayılmıştı.

Avukat, feminist ve Mısırlı Kadınlara Hukuki Yardım Merkezi’nin (CEWLA) Mütevelli Heyeti Başkanı Azza Soliman DW’ye verdiği röportajda “Bu yasalar kadın bedenine yönelik tutumu yansıtmaktadır. Kadınların hamile kalıp kalmama ya da kürtaj yaptırıp yaptırmama konusunda hiçbir söz hakkı yok” diyor. Soliman Yıllardır kadın hakları için mücadele eden Soliman, verdiği mücadele nedeniyle 2016 yılında tutuklanmıştı.

Yasaklar kürtajı engellemiyor-daha tehlikeli kılıyor

Ancak Mısır’da kürtajın yasak olması, evli olsun ya da olmasın pek çok kadının kürtaj yaptırmasını engellemiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan araştırmalar, kürtaj yasaklarının veya kısıtlamalarının operasyon sayısını azaltmadığını gösteriyor. Aksine, yasak ve kısıtlamalar daha fazla kadının hayatlarını tehlikeye atabilecek kuşku uyandıran veya riskli bir süreçten geçmesine neden oluyor.

Kadın hakları savunucusu Eldamaty, “Bir kadının başına bir şey gelirse veya tıbbi hatalar olursa, doktora karşı işlem yapamazsınız” diyor. Eldamaty, hiçbir zaman operasyon sonrası bakımın olmadığını da sözlerine ekliyor. Kadınların acılarıyla ve olası sonuçlarıyla baş başa bırakıldığına işaret eden Eldamaty, ayrıca “Kürtaj ancak maddi imkanınız varsa mümkün ve genellikle çok pahalı” şeklinde konuşuyor.

Yılda 39 bin kadın hayatını kaybediyor

DSÖ rakamlarına göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 39 bin kadın bu tür profesyonel olmayan operasyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu kayıpların yaklaşık yüzde 60’ı Afrika kıtasında, yüzde 30’u ise Asya kıtasında gerçekleşiyor. Mısır’da riskli kürtajlara ilişkin güvenilir istatistikler mevcut değil veya yayınlanmıyor.

Halen Washington’da çalışmakta olan toplumsal cinsiyet uzmanı Habiba Abdelaal, “Bu durum, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da kürtaj yasalarının kadın sağlığı üzerindeki etkisine ilişkin doğru düzgün araştırma yapılmasını engelliyor” diyor.

Ancak Mısır münferit bir vaka değil. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki bütün ülkelerde kürtaja yalnızca hamile kadının hayatının tehlikede olması halinde izin veriliyor. Bahreyn, Irak, Ürdün, Kuveyt, Libya, Fas ve Umman gibi ülkelerde hamile kadının fiziksel sağlığı açısından bir risk söz konusu olduğunda kürtaj yapılabiliyor.

Yerel kadın hareketlerinin gündeminde değil

1990 yılında 28 Eylül Güvenli Kürtaj Günü olarak ilan edilerek, kürtaja güvenli ve yasal erişim hakkı için uluslararası eylem günü olarak tanımlandı.

Ghadeer Ahmed Eldamaty, 1990’larda cinsel sağlık ve kürtaj konusunun Mısır’daki çeşitli kuruluşlar tarafından ele alındığını anlatıyor. Ancak geçen süre zarfında bu durum değişti.

Habiba Abdelaal da aynı fikirde: “Kürtaj, yerel kadın hareketlerinin gündeminde nadiren üst sıralarda yer alıyor. Bunun nedeni muhtemelen kadınları ve kız çocuklarını kontrol etmeye çalışan ve toplumda onlara basmakalıp cinsiyet rolleri dayatan muhafazakar sosyal grupların misilleme korkusu.” Abdelaal, kürtaj yasaklarını dini gerekçelerle haklı çıkarma çabalarına da sıkça rastlandığını belirtiyor.

Mısırlı Kadınlar için Hukuki Yardım Merkezi’nden Azza Soliman kürtaj konusunun farklı düzeylerde tartışılmasını istiyor. Soliman “Yasal düzeyde, yasanın değiştirilmesi gerektiği açık. Kürtaj yasaklanmamalı. Ancak aynı zamanda kadınların cinsel ve üreme hakları hakkında tıbbi ve toplumsal düzeyde daha fazla konuşmamız ve eğitim vermemiz gerekiyor” şeklinde konuşuyor.

Noura kürtajdan sonra her şey yolundaymış gibi davranmak zorunda kaldı. Toplumsal olarak damgalanma veya olası cezalandırılma korkusu çok büyüktü. Yaşadıklarından kısa bir süre sonra ise Khaled ile ayrıldılar.