fbpx

Bozhüyük Köyü’ne dair bir arşiv çalışması – Mahsuni Gül

Paylaş

Bu makale de Yozgat’ın Akdağmadeni nahiyesine bağlı Bozhüyük Köyü’ne değinmeye çalışılacaktır.

Yozgat’ın Akdağmadeni nahiyesine bağlı Bozhüyük Köyü’ne değinen kimi kaynaklar mevcuttur.

Hakkı Yurtlu, “Geçmişten Günümüze Akdağmadeni” adlı eserinde [1] Bozhüyük Köyü’ne dair şöyle yazar:

“İlçe merkezinin, 20 Km. Güneydoğusunda ve Akdağmadeni – Şarkışla Karayolu güzergahında, engebeli bir arazi üzerine kurulmuştur. Maraş ve Tarsus (Mersin) yöresinden yaklaşık 60 hane olarak gelen türkmen aileler (muhtemelen Evci – Avcı aşireti), Bozok Sancağı’na bağlı Kanak-ı Bâlâ Nahiyesi civarına yerleşip, daha sonra 1720’li yıllarda mevcut yerde istikrar kılmışlardır. Değişik kaynaklarda ise, 1826 yılında kurulduğu belirtilmektedir.

Batı girişinde bulunan yüksek bir hüyüğe izafeten “Bozhüyük” adını alındığı, bir diğer rivayete göre ise, ilk yerleşime açan ailelerin geldikleri „Bozhüyük“ (Maraş – Göksun) Köyü’ne atfen isimlendiği ileri sürülmektedir. Mevcut yere yerleşilmeden önce, 1700′ lü yılların başında ilçenin “Halhacı Köyü” ne yerleşikliği de bilinmektedir. Müteakiben, Sivas’ın; Divriği, Kangal ve Şarkışla ilçelerinden gelen ailelerin de yerleştiği bilinmektedir. Ayrıca, komşu Çağlayan ve Ardıçalanı köylerinden de yerleşenler olmuştur…”  

Bozhüyük Köyü’ne dair Hakkı Yurtlu’nun aktardığı bu bilgiler görüldüğü gibi rivayete dayanan bilgiler dir.

İsmail Neşeli ise “Akdağmadeni’nin Sosyo Kültürel ve Dini Yapısı Üzerine Bir İnceleme” başlıklı Yüksek Lisans Tezi’nde [2] şöyle yazar:

“İlçe merkezinin, 20 km. güneydoğusunda yer alan köy yayla eteğinde engebeli bir araziye kurulmuş ormanlık bir yerdir.

Batı girişinde bulunan yüksek bir höyüğe izafeten “Bozhüyük” adını aldığı, ileri sürülmektedir. Köyün tamamı Alevîdir.

Geçim kaynağı; tarım, hayvancılık ve orman işçiliğinden ibarettir. 1970 yılında kurulan Köy Kalkındırma Kooperatifi, 1990 yılında Tarımsal Kalkınma Kooperatifine dönüştürülmüş olup halen faaliyet göstermektedir.

Engebeli bir araziye kurulan köyün nüfusu gelen gurbetçileriyle bir hayli artmakta; kış aylarında ise oldukça tenhalaşmaktadır.

Halkın tamamı Alevîdir.

Köye ulaşım problemi bulunmamaktadır.

Köyde eğitim öğretim yapılmamaktadır. Öğrenciler köye 12 km. uzaklıkta bulunan Aşağıçul halı İlköğretim Okuluna taşınmaktadır.

Nüfusu:

Yıllar                1990 2000 2008

Nüfus Miktarı    411 237 190

İnternette yer alan bir makale de [3] şu bilgilere yer verilmiştir:

“1705 Yılında mevcut 800 haneden ibaret olup, Evci aşireti ismini taşıyarak Maraş altında yaşamaktaydılar. 1705 yılında göç ederek Tarsus’la Mersin arasındaki Evci köyüne yerleşmişlerdir. Burada 60 sene oturan bu aşiretler yaz aylarında daima Akdağmadeni’nin Halhacı köyün deki yaylaya çıkarlarmış. 1765 yılında Halhacı köyünde yaylada iken Yozgatlı Çapanoğlu bu aşireti kendi mahiyetinde, anak çukurunda köy kurmalarını emretmiş fakat köylü hayatını istemeyen bu aşiret, çadırlarını kurulu bırakıp içindeki eşyalarını alarak tekrar Tarsus’taki Evci köyüne kaçmışlardır.

Bu durumdan haberdar olan Çapanoğlu, Adana cihetlerine elçiler gönderiyor Çapanoğlunun emri üzerine Adana’dan bir kısım asker çıkıyor. Bu askerler aşiretlerle Gül ek boğazında karşılaşmışlar. Neticede 800 haneden kırıla kırıla 50 60 hane kalmış. Bu geride kalanları da Çapanoğluna verilen bu sözün yerine gelmesi için Halhacıya getirilerek bu köye yerleştiriliyor. 60 sene Halhacı köyünde oturduktan sonra 1824 yılında Has bek emri ile aralarında geçimsizlik meydana gelmiş, bunun üzerine kendilerini kurtarmak için Maden emrinin yanına sığınmışlardır.

Maden emrinin sözü üzerine, Evci köyüne, Hüyüklü alana, Şarkışla’nın Alaman-Kale arasındaki Evci deresine, hatta bir kısmıda Böğrü iğdelik köyüne yerleşmişlerdir. Buralarda bir yıl kaldıktan sonra bir kısmı Çayıralan Evcilerine giderek oraya yerleşmişlerdir. Bir kısımda bizim köyümüz olan Bozhüyük köyüne yerleşmişlerdir. Yanındaki höyükten adını almıştır. (Köyün ilk kurucusu olduğu bilinen Paşa Velidir). Bu kadar eziyet çekmiş olan halk, aciz, fakir, perişan hallerde yaşamışlardır. Oturulacak ev yapmayı. İçecek su getirmeyi dahi düşünememişlerdir. Adeta mağarayı andıran güneşten, havadan mahrum, bir takım yerlerde yaşamışlardır. Bu köyde 90 yıl süre ile oturmuşken, halen göç edilmesin düşünülmüş, fakat 1914 yılında Birinci Dünya Savaşının meydana gelmesi ile her şeyi unutmuşlardır.

Savaşların bitmesi ve 1933 yılında Köyümüze yapılan ilkokul sayesinde yetişen gençlerimiz, evlerini toprak üzerine ve hatta iki kat asri pencereli, havası ve güneşi bol olan güzel evler yapmaya başlamışlardır. Böylece yaşama usulünü öğrenmiş olmuşlardır. 128 yıldır üstü açık dere sularından istifade eden köyümüze 1952 yılında Devlet yardımı ile iki adet çeşme yaptırılmıştır. 1952 yılına kadar ilkokul haricinde önemli bir hizmetin gelmediği köyümüze bu tarihten itibaren de 1960 yılına kadar göze çarpar şekilde bir hizmet gelmemiştir. Köy Muhtarı ve köylülerin uğraşı sonucunda 1961-1962 yıllarında Köylülerimizin imece usulüyle iki adet içme suyu getirilmiş, fakat devlet sadece su borularını vererek katkıda bulunmuştur.

Köyümüz büyük ve merkezi bir köy olmasına rağmen 1970’li yıllara kadar devlet tarafından hizmet gelmemiştir. Yıllarca geçimini tarım, hayvancılık ve orman ürünlerine bağlamış olan köylümüz 1970’li yıllara kadar imece usulüyle geçinmekteydi. Nüfusun artması ekonomik güçlüklerin çoğalması 1970 Yılların başında büyük şehre ve yurtdışına mallarını, davarlarını, ineklerini hata ve hatta tarlalarını da satarak göç’e başlamışlar. Sosyal ve ekonomik bakımından iyice fakirleşen köylümüz, büyük şehirlerde çeşitli iş kollarında çalışarak geçimini kazanmaya çalışmışlar. Kimi çocuğunu okutmuş kimide birikim yapmıştır. Köyde kalanlarsa kendilerini geç indirebilecek kadar tarım ve hayvancılık uğraşmışlardır. Yirmi yıl boyunca köylüler büyük şehir köy arası gel git yapmışlar köye ekonomik ve sosyal olarak çok az katkıda bulunmuşlardır. Sanki bir daha gelmeyecklermiş gibi köyden bir anda uzaklaşmışlardır. Sosyal tek bağları aynı köylü olmak da kalmış 1970 yılında kurdukları Kooperatifi geliştirememiş orman köylüsü olduklarını unutmuşlardır.

Ancak her ne kadar eleştirilere maruz kalınsa’ da iyi işlerde yapılmıştır.

1973-1979 yılları arasında yine köy muhtarları ile kooperatif yöneticilerinin uğraşları sonucunda köyümüze Sağlık Ocağı, Ortaokul ve yol, (daha sonraki yıllarda yani 1991 yılında bu yol yeniden güzergah değiştirerek yapılmış, asfaltlanmıştır). Camii yapılmış, camii binası bir müddet ortaokul olarak kullanılmış, ortaokul binası yapımı sonunda tekrar camii ve cem evi olarak kullanılmaya başlamıştır. Yine köyümüz 1980’li yıllarda elektriğe kavuşmuştur. Yinede bunlar yeterli olmamıştır.

1990’lı yıllara gelindiğinde büyük şehirde çalışanlar yavaş, yavaş çalışmalarının meyvelerini kişisel olarak almaya başlamışlar, küçük çocuklar büyüyüp okul bitirmiş yada çoluk çocuğa karışmışlardır. Büyük şehir nüfusu köyü geçmiş olması sosyal olarak bir araya gelmenin bütünleşmenin yollarını düğünler ve cenazeler dışında aramaya başlamışlardır. Ankara, Mersin ve köyde dernekler, sandıklar kurulmuştur. Yine bu sosyal bütünleşme içinde özellikle Ankara da köylülerimizin bir araya getirmek, kaynaştırmak, genç nesli birbiriyele tanıştırmak, yerleşim olarak birbirlerinden uzak olan insanları bir arada tutmak amacı ile kültürel faliyetler düzenlenmiştir. Özellikle 90’lı yıllarından itibaren düzenli olarak gerçekleştirilen geleneksel kapılı yayla şenlikleri ve bunu ileriki yıllarda takip edecek olan, Abdal Musa Kurbanı, Eğlenceli Gece Yemekleri, Piknikler vb. gibi sosyal ve kültürel faliyetler düzenlensede belirli sayıda kalınmış istenilen düzeye gelinememiştir. Doğal Olarak da genç nesle iyi anlatılamadığı gibi ailelerinde ilgisiz kalmasından dolayı kültürel bağlılık sağlanamamıştır. Şuanda yalnız Ankara da 2005 yılı itibariyle hane sayısı 250’li ye ulaşmıştır. Türkiye genelinde ise bu rakam 600 haneye yaklaşmıştır. Bu süre zarfında Köylümüzün okuma oranı artmış üniversiteli gençler çoğalmıştır.

Yine 1990’lı yılından itibaren köyümüzdeki yarış gemisini kurtaran kaptan rolüne bürünmüştür. 2000’li yılara gelindiğinde şehirden köye göçün kısmen de olsa görüyoruz Bu sürede emeklilerin sayısının artığı, yatırım olarak ev yapmadan ileri gidilmediği, köyün ortak sorunları ve toplumsal ihtiyaçları olan cenaze yıkama yeri, çocuk parkı, köy evi, misafirhane, içme suyu problemleri ,sağlık ocağının personel ihtiyacı ve buna benzer sorunlar ister devlet, ister köylü yardımıyla gerekli destek sağlanamamıştır. Tamamen köyden ve köylüden kopuk kişisel olanaklara dayanan birazda özentili yatırımlarda köyün sorunlarının çözümünde uzak kalınmıştır. Doğal olarak bunca yıl gurbette çalışıp bir takım sıkıntılar çeken köylümüz ekonomik koşullarda göz önüne alındığında geri kalan yaşamını en iyi yerde değerlendirmek isteyecektir. Fakat geri gelinen yerin bir şeyler verdiği de düşünülürse(Bozhüyük), orayıda ihmal etmemek en doğrusudur. Buradaki sorun birlik beraberlik’ tir sosyal ve ekonomik katılımdır. Yine 90’lı yıllardan itibaren köyün merasını ormanını başkaları değerlendirmiş, her ne kadar ekonomik olarak zayıf da olsak imece usulüyle yapabileceğimiz bir şeyler olmalıydı. Arıcılık bilgisinden mi yoksunuz yoksa işimize mi gelmiyor araştırmıyoruz. Ormanımızı başkaları kesiyor, devletin vermiş olduğu hayvancılık, arıcılık, vb kredilerden ne kadarı’ndan haberdarız araştırmıyoruz.

Köyümüzde Tarımın gelişmemesi arazisinin az oluşu birde ekip biçmenin pek olmaması ve köy çevresinin arazi yapısının engebeli, toprağın verim açısından düşük oluşudur. Zira arazinin 2/3’ü dağlıktır.

Köy arazisinin %42’si ormanlarla kaplıdır. Türkiye ortalaması %13,6 İç Anadolu bölgesinin se ancak %5,8’i ormanlarla kaplıdır. Akdağmadeni ilçesinin orman yüzdesinin dahil olduğu İç Anadolu Bölgesi’nden yüksek oluşunun yegane sebebi, yükseltinin fazlalığı, İç Anadolu’ya oranla geç iş iklim tipinde olmasıdır. Bundan 20 yıl önce ilçe yüzölçümünün %49’u ormanlarla kaplı iken bugün tarla açmalar vb. nedenlerle arazinin ancak %32’sinde orman örtüsü kalmıştır.

Köyümüzde toprak mülkiyeti çoğunlukla küçük toprak sahibi tipindedir. Büyük toprak sahipleri, ağlar yoktur. Köyümüzde toprağı olmadan ziraatla meşgul olan, çiftçi yoktur. Her Köylünün az yada çok toprağı vardır. Köyümüzde veraset yoluyla mülkiyetin parçalanması, tarım alanlarının parçalara ayrılması ve ev yapımı elde edilen verimin azalmasına neden olmaktadır. Bir de buna arazinin her yıl ekildiği yıllarda toprağın bakımı iyi yapılmadığı içini elde edilen ürün miktarında sürekli gerileme görülmektedir.

Her ne kadar tarımın yanında hayvancılık da yapılmaktaysa da hayvancılığın tarım kadar önemi yoktur. Halbuki meraların çokluğu orman arazisi olması küçük ve büyük baş hayvancılığın gelişmesine olanak sağlar düzeydeder. Köyümüzde hayvancılık tamamen yok olma durumuna gelmişse de son yıllarda hayvancılık önem kazanmaktadır.

Köyümüzeün tüccarları ve sanayisi olmadığı için doğal olarak ekonomiside köyede kalanların yetiştirebildikleri küçük ve büyük baş hayvanlarla mahsülleri kendilerine yetecek kadar az olduğundan, tatilcilerle emeklilerin gelmesiyle biraz alış verişin canlandığını, ve bununda kısır dönğü içinde kaldığını söyleyebiliriz.

Sonuç olarak genciyle, yaşlısıyla, üniversitelisiyle, zenginiyle, emeklisiyle, çalışanıyla, köyde oturanıyla ve dışarıda kalanıyla Köyümüze istenilen düzeyde sahip çıkmıyoruz.

Köyümüzün kalkınması, eğitim ve kültürümüzü geliştirerek sosyal ve ekonomik yapılanmayı birlik ve beraberlik adı altında köyümüzün ihtiyaçları doğrultusunda imece usulüyle kullanmaktır…”

Adem Aydın da “Akdağmadeni Yöresi Ardıçalanı ve Bozhüyük Köylerinde Alevilik” adlı Yüksek Lisans Tezi’nde [4] hem yöre insanından öğrendiği bilgileri aktarır ve hem de Zeynep Akbulut’un “Tanzimat Dönemindeki Temettuat Defterlerine Göre Akdağ Madeni Kazası ve Köylerinin Sosyo – Eko nomik yapısı (H / 1260 – 1261)” başlıklı makalesini kaynak göstererek Ardıçalanı ve Bozhüyük Köyle rinin Tanzimat dönemi Temettuat defterlerine göre, “Ardıçalanı Evcisi” ve “Bozhüyük Evcisi” şeklinde kayıt altına alınmış olduklarını ifade ederek konuya dair şu bilgileri aktarır:

“Yöre insanından öğrendiğimiz bilgilere göre bu köy halkı, daha önceleri Evci aşireti ismini taşıyarak Maraş dolaylarında yaşamaktaymış. Oradan göç ederek Tarsus’la Mersin arasındaki Evci köyüne yerleşmişler. Burada uzun yıllar oturan bu aşiret, yaz aylarında  Akdağmadeni’nin Halhacı köyündeki yaylaya çıkarmış. Halhacı köyünde iken Çapanoğlu bu aşireti kendi mahiyetine almak istemiş. Köy hayatını kabul etmeyen bu aşiret, çadırlarını kurulu bırakıp tekrar Tarsus’taki Evci köyüne kaçmışlar. Geride kalanlar, Çapanoğlu’na verilen sözün yerine getirilmesi için Halhacı köyüne getirilerek bu köye yerleştirilmişler. Uzun yıllar bu köyde kaldıktan sonra Hasbek Emiri ile aralarında geçimsizlik çıkması yüzünden kendilerini kurtarmak için Maden Emirinin yanına sığınmışlar. Maden Emirinin sözü üzerine Evci köyüne (Hüyüklü alana), Şarkışla’nın Alaman – Kale arasındaki Evci deresine yerleşmişler. Buralarda bir süre kaldıktan sonra bir kısmı, Çayıralan ilçesinin Evci köyüne yerleşmiş, bir kısmı da Bozhüyük köyüne yerleşmiş. Bozhüyük köyünde yaşayan insanların tümü Alevi inancına mensupturlar. Bağlı bulundukları ocak ise Yanyatır ocağıdır…”

Görüldüğü gibi Adem Aydın’ın eserinde aktardığı bu bilgiler yukarıda yer alan bilgilerle kısmen örtüşmekte ve kısmen de örtüşmemektedir.

Bozhüyük Köyü’ne dair Muhammed Ağır’ın“1831 Tarihli Nüfus Defterine Göre Akdağ Kazasında Nüfus” [5] başlıklı Yüksek Lisans’ında yer alan bilgiler –Ki, Muhammed Ağır Bozhüyük Köyü’nün adını “Bozhüyük” olarak okumuş ve yazmıştır- ise çok daha detaylı bilgilerdir.

Muhammed Ağır’ın Yüksek Lisans’ında yer alan Bozhüyük Köyü’ndeki sülaleler şunlardır:

“Aşgaroğlu, Cerrahoğlu, Çerkesoğlu, Emirhüseyinoğlu, Evcioğlu, Hızıroğlu, İnanlıoğlu, Karamehmedoğlu, Kapuluoğlu, Kuloğlu, Kundakçıoğlu, Kocaoğlu, Mollacaferoğlu, Sunkuroğlu, Şamlıoğlu, Zeyneloğlu…”   Muhammed Ağır’ın Yüksek Lisans’ında yer alan Bozhüyük Köyü’nün nüfusuyla ilgili şu bilgiler ise çok daha detaylı bilgilerdir:   “Bozhöyük köyünün toplam nüfusu 69 kişi olup bunlardan 58 kişi Evci Aşireti’nden 11 kişi Haremeyn’e tabi Aşudi Reayası’ndandır.
1247 ile 1254 tarihleri arasında köyde 11 çocuk doğmuştur. Bu çocuklardan 4’ü bir müddet sonra ölmüştür. 1247 ile 1254 tarihleri arasında köyde yaşanan toplam ölüm 21’dir. Köydeki ölüm oranı doğum oranından fazladır.  
Köyün ilk sırasına köy imamı 40 yaşındaki Evcioğlu Molla Hüseyin b. Ahmed kaydedilmiştir. Köy imamı Evci Aşireti’nden Meraş Reayası’ndan olup Yozgat’tan gelmiştir.  
Köyün en yaşlısı 60 yaşında kaydedilen Emir Hüseyinoğlu çiftçi İbrahim ve Sunkuroğlu çiftçi Ali b. Süleyman’dır. Köyün en genci Ahmed olup daha 6 aylıktır.  
Köyde 29 farklı isimli şahıs kaydedilmiştir. En çok kullanılan isim Hüseyin’dir. Köyde yaşayan 9 kişi Hüseyin ismini taşımaktadır.  
Köyde yaşayan 39 kişi orta boylu, 1 kişi uzun boyludur. Köyde kara bıyıklı 3 kişi, kumral bıyıklı 1 kişi, ter bıyıklı 12 kişi, ak sakallı 1 kişi, kara sakallı 6 kişi, kır sakallı 8 kişi, köse sakallı 1 kişi, kumral sakallı 3 kişi, sarı sakallı 3 kişi vardır.  
Köyde 24 kişi çiftçi olarak kaydedilmiştir. Köyde yaşayan 18 kişi matlubtur…”    
1. Orta boylu sarı sakallı Evcioğlu Molla Hüseyin b. Ahmed imam-ı karye-i mezbur, sinn: 40 (Reft be Yozgad sene 1248) (Evci Aşireti’nden Meraş reayasından virgüleri maktu)   -tevellüd, Süleyman v. merkum (1247) fevt (1253)  
2. Ali v. merkum, sinn: 3  
3. Orta boylu kır sakallı Aşgaroğlu çiftçi Ahmed b. Ali, sinn: 45 (Mislühu)   -tevellüd, Mustafa v. merkum (1247) fevt (…)   -tevellüd, oğlu Hüseyin (1251) fevt (1251)  
4. Orta boylu sarı sakallı Koca oğlu çiftçi Halil b. Mustafa, sinn: 30 fevt (1253) (Mislühu)   (s. 134)  
5. Veli v. merkum, sinn: 5  
6. Mahmud diğer v. merkum, sinn: 2  
7. Orta boylu ter bıyıklı Evci oğlu Osman b. Ahmed, sinn: 23 (Matlub) (Mislühu)  
8. Orta boylu kara sakallı Hızır oğlu çiftçi Hızır b. Veli, sinn: 38 (Mislühu)  
9. Ömer v. merkum, sinn: 5 fevt (1254)  
10. Veli diğer v. merkum, sinn: 3 (…)  
11. Mustafa diğer v. merkum, sinn: 1  
12. Orta boylu kara bıyıklı çiftçi Mehmed karındaşı merkum Hızır, sinn: 30 (Matlub) (Mislühu)  
13. İsmail v. merkum, inn: 3 fevt (1253)  
14. Ahmed diğer v. mer kum, sinn mah: 6  
15. Hasan diğer karındaşı merkum Hızır, sinn: 5 (… sene 1250)  
16. Orta boylu kır sakallı Kapuluoğlu çiftçi … b. Veli, sinn: 45  
17. Süleyman v. merkum, sinn: 5   -tevellüd, oğlu Musa (1252)  
18. Hüseyin diğer v. merkum, sinn: 5  
19. Orta boylu kumral sakallı çiftçi Mehmed karındaşı merkum …, sinn: 35 (Mislühu)  
20. Ali v. merkum, sinn: 4 fevt (1248)  
21. Veli diğer v. merkum, sinn: 2  
22. Orta boylu kır sakallı Kuloğlu çiftçi Mehmed, sinn: 48 (Mislühu) (Reft be kaza-i … sene 1254)  
23. Mehmed v. merkum, sinn: 5 (…)  
24. Battal diğer v. merkum, sinn: 3 (…)  
25. … diğer v. merkum, sinn: 1 (…)  
26. Orta boylu köse sakallı Cerrahoğlu çiftçi İlyas b. Mustafa, sinn: 35 (Mislühu)   -tevellüd, Mustafa v. merkum (1247)   -tevellüd, diğeri Ahmed (1251)  
27. Orta boylu ter bıyıklı çiftçi Ali karındaşı merkum İlyas, sinn: 20 (Matlub) (Mislühu)  
28. Orta boylu ter bıyıklı Muslu diğer karındaşı merkum İlyas, sinn: 19 (Matlub) (Mis lühu) (… sene 1250)  
29. Orta boylu aksakallı Emir Hüseyin oğlu çiftçi İbrahim, sinn: 60 (Mislühu)  
30. Orta boylu ter bıyıklı Ahmed v. merkum, sinn: 20 (Mat lub)  
31. Orta boylu ter bıyıklı Kan demir diğer v. merkum, sinn: 19 (Matlub)  
32. Orta boylu ter bıyıklı Halil diğer v. merkum, sinn: 18 (Matlub)  
33. Musa diğer v. merkum, sinn: 10 fevt (1253)  
34. Orta boylu kumral bıyıklı Emir Hüseyin oğlu çiftçi İsmail b. Halil, sinn:
35 (Matlub) fevt (…) (Mislühu)   35. Ali v. merkum, sinn: 2 fevt (1252)  
36. Orta boylu ter bıyıklı çiftçi Veli karındaşı merkum İsmail, sinn: 19 (Matlub) (Mislühu)  
37. Orta boylu kara sakallı Zeynel oğlu çiftçi Süleyman, sinn: 35 (Mislühu) (Reft be kaza-i … sene 1254)  
38. Orta boylu kara bıyıklı Hüseyin v. merkum, sinn: 30 (Matlub) (Mislühu) (…)   -tevellüd, oğlu Zeynel (1253)  
39. Uzun boylu kara sakallı Cerrahoğlu çiftçi Duran b. Ali, sinn: 35 fevt (1253) (Mislühu)  
40. Mehmed v. merkum, sinn: 3  
41. Orta boylu kır sakallı çiftçi İsmail karındaşı merkum Duran, sinn: 55 fevt (1247) (Mis lühu) (yanlışlıkla sırası 42 olarak yazılmış)  
42. Orta boylu kara sakallı Kundakçıoğlu çiftçi Ali b. Mustafa, sinn: 30 (Matlub) (Mislühu)
43. Mustafa v. merkum,   sinn:   1  
44. Orta boylu ter bıyıklı Hüseyin karındaşı merkum Ali, sinn: 19 (Matlub) (Mislühu)   45. Orta boylu kumral sakallı Çerkesoğlu çiftçi Ali, sinn:
45 (Mislühu)   -tevellüd, Çerkez v.   merkum (1248) fevt   (1249)  
46. Orta boylu ter bıyıklı Mehmed v. merkum, sinn: 19 (Mat lub) (Reft … sene 1247) (yanlışlıkla sırası 47 olarak yazılmış)  
47. Orta boylu ter bıyıklı Hasan diğer v. merkum, sinn: 17 (Matlub)   -tevellüd, İsmail v. merkum (1251)  
48. Hüseyin diğer v. merkum, sinn: 5 fevt (1254)  
49. Ahmed diğer v. merkum, sinn: 1  
50. Orta boylu kır sakallı Şamlıoğlu çiftçi Hüseyin b. Bekdaş, sinn: 45 fevt (…) (Mislühu)  
51. Orta boylu kır sakallı Kara Mehmed oğlu çiftçi Mustafa, sinn: 45 fevt (1254) (Mislühu) (yanlışlıkla sırası 52 olarak yazılmış)   -tevellüd, İbrahim v. merkum (1247)  
52. Orta boylu ter bıyıklı Mehmed v. merkum, sinn: 19 (Mat lub) fevt (1254)  
53. Hanifi diğer v. merkum, sinn: 10  
54. Hamza diğer v. merkum, sinn: 4  
55. Orta boylu kır sakallı Kara Mehmed oğlu çiftçi Cafer b. Emir Ali, sinn: 55 (Mislühu)  
56. Orta boylu kara Sakallı Molla Cafer oğlu çiftçi Ali, sinn: 25 (Matlub) (Mislühu)  
57. Cafer v. merkum, sinn mah: 6 fevt (1254)  
58. Orta boylu şabb-ı emred Mansur karındaşı merkum Ali, sinn: 16 (Mislühu)  
59. Orta boylu kır sakallı Sunkur oğlu çiftçi Ali b. Süleyman, sinn: 60 (Haremeyn’e tabi Aşri Nahiyesi’nden yedi kişi)   Muhammed Ağır burada Haremeyn’e tabi Aşri Nahiyesi’nden yedi kişi olduğunu ifade ediyor. Fakat yukarıda 11 kişinin Haremeyn’e tabi Aşudi Reayası’n dan olduğunu ifade ediyordu.  
60. Orta boylu ter bıyıklı İbrahim v. merkum, sinn: 19 (Matlub) (s. 135)  
61. Orta boylu kara sakallı Sunkur karındaşı merkum Ali, sinn: 35 (Mislühu)  
62. Orta boylu kumral sakallı Sunkur oğlu çiftçi Hüseyin b. Kamber, sinn: 45 (Mislühu)   -tevellüd, Hüseyin v. merkum (1249)  
63. Yusuf v. merkum, sinn: 2 fevt (1254)  
64. Orta boylu kara bıyıklı Mehmed karındaşı merkum Hüseyin, sinn: 30 (Matlub) (Mislühu)  
65. Kamber v. merkum,   sinn:   5  
66. Hasan diğer v. merkum, sinn: 1 fevt (1253)  
67. Orta boylu sarı sakallı İnanlıoğlu çiftçi Ali b. Musa, sinn: 30 (Mislühu)  
68. Musa v. merkum, sinn: 2  
69. İsmail v. merkum, sinn: 1 fevt (1247) (yanlışlıkla sırası 70 olarak yazılmış)   Yekun nefer   58 Evci Aşireti’nden 11 Haremeyn’e tabi … Reayasından   —–   69…”   Muhammed Ağır ise burada “Haremeyn’e tabi …” olarak ifade ediyor.   Esasen burada kastedilen yer Haremeyn’e tabi Aşudi nahiyesidir.  
Burada kısa da olsa  Haremeyn’e tabi Aşudi nahiyesine değinmekte yarar var.   Tahir Sezen’in “Osmanlı’da Yer Adları” adlı 2 eserinde de [6] Aşudi (Günpınar) şöyle geçer: Bozok sancağının Emlak nahiyesine bağlı Hardal Köyü’nün 1831 tarihli Nüfus Defterinde ve yine Bozok sancağının Emlak nahiyesine bağlı Orta Kö y’ün 1831 ve 1835 tarihli Nüfus Defterlerinde de her iki Köye Haremeyn’e tabi Aşudi nahiyesinden gelen Müslüman kişilerin olduğu bilgisi yer almaktadır.   Buna göre Hardal Köyü’nde 24 kişi Aşudi nahiyesinden Mirikeş Harameyne tabidir ve 1 kişi de Evci aşiretindendir [7]   Orta Köy’de de 347 kişinin Harameyne bağlı Aşudi nahiyesinden oldukları kaydı vardır.   Orta Köy’deki kayıtlar Ali Dinçal’ın kaleme aldığı “Ortaköy Tarihi Kültürü “Efsane” Orta bucak Ortaokulu” adlı eserde [8] ve Mahsuni Gül’ün yayınlanmamış eserinde de [9] yer almaktadır.   Sezgin Zabun’un kaleme aldığı “1833 Osmanlı Arşiv Kayıtlarına Göre Sivas Gayrimüslim Nüfus Defteri” adlı eserde de [10] Aşudi’li gayrimüslimlere yer verilmiştir.   Burada Ömer Arslan’ın “2058 Numaralı Akdağ Nüfus Defteri’inin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi” [11] başlıklı Yüksek Lisans’ına da değinmekte yarar var.   Ömer Arslan’da Yüksek Lisans’ında Bozhüyük Köyü’ nün Nüfus Defteri’ne yer vermiştir.   Ömer Arslan ise Bozhüyük Köyü’nün adını “Bozöyük” olarak okumuş ve yazmıştır.   Ömer Arslan’ın eserinde yer alan bilgiler ise şöyledir:   Evcioğlu, Esefoğlu, Koloğlu, Hızıroğlu, Fuatoğlu, Haraçoğlu, Kundakçıoğlu, Çerkezoğlu, Çirkinoğlu, Molla caferoğlu, Zeyneloğlu, İlyas oğlu, Kulukethüdaoğlu, Karabacakoğlu, Karamehmed oğlu, Sarıhaliloğlu, Abbas oğlu…”   Seksen ikinci sıradaki Bozöyük köyünde 18 hanede 44 kişi yaşamaktaydı. Köyün imamı 45 yaşındaki Hüseyin Efendi ve muhtarı ise 40 yaşındaki Hızır’dır. Haşan asakir-i mansure neferi olarak kaydedilmiştir…  
KARYE-İ BOZÖYÜK KÖYÜ TABİ-İ KAZA-İ MEZBUR  
Hane 1: 1 Uzun boylu kumral sakallı Evcioğlu Hüseyin Efendi İmam Karye-i Mezbur Sinn 45   2 Oğlu Ali Sinn 13   3 Diğer oğlu Halil Sinn 5  
Hane 2:   4 Orta boylu kır sakallı Esefoğlu Molla Ahmed veled-i Ali Sinn 55   5                            6   ? oğulları   Veli Sinn 1      Ali Sinn 1       7   Karındaşı Mahmud Sinn 12  
Hane 3:   8   Şab-ı emred Koloğlu Veli veled-i Hüseyin Sinn 16  
Hane 4:   9   Orta boylu kara sakallı Hızır oğlu Hızır Muhtar Karye-i Mezbur   Sinn   40   10   Oğlu Mustafa   Sinn   12   11   Orta boylu kara bıyıklı karındaşı Mehmed   Sinn   35   12   Oğlu Ahmed Sinn 10   13   Redif-i Mansure Nefer orta boylu kumral sakallı diğer karındaşı Hasan Sinn 25  
Hane 5:   14   Orta boylu kır sakallı Fuatoğlu Fuat Sinn 45   15   Orta boylu kumral sakallı karındaşı Mehmed veled-i Veli Sinn 45   16   Orta boylu ter bıyıklı oğlu Veli Sinn 20  
Hane 6:   17   Orta boylu kumral sakallı Haraçoğlu Ali Sinn 35   Mustafa Tevellüd 1257  
Hane 7:   18   Orta boylu ter bıyıklı Haraçoğlu Mehmed veled-i Dursun Sinn 16  
Hane 8:   19   Orta boylu kara sakallı Kundakçıoğlu Ali Sinn 40   20 Oğlu Mustafa Sinn 1   21   Orta boylu kara sakallı karındaşı Hüseyin Sinn 35   22   Oğlu İbrahim Sinn 1  
Hane 9:   23   Orta boylu kara sakallı Çerkezoğlu Ali Sinn 55   24   Orta boylu ter bıyıklı oğlu Hasan Sinn 20   25   Diğer oğlu Ahmed Sinn 10  
Hane 10:   26   Orta boylu kumral sakallı Çirkinoğlu Mehmed veled-i Hasan Sinn 35   Fevt 1257  
Hane 11:   27   Uzun boylu kara sakallı Mollacaferoğlu Ali Sinn 40   28   Orta boylu kara bıyıklı Karındaşı Mansur Sinn 35  
Hane 12:   29   Uzun boylu kara sakallı Zeyneloğlu Süleyman Sinn 42   Mustafa Tevellüd 1257   30   Uzun boylu kara sakallı karındaşı Hüseyin Sinn 35   31   Oğlu Zeynel Sinn 3   32   Diğer oğlu Mehmed Sinn 1  
Hane 13:   33   Orta boylu kara sakallı İlyasoğlu Mustafa Sinn 42   İlyas Tevellüd 1257 34   Oğlu Hüseyin Sinn 4  
Hane 14:   35   Uzun boylu ak sakallı Kulukethüdaoğlu Mehmed Sinn 60   Fevt 1257   36   Uzun boylu ter bıyıklı oğlu Mehmed Sinn 20   37   Şab-ı emred diğer oğlu Battal Sinn 15  
Hane 15:   38   Uzun boylu ak sakallı Karabacakoğlu Süleyman Sinn 70   39   Şab-ı emred karındaşı merkum Hakkı Sinn 16   40   Diğer karındaşı Hamza Sinn 5  
Hane 16:   41   Uzun boylu kır sakallı Karamehmedoğlu Ali Sinn 55   42   Şab-ı emred oğlu Ahmed Sinn 13  
Hane 17:   43   Orta boylu kır sakallı Sarıhaliloğlu Hasan Sinn 47  
Hane 18:   44   Orta boylu kumral sakallı Abbasoğlu Veli veled-i Yahya Sinn 33   Hane 18   Nüfus 44…”  
Son olarak burada Salih Şahin’in kaleme aldığı  “Tanzimattan Cumhuriyete Sivas Raporları” adlı eserinde [12] yer alan aylık raporlara da değinmekte yarar var.   Bu aylık raporlar 1897 ve 1919 yılları arasında Sivas’ta adli olaylarla ilgili vukuat jurnalleridir. Sözkonusu raporlar Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Müdüriyetinde toplanıp burada incelemeye tabi tutuluyordu.  
Bu aylık raporlardan Bozhüyük köyü ile ilgili rapor şöyledir: “1 Ekim 1904 tarihinde Yozgat Sancağı’nın Akdağmadeni Kazası Bozhüyük köyünden Halil oğlu Ali ve Çakır oğlu Ali isimli şahıslar Sivas’ta odun sattıktan sonra köylerine dönmekteler iken, Yıldızeli’nin Akviran köyü civarında Akviran yazısı isimli mevkide (…) köyünden Kel Hasan oğlu Ahmet Çavuş, (…) köyünden Yusuf oğlu Şamil ve Kamil, (….) köyünden Kara Memiş oğlu Yusuf ve Abdülaziz ile biraderi Yusuf isimli şahıslar tarafından yolları kesilerek eşyaları gasp edilip kendileri yaralanmıştır. Ayrıca iki baş öküzleri telef bir baş öküzleri telef edilerek bir baş öküzleri de yaralanmıştır. Yapılan tahkikatta olayın faillerin suçları sübut bulmuş ve Ahmet Çavuş, Kamil ve Yusuf isimli şahıslar derdest edilerek tahkikat evrakıyla birlikte adli makama teslim edilmişlerdir…”  

[1] Hakkı Yurtlu Geçmişten Günümüze Akdağmadeni Anıl Matbaa ve Cilt Evi Ocak 2001 Sayfa 149.

[2] İsmail Neşeli Akdağmadeni’nin Sosyo Kültürel ve Dini Yapısı Üzerine Bir İnceleme Erişim Tarihi 30. 09. 2022.

[3] https://mersinbozhuyuk.tr.gg/TAR%26%23304%3BH%C7E.htm.

[4] Adem Aydın Akdağ madeni Yöresi Ardıçalanı ve Bozhüyük Köylerinde Alevilik Erişim Tarihi 10. 05. 2022.

[5] Muhammed Ağır 1831 Tarihli Nüfus Defterine Göre Akdağ Kazasında Nüfus Erişim Tarihi 10. 05. 2022.

[6] ) Tahir Sezen Osmanlı’da Yer Adları Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Ankara 2006 Sayfa 45, 61.

[7] Mahsuni Gül’ün Emlak Nahiyesine Bağlı Müslüman Köylere Dair” başlıklı yayınlanmamış çalışmasından.

[8] Ali Dinçal Ortaköy Tarihi Kültürü “Efsane” Orta bucak Ortaokulu EMOD Yayımları Ankara Haziran 2022 Sayfa 36.

[9] Mahsuni Gül’ün Emlak Nahiyesine Bağlı Müslüman Köylere Dair” başlıklı yayınlanmamış çalışmasından.

[10] Sezgin Zabun 1833 Osmanlı Arşiv Kayıtlarına Göre Sivas Gayrimüslim Nüfus Defteri Gazi Kitabevi Haziran 2018 Ankara Sayfa 379.

[11] Ömer Arslan 2058 Numaralı Akdağ Nüfus Defteri’inin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi Erişim Tarihi 10. 05. 2022.

[12] Salih Şahin Tanzimattan Cumhuriyete Sivas Raporları Sivas Belediyesi Sivas 2021 Sayfa 338.