fbpx

Nazilerin eylemi ve İtalya’da sınıf mücadelesinin durumu – Adriano Rossi

Paylaş

İtalya’da 1979’dan günümüze kadar her 7 Ocak’ta neofaşist gruplar başkent Roma’da, Acca Larenzia caddesinde toplanmaktadır. 7 Ocak 1979’da burada üç faşist öldürülmüştü. İkisi silahlı bir antifaşist grup tarafından, biri de İtalya’nın ‘kurşun yılları’ olarak anılan dönemde meydana gelen bu olayın ardından çıkan çatışmalarda polis tarafından öldürüldü.

Son yıllarda, Mussolini faşizmine özgü “Roma selamları” eşliğinde yapılan faşist gösteriler daha büyük boyutlara ulaştı.

Bu yıl, 7 Ocak’ta yaklaşık 1000 kişi paramiliter bir şekilde ortaya çıktı. Faşist sembolleri sergilemek ve faşist ideolojiyi yüceltmek için yıl dönümünü fırsat bildiler. Bu kez aşırı sağcı bir hükümet iktidarda olduğu için kendilerine uygun siyasi ortamı kullandılar.

Bölge valisi gibi bazı kurumsal temsilciler de bu alçak faşist geçit töreninde hazır bulundu. Polis, her zamanki gibi, müdahale etmeden pasif bir şekilde izlemekle yetindi.

Bugün İtalya’da var olan burjuva devleti, cumhuriyetçi antifaşist anayasada ve daha sonra kabul edilen yasalarda, faşist örgütlere ve onların baskı ve saldırılarına karşı harekete geçme araçlarına sahip. Yasalar hükümete faşist örgütleri feshetme ve özel zorunluluk ile aciliyet hallerinde siyasi suç çetelerini derhal dağıtma yetkisi veriyor.

Ancak hiçbir burjuva hükümeti bu önlemleri uygulamaya koymadı, tıpkı faşistler mevcut yasaları açıkça ihlal ettiğinde polisin harekete geçmeyip bunun yerine antifaşistlere saldırmayı tercih ettikleri gibi.

Faşizm, büyük sermayenin, belirli tarihsel anlarda kullanılmak üzere muhafaza edilen, finanse edilen ve ‘eğitilen’ bir silahıdır.

Sadece kitlesel işçi sınıfı ve halk antifaşist seferberliği, faşist kadrolaşmanın eylemlerine son verebilir ve onun karargahlarını ve siyasi yapılarını tasfiye edebilir.

SINIF MÜCADELESİNDE KADEMELİ TOPARLANMA SÜRECİ

Bu arada İtalya’da başka neler oluyor?

Giorgia Meloni Hükümetinin halk karşıtı mali manevrasına karşı çıkmak üzere CGIL ve UIL sendikalarının liderleri tarafından ilan edilen, grevli seferberlik ve mücadele günleri (17, 20, 24, 27 Kasım ve 1 Aralık) ile bazı taban sendikaları (15 Aralık) ve emekli maaşlarındaki kesintiden etkilenen doktor ve hemşireler (18 Aralık) tarafından ilan edilen grevlere katılım önceki girişimlerden daha yüksek oldu.

Aynı olgu, Roma sokaklarında yarım milyon göstericinin yer aldığı kadına yönelik şiddetle mücadele gününde (25 Kasım) ve öğrenci eylemlerinde de görüldü.

Filistin halkıyla dayanışma gösterileri ülkemizde de gençlerin geniş katılımıyla devam ediyor. Talepler şunlar: “Siyonist saldırganlığı durdurun. Gazze ablukasına son verin. Ateşkes hemen şimdi!” ve siyonist devleti destekleyen İtalyan hükümetinin kınanması.

Bu arada, çok sayıda fabrikada işten çıkarmalara karşı seferberlik girişimleri devam ediyor. Bazı fabrikalarda (GKN, Marelli, Ilva) işten çıkarmalara karşı aylarca, hatta yıllarca direnen, diğer işçilerden ve halktan dayanışma gören uzun soluklu mücadeleler var

Tüm bunlar, işçi sınıfı ve halk kitleleri arasında, kendi güçlerine olan güvenlerini giderek yeniden kazanan bir mücadele hazırlığı olduğunu göstermektedir.

Ancak bu hazır olma hali, sınıf mücadelesinin şiddetlenmesinden korkan sendika bürokrasilerinin istediği gibi, grevlerin parçalanması ve yavan içerikleriyle artmamaktadır.

HÜKÜMET BASKIYI HAREKETE GEÇİRDİ

Aşırı sağcı Meloni Hükümeti bu durumda, özellikle toplu taşıma araçlarında grev hakkına doğrudan saldırarak ve direnen, mücadele eden gençlere karşı baskıyı sıkılaştırarak harekete geçti. Ancak bu, daha açık bir şekilde siyasi bir karakter kazanan eylemler için ek bir motivasyon olarak sonuçlanarak geri tepti.

Meloni Hükümetine karşı hoşnutsuzluk ve protesto yaygın ve giderek büyüyor. Hükümet geniş bir toplumsal tabana sahip değil ve ekonomik durum giderek kötüleşiyor, durgunluğa doğru gidiyor. Meloni Hükümetinin gücü, burjuvazinin reformist parlamenter muhalefetinin zayıflığındadır.

Büyük sermayenin ve onun hükümetinin artan saldırıları ve işçilerin ve emekçi kitlelerin ihtiyaç ve özlemlerini karşılamadaki yetersizliği nedeniyle önümüzdeki dönemde mücadele güdüsü daha da gelişecek ve yoğunlaşacaktır. 

Gelişmeler, işçi ve komünist hareketin dağınıklığının, kafa karışıklığının ve zayıflığının aşılmasını, aşağıdan özgün bir cephe organizması inşa edilmesini ve proletaryanın sınıf düşmanına karşı mücadelesini saptıran tüm oportünist ve reformist pozisyonlara karşı siyasi ve ideolojik mücadele düzeyinin yükseltilmesini gerektiriyor.

Sicintilla Gazetesi Muhabiri, İtalyan Gazeteci Adriano Rossi, 7 Ocak’taki Nazi eylemini ve İtalya’daki siyasi durumu Evrensel için yazdı.