fbpx

Çin ve İtalya’nın grev karnesi

Paylaş

Çin İşçi Bülteni’nin verilerine göre Çin’de 2022 yılında tespit edilen toplam eylem veya protesto sayısı 831. İtalya’da ise 2022 yılında yüzde 31.8’i genel grev olmak üzere 148 grev gerçekleşti.

Çin hükümeti, işçi eylemlerini yasal olarak kabul etmediği için, grevler hakkında hiçbir veri yayımlamıyor.

1994’te kurulan Çin İşçi Bülteni’nin verilerine göre Çin’de 2022 yılında tespit edilen toplam eylem veya protesto sayısı 831. Eylemlerin yüzde 87’sinden fazlası ödenmeyen ücretlerle ilgiliydi.

İnşaat sektörü yüzde 48’le işçilerin eylemlerinin en sık görüldüğü iş kolu oldu. Bunu yüzde 22 ile ulaşım, yüzde 21’le hizmet, yüzde 4’erle imalat ve eğitim, yüzde 2’yle madencilik takip etti.

İnşaat işçilerinin eylemleri en fazla Çin’in kuzeyindeki Şansi, Shandong ve Henan illerinde, ardından Jiangsu ve Guangdong’da gerçekleşti. Bu durum, inşaat sektöründeki protestoların çoğunun, emlak şirketlerinin son yıllarda ikinci ve üçüncü derece şehirlere doğru genişlemesiyle ve altyapı projeleriyle ilişkili olduğunu gösteriyor.

KURYE EYLEMLERİ ARTTI

Ulaşım ve lojistik sektöründeki protestolar, ağırlıklı olarak ekspres teslimat ve çevrim içi taksi çağırma hizmetlerine odaklandı. 2022 yılında sektördeki 179 eylemden 72’si ekspres teslimat sektöründeki kuryeler, 83’ü ise taksi ve taksi çağırma uygulaması çalışanlarınca örgütlendi.

Ekspres teslimat sektöründe, teslimat başına birim fiyat düşerken, şirketler ise maliyetleri kontrol altında tutarak pazarlarını genişletti. Gelirlerin azalması Çin genelinde grevlere yol açtı. Shenzhen, Dongguan ve Foshan’daki sürücüler, söz konusu şehirlerdeki Huolala şirketi ofislerinde kitlesel protestolar düzenlerken Wuhan, Changsha, Quanzhou, Wenzhou ve

Zhengzhou’daki sürücüler de eylemler yaptı.

SANAYİDE İKİ BÜYÜK EYLEM

Sanayi sektöründeki iki büyük çaplı protesto 2022 yılının sonlarında gerçekleşti. Bunlardan biri, kovid-19’un yayılmasını önlemek için uygulanan bölgesel karantinalar sırasında üretimi devam ettirmeyi hedefleyen fabrika düzenlemelerinden memnun olmayan Şanghay’daki Quanta Bilgisayar işçileri tarafından, diğeri ise Apple’ın ana iPhone tedarikçisi olan Zhengzhou’daki Foxconn işçileri tarafından düzenlendi. Bu olayların her ikisinde de işçiler, ‘pandemiyle mücadele’ adı altında yapılan düzenlemelerden memnun değildi. Diğer toplu işçi eylemleri ise imalat sektöründeki düşüşe bağlandı. Kârlarda azalma nedeniyle bazı fabrikalarda üretim düştü ya da sonlandırıldı. Bu gelişmeler işçi gelirlerini olumsuz etkiledi. İşçilerin ortalama aylık ücreti, önceki aylardaki ücretlerinin üçte biri ya da yarısı civarına geldi.

PANDEMİNİN ETKİLERİ SÜRDÜ

Kamudaki eylemlerin çoğu sağlık iş kolunda yaşandı. Bu protestolar, hastanelerin pandemi yönetimiyle ve bazı hastanelerdeki ücret gecikmelerine yol açan fon eksikliği ile ilgiliydi. Pandemi nedeniyle hastanelerde işçi açığı yaşandı, sağlık personeli uzun süre fazla mesai yaptı ve tıp öğrencileri yeterli maaş veya iş güvencesi olmadan hastanelerde çalıştırıldı.

Sağlık iş kolundaki dokuz grevde, “Eşit işe eşit ücret, daha iyi koruma önlemleri ve iş yerinde kovid-19 salgınları çıktıktan sonra eve gitme hakkı” gibi talepler öne çıktı.

Çin’de varlığını sürdüren sendikaların işçilerin en temel haklarını dahi savunmaması, Foxconn’daki gibi krizlerin ve protestoların yakın gelecekte tırmanacağına işaret ediyor. 2024 yılında da sanayi sektöründe işçi grevleri ve protestolarda bir artış yaşanırken, rapor, mücadeleci sendikaların gerekliliğine işaret ediyor.

FOXCONN’DAKİ KOŞULLAR İSYAN ETTİRDİ

Henan eyaletinin Zhengzhou kentindeki Foxconn fabrikası, 2022’de Çin’deki en büyük protestolardan ve grevlerden birine sahne oldu. 22 Kasım’da binlerce işçi, hem düşük ücretler hem de pandemi gerekçesiyle kapalı devre çalışma sistemi sebebiyle yaşanan sağlık ve güvenlik sorunlarına karşı protesto düzenledi. Eylemlerde polisle karşı karşıya gelen işçilerden yaralananlar, tutuklananlar oldu.

Foxconn’da saatlik ücretle çalışan Geçici İşçi Liu, “Birçok kişi pozitif test sonucu aldı ve sonra kaderine terk edildi, bu yüzden üretim hedeflerine yetişilemiyordu. Neden işçiler kendini güvensiz hissetti? Çünkü pozitif test sonucu alırsam karantinaya alınırım ve kimse benimle ilgilenmez. Eve gitseniz en azından aileniz size bakar, ilaç verir ve sizi tedavi eder” diyor.

KOVİD DÖNEMİNDE ÜRETİM BASKISI AZALMADI

İşçiler ekim ayının sonlarında fabrikadan kaçmaya başladıklarında, Liu’nun çalıştığı atölyedeki işçi sayısı yarı yarıya azaldı. 2022’nin ekim ayında birçok işçi ayrıldıktan sonra işçi sıkıntısı yaşayan Foxconn’da üretim kotasını karşılama baskısı azalmadı. Üretim hedeflerini yakalamak için işe alınan Wang, kasım ayındaki protestoları tetikleyen iki olayı şöyle hatırlatıyor: “Başta maaşla birlikte ek bir ödenek (sübvansiyon) ödeneceği söylendi, ancak birkaç gün sonra politikayı değiştirdiler, 15 Mart 2024’e kadar çalışmadan bu ek ödeneği alamayacağınızı söylediler… Başta her şeyin tamamen dezenfekte edildiğini ve tüm önlemlerin alındığını söylediler, ancak geldiğimizde herkesin birlikte çalıştırıldığını gördük. Bazı insanlara test sonucu pozitif olan işçilerle birlikte çalışmaları söylendi.”

İŞÇİLER MUHATAP BULAMAYINCA İSYAN BAŞLADI

Wang, protestodan bazı kesitleri şöyle anlatıyor: “İnsanlar önce konuşacak birini bulmaya çalıştı, ancak kimse cevap vermeyince daha fazla insan toplandı… Koruyucu giysiler içindeki güvenlikçiler orada durdular ve insanların serbestçe dolaşmasını engellediler. Sonra çatışma çıktı ve birçok insan içeri girdi. Aslında işçiler sadece fabrika alanındaki ofise gidip açıklama talep etmek istedi, ancak olay yavaş yavaş kavgaya dönüştü…”

22 Kasım gecesi fabrika kompleksinde bir isyan çıktı: “Çok fazla insan vardı, hepsi ayaklanıyordu. Bazıları bir şeyler kırıyor, bazıları kavga ediyordu. Kırma dökmenin sebebi insanların çok kızgın olmasıydı ve yönetim verdiği sözleri çoğu zaman tutmuyordu.”

Kalabalıktan ayrı olan işçiler polis tarafından dövülürken, diğer bazı işçiler polise taş ve sopalarla karşı koydu.

“BAZILARI BAŞKALARININ ÖNCÜLÜK ETMESİNİ UMUYOR”

Kısa süre sonra Foxconn yönetiminin bir çözüm sunacaklarını ve işçilerden ‘yurtlarına’ geri dönmelerini istediklerini belirten Wang, “Daha sonra sundukları çözüm, herkese 10 bin yuan vermekti. Eve gitmek isteyenler eve gidebilirdi, kalmak isteyenler ise çalışmaya devam edebilirdi. Ancak, 10 bin yuan, işçileri yönetimin yanına çekmede etkili oldu ve çoğu işçi parayı kabul etti. İstifa ettiğinizde direkt 10 bin yuan almıyordunuz. Önce size 8 bin yuan veriyorlar, siz otobüse bindikten sonra kalan 2 bin yuanı gönderiyorlar…”

Sözleşmeli çalışan Sanqi adlı bir işçi de haklarını korumak için yeterince birlik olamadıklarını hissettiğini söylüyor: “Bazıları sadece başkalarının öncülük etmesini umuyor; başkaları öncülük etsin biz de kazanımlardan faydalanalım diye hesaplıyor…”

İTALYA: GENEL GREVLER SİYASİ TALEPLERİ DE KAPSADI

2022 yılında İtalya’da yüzde 31.8’i genel grev olmak üzere 148 grev gerçekleşti. Mayıs ve haziran ayları, 15 iş bırakma eylemi ve 24 genel grevle veya grevle ilişkili eylem olmak üzere en fazla grevin gerçekleştiği aylar oldu. Bu grevlerin yarısından fazlası, hukukçuların genel grevi ve 30 Mayıs 2022 tarihinde eğitim alanında yapılan genel grevle ilgiliydi. Haziran ayında, hava yolu şirketleri grevi ve taksi şoförleri grevi de dahil olmak üzere 19 iş bırakma eylemi gerçekleşti.

Türüne bakılmaksızın tüm grevlerin üçte biri taşımacılık sektöründe gerçekleşirken, sanayi ikinci, mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler ile eğitimle ilgili faaliyetler üçüncü sırada yer aldı.

İtalya’daki en büyük sendika konfederasyonu olan ve ülkedeki grevlerin çoğunu en aktif şekilde örgütleyen veya destekleyen sendika CGIL, 2022’deki grevlerin neredeyse yarısında yer aldı. Diğer iki büyük sendika CISL ve UIL, genellikle daha az az sayıda grevi destekledi.

Son birkaç yıldır, bağımsız sendikalar (Cobas, Cub, Usb, Usi-Ait, Usi Cit, Usi, Sgb) lojistik gibi belirli sektörlerdeki işçileri örgütlemede oldukça etkinken, genele bakıldığında üye sayılarının ise daha düşük olduğu görülüyor. Bu sendikaların 2022’deki grevlere katılımları esas olarak genel grevlerde yoğunlaştı.

SANAYİDE MESLEK ÇEŞİTLİLİĞİ DAHA GENİŞ

Grevlere katılan işçiler ağırlıklı olarak beyaz yakalı çalışanlardan (Hukuk, sosyal ve kültürel alanlarda çalışanlar, öğretmenler ve bilim ve mühendislik alanlarında çalışanlar) oluşurken, şoförler de azımsanmayacak bir rol oynadı. Ancak, sanayideki eylemlerle genel grevler karşılaştırıldığında kayda değer bir fark göze çarpıyor. Endüstriyel eylemler, metal işçileri veya sabit tesis ve makine operatörlerinin yanı sıra sürücüler, öğretim ve bilim uzmanları da dahil olmak üzere daha çeşitli meslekleri kapsıyor. Buna karşılık genel grevler, katılımcılar arasında daha dar bir mesleki profil yelpazesine sahip gözüküyor. Genel grevlerin katılımcılarının üçte birinden fazlası hukuk, sosyal ve kültürel alan çalışanlarından, dörtte biri ise şoförlerden oluşuyor.

REFORMLARLA İLGİLİ ENDİŞELER ÖNE ÇIKTI

İşçilerin bir dizi konu etrafında harekete geçerek yaptıkları grevlerde öne çıkan noktalar ise şu şekilde: “Sözleşme yenilemeleri, artan enerji veya yakıt maliyetleri dahil olmak üzere üretim maliyetleri, reformlar, çalışma koşulları ve ücretler.”

Diğer ülkelerin aksine, İtalyan mevzuatı siyasi grevlere izin verirken, buna paralel olarak, genel grevler ağırlıklı olarak reformlarla ilgili endişelerden kaynaklanıyor. Dolayısıyla genel grevler siyasi talepleri kapsarken, endüstriyel eylemlerin beşte biri ise üretim maliyetlerine ve ardından çalışma koşullarına odaklanıyor.

ÖZGÜRLÜĞE ULAŞMAK İÇİN BİRLİK OLMAK ZORUNDAYIZ

2021 sonu ile 2022 başı arasında İtalya’nın Bologna kentindeki Gaggio Montano’da bulunan Saga Coffee işçileri, üretim tesislerinin kapanmasına karşı 100 gün süren bir eylem yaptı. Sonunda, tesis yeni bir şirket tarafından satın alındı, işçilerin çoğunluğu işe devam ederken diğerleri ayrılmayı seçti.

Hâlâ fabrikada işçi olarak çalışan G, her şeyin şirketin; üretim tesisinin kapatılacağını açıklamasıyla başladığını anlatıyor: “İki arkadaşımıza gelen e-mail, iki kamyonun gelip son ön montajları, yedek parçaları ve bitmiş ürünleri yüklenip başka bir üretim tesisine götüreceğini belirtiyordu. Normal bir gündü, çalışıyordum. İş arkadaşlarım bana ulaşamayınca Bologna’daki sendika delegemizi aradı ve o da derhal ‘Kamyonları durdurun, herkes dışarı çıksın, grev başlatın’ dedi.”

Bunun üzerine çok çaba sarf ederek greve çıktıklarını belirten G, “220 işçiydik, neredeyse hepimiz dışarı çıktık. Hemen bir oturma eylemi fikri ortaya çıktı. Oturma eylemi bizim için dayanışma demekti. Vatandaşlardan, SPI’dan (CGIL’in emekliler kanadı), aile üyelerinden, esnaftan, gazetecilerden gelen dayanışma… O günlerde Gaggio Montano halkı tarafından kucaklandığımızı hissettik.”

DİĞER SEKTÖRLERİ DE ETKİLEDİ

Grevlerinin diğer sektörler için de olumlu bir örnek teşkil ettiğini dile getiren İşçi G, “Son zamanlarda Crevalcore olayı yaşandı [Bologna eyaletinde benzer bir durum]. Crevalcore’da patronlar üretim sahasını başka bir yere taşımak istediler. Onlar da oturma eylemi yaptı, biz de onları görmeye gittik. Yaptığımız eylem ve nihai anlaşmalar bu diğer şirketler için de iyi anlaşmalar yapılmasına yardımcı oldu diyebiliriz. Onlara kritik anlarla nasıl başa çıkacakları, birbirlerini nasıl destekleyecekleri ve yapıcı olmayan tartışmalardan nasıl kaçınacakları konusunda tavsiyelerde bulunabildik. Çünkü bu zamanlardaki tartışmalar sizi farklı düşünmeye yönlendirir. Ayrıca ailelerle birlikte direnmek hususunda da tavsiyelerde bulunduk, çünkü oturma eylemlerinin sorunu, ailelerde bile bölünmeler, yabancılaşmalar yaratmanız ve aileyi kaybetmenizdir. Bir kadın olarak ben ve diğer birçok iş arkadaşım da ailenin çatırdamaması için mücadele etmek zorunda kaldık. Çünkü tamam bu konuda konuşuyorsunuz, tamam bunu aile için yapıyorsunuz, ama onlar bunu tam olarak anlayamıyorlar. Yine de başardık” diyor.

“PATRONLAR HAYSİYETİMİZİ UMURSAMIYOR”

İşçi G’nin diğer ülkelerdeki işçilere de bir mesajı var: “Bizimki gibi bir greve girişmiş olan, özellikle de kadın işçilere şunu söylemek isterim: Giriştiğiniz bu mücadele çok zor. Evdeki aileniz için de işler çok zor. Ama direnmek zorundasınız. Hedefinize ulaşmak için, güzel bir zafer kazanmak için direnmek zorundasınız. Farklı fikirlere sahip olsanız bile, ulaşmak istediğiniz hedefe, yani haysiyet ve özgürlüğe ulaşmak için her zaman birlik olun. İşverenler istediklerini elde etmek için milyonlar harcıyorlar ve kesinlikle işçilerin özgürlüğünü ve haysiyetini umursamıyorlar, çünkü bizi insan olarak değil sayı olarak görüyorlar…”

Kaynak: Evrensel