fbpx

İstanbul İşçi Hakları Meclisi: Asgari sefalet ücreti değil, insanca yaşayacak ücret istiyoruz!

Paylaş

İstanbul İşçi Hakları Meclisi, Asgari Ücret Yönetmeliği’nin asgari yaşam standartlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirterek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Patronlara kepçeyle verilen imkanlar, işçilere kaşıkla bile verilmiyor” denildi.

İstanbul İşçi Hakları Meclisi, 1974’ten bu yana yürürlükte olan Asgari Ücret Yönetmeliği’nin asgari yaşam standartlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirterek İstanbul Çalışma Bölge Müdürlüğü’nün önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın metnini okuyan İşçi Hakları Meclisi Sözcüsü Ali Coşkun, “Gerçek bilgiyi patronlardan değil işçilerden alın!” diyerek işçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti.

Türk-İş’in son verileriyle birlikte yoksulluk ve açlık sınırlarının, mevcut asgari ücretin oldukça üzerinde olduğunu belirten Coşkun, “Devlet neden kendi yönetmeliğine uymuyor ve işçinin ihtiyaçlarına göre değil işverenin çıkarlarına göre müdahil oluyor asgari ücret görüşmelerine? Asgari ücret belirlenirken ne anayasaya uyuyorlar ne de asgari ücret yönetmeliğine! İşçi, işveren ve devletin temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda sürekli olarak işverenlerin çıkarları doğrultusunda rakamlar belirleniyor. Türk-İş’in açıkladığı yoksulluk sınırı; Kasım 2023 dönemi için 45.686 TL’dir. Açlık sınırı ise 14.025 TL’dir. Mevcut asgari ücret 11.400 TL açlık sınırının altındadır. Ancak komisyonda Türk-İş bile asgari ücret olarak 14.125 TL önerdi. Bu açlık sınırıdır. Türkiye’de ücretli çalışan 16 milyon işçi var, bunun 8 milyonu asgari ücretli. 7 milyon işçi ise asgari ücretle asgari ücretin iki katı arasında bir ücret alıyor. Dolayısıyla asgari ücret 15 milyon işçiyi ve ailelerinin hayatını direkt etkiliyor.” ifadelerini kullandı.

“Gerçek bilgiyi patronlardan değil işçilerden alın!”

Coşkun, zamlardan en çok işçilerin etkilendiğini belirterek “Merkez Bankası Başkanı’nın bile kiralardan şikayet ettiği, ‘‘İstanbul’da 50 bin liraya ev bulamadık’’ dediği bir ortamda yaşıyoruz. 50 bin lira asgari ücretin 4.5 katı. Elektrik, su, doğalgaz, gıda ve ulaşım fiyatlarına her gün zam geliyor. Hiçbir şeyin fiyatı bir önceki ayla aynı olmuyor.  Merkez Bankası Başkanı, fiyatların değişimini takip edemediğini oturduğu apartmandaki hizmet işçisinin takip edebildiğini belirtiyor. Çünkü zamlardan en çok işçiler etkileniyor. Gerçek bilgiyi patronlardan değil işçilerden alın!” diye vurguladı.

Örgütsüz ve güvencesiz çalışmaya mahkum edilen işçilerin birçok yerde asgari ücretin de altında çalıştığını belirten Coşkun, “Son 3 yılda asgari ücrete, yüksek enflasyon sebebiyle yılda iki defa zam yapılmıştı. Hazine ve Maliye Bakanı yapılan Mehmet Şimşek “yüksek maaş zamlarının enflasyonu tetiklediğini” belirterek 2024’te asgari ücrete tek zam yapılacağını açıkladı. Peki Ocak ayından Aralık ayına kadar, 12 ay boyunca enflasyon sıfır mı olacak. Yüksek enflasyon karşısında eriyen maaşlarımız nasıl düzelecek? Asgari ücret artık normal ücret halini almış durumdadır. Bazı yerlerde bankaya yatırılan ücretin bir kısmının elden geri alınması dayatmasıyla asgari ücretin bile altında ücret ödenmektedir. Örgütsüz ve güvencesiz çalışmaya mahkum edilen işçiler birçok yerde asgari ücretin de altında çalışıyor.” ifadelerini kullandı.

“Patronlara kepçeyle verilen imkanlar, işçilere kaşıkla bile verilmiyor”

Coşkun, kaynakların sadece işçilere ve emeklilere ayrılmadığını vurgulayarak “Asgari ücret zammı için ‘kaynak yok’ diyenler, Büyük sermaye gruplarına vergi affı getirmekten vazgeçsin. Vergide adalet uygulayarak az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alsın. Memleketin kaynaklarını yağmalamaktan ve yağmalatmaktan vazgeçsin. Kaynağın var olduğunu hepimiz biliyoruz. Patronlara kepçeyle verilen imkanlar, işçilere kaşıkla bile verilmiyor. Kaynaklar sadece işçilere, emeklilere ayrılmıyor. Kriz sadece işçiler için var. Patronlar, holdingler, bankalar için kriz yok. Göreceğiz işçiye kaynak yok diyenler, yılbaşında milyarlarca lira kar açıklayacak. Onlar kârlarının sebebi bizden çaldıklarıdır, kaçırdıklarıdır.” dedi.

“Sahte istatistik verilerle, gerçekleri manipüle ediyorlar”

Sendikalı olan işçilerin işten atıldığını belirten Coşkun, “Devletin özel sektördeki işçilerle kamu işçileri ve kamu görevlileri arasında ayrım yapması Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Asgari ücret en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur maaşı dikkate alınarak hesaplanmalıdır. 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı yasadan önce asgari ücretten düşük emekli aylığı söz konusu değildi. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım ve iletişim, en temel insan haklarıdır ücretsiz olmalıdır! Barınma bir haktır, işçiler sadece kira ödeyebilmek için çalışmamalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Sendikalı oldu diye işten atılmalara son verilmelidir. Eğitim ve sağlık her düzeyde ücretsiz olmalıdır. İşçi ve emeklilerden alınan dolaylı, dolaysız tüm vergiler kaldırılmalıdır. Asgari ücret görüşmeleri canlı yayınlanmalıdır.

Asgari Ücret Komisyonu önümüzdeki 3 gün içerisinde toplanacak ve milyonlarca insanın gelirini belirleyecek. Peki 4 kişilik ailenin; barınma, gıda, ulaşım, eğitim, sağlık, giyim, sosyalleşme giderlerinin hangisine yetecek bu ücret İşçi hangisini tam anlamıyla yapabilecek. Sadece Barınma ve gıdayı bile karşılayamıyor işçi. Günde 10-12 saat çalışıp, yemeğin en kötüsünü tüket, en kötü yerde yaşa, niteliksiz eğitim ve sağlık hizmeti al, paran kadar giyin. Mümkünse sosyalleşmeden yaşa! Bu işçilerin kaderi olamaz. Patronlar sermaye yanlısı televizyon ve gazeteler aracılığıyla işçilerin maaşlarını yükselttiklerini anlatıp duruyorlar, işçilerin durumlarının dünden daha iyi olduğunu yazıp çiziyorlar. Sahte istatistik verilerle, gerçekleri manipüle ediyorlar .” ifadelerini kullandı.

“Gücümüzün farkına varalım, örgütlenelim!”

Coşkun, ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleye davet ederek “Biz işçiler yoksullaştığımızın farkındayız. Biz işçiler alım gücümüzün azaldığının farkındayız. Maaşlarımıza yapılan nicel zam bizleri ikna etmiyor. Biz işçiler alım gücümüzün insanca yaşanabilir seviyeye çıkmasını talep ediyoruz. Bu ülkede emeğiyle yaşayan herkes gibi biz de; sofralarından aç kalkılmayan, gecelerinde aç yatılmayan bir ülke istiyoruz.

Açlığa, yoksulluğa, sefalete, mahkûm değiliz, üreten biziz. Gücümüzün farkına varalım, örgütlenelim! İşçi ve emeklileri İnsanca yaşanacak ücret için, en temel hak ve özgürlüklerimiz için bir araya gelmeye, ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleye davet ediyoruz.” dedi.

Kaynak: Siyasi Haber – Yeşim Dokur