fbpx

Almanya’ya iltica: Yanılgılar ve tehlikeleri

dpa / picture alliance / Armin Weige

Paylaş

2022 yılının başından itibaren -Almanya’nın verdiği verilere ve kişisel gözlemlerime de dayanarak- Türkiye’den yoğun bir göç dalgası gerçekleşiyor. 2017 başlarından itibaren Almanya’da ve Türkiye’de “Vasıflı işçi göçü” büyük bir konu haline gelmişti ve Almanya’ya yerleşen Türkiyeli mühendislerin, doktorların hikayeleri pek çok habere konu olmuştu. Ancak 2022 başından beri herhangi bir vasfı olmadığı için çok daha fazla sayıda göçmen Almanya’ya vize başvurusu yapamadan kaçak olarak gelmekte. Birkaç istatistiki veri ile yazımıza başlayalım. 

Federal Göç Dairesi (BAMF) verilerine göre sadece Ocak-Kasım 2022’de 20 bin 802 Türkiye vatandaşı Almanya’ya iltica etti. Bu verilerle Türkiye, Suriye ve Afganistan’ın ardından iltica başvurularında 3. sırada. Bu ülkeleri sırasıyla Irak, Gürcistan, İran ve Somali takip ediyor. ¹²

Öte yandan sadece Berlin’e 2022 yılında 97 bin 44 kişi (80 bini Ukraynalı) kabul edildi. Bu sayı 2015’teki mülteci akınından daha yüksek. Sayının yüksek olması konaklama merkezi sorunlarını da beraberinde getiriyor. Zaten ağır aksak ilerleyen Almanya bürokrasisi başvuruların artmasıyla tamamen tıkanıyor. Böylece mülteciler sadece iltica başvurularını beyan etmek için bile 40 gün bekleyebiliyor.

Son dönemde iltica başvurularının artmasının altında yatan sebep, Macaristan’ın sınır kontrolünü bırakmış olması. Macaristan AB tarafından kendisine yapılan yardımlar kesintiye uğrayınca ülkesine ulaşan göçmenlerin kaydını almayarak Avusturya veya Prag üzerinden Almanya’ya nasıl ulaşabilecekleri konusunda tavsiyeler bile veriyor. Bir şekilde, uçak veya tır yoluyla Sırbistana veya farklı Balkan ülkelerine ulaşanlar kaçakçıların yardımıyla Almanya’ya geçip iltica başvurularını gerçekleştiriyor. Bu sebeple de kaçakçılara yüklü ödemeler yapılıyor. İltica edenler kaçakçılara 7 bin ila 10 bin Avro arasında değişen ödemeler yapıyor. Bu tehlikeli yolculuğa çocukları Almanya’da doğarsa direk Almanya vatandaşı olur diye düşünerek hamile olarak katılanların sayısı da az değil. 

İltica yanılgısı tehlikeleri beraberinde getiriyor

Almanya’daki siyasi iltica yasasının sadece ülkelerinde savaş ve siyasi, dini, cinsel baskı sebebiyle insanların kaçarak ulaştıkları Almanya’da oturum almasına olanak sağlıyor. İltica edenlerin de bu tip iddialarını mülakatta tüm kanıtlarıyla anlatmaları gerekiyor. Delil sunamayan veya inandırıcı gelmeyen başvurular ise reddediliyor. Reddedilenler ise sınır dışı ediliyor. 

Durum bu kadar açık olmasına rağmen Almanya’ya iltica edenlerin çok azı bu tip bilgilere sahip. Bunun en temel nedeni de Almanya’ya iltica eden herkese ilk etapta doğrudan  3 aylık geçici kimlik belgesi verilmesi, sağlık sigortası, para yardımı ve konaklama sağlanması. Bu yardımları alanlar dostlarına Telegram gruplarından Almanya’da oturum almanın kolay olduğundan bahsediyor ve böylece başkalarının da Almanya’ya göç etmesine olanak sağlıyor. Almanya’ya ulaşan mültecilerin önce kaydı ve başvurusu alınıyor, bu sürede de temel ihtiyaçları karşılanıyor, ta ki Federal Göç Dairesi’nde mülakata girip oradan kabul veya red alana kadar. Başvuruların artması sebebiyle Federal Göç Dairesi’nde gerçekleşecek olan mülakatlar 6 ay ila 1 yıl sonrasında gerçekleştiğinden, iltica talebinde bulunanlar 3 ayın ardından çalışma izni de alabiliyor. Ancak bu mülakatta inandırıcı gerekçe sunamayanlar sınır dışı tehdidi ile başbaşa kalıyor. Burada ailesi olan veyahut iltica başvurusu esnasında evlenmeyi düşünenler de var. Bu durumlarda iltica başvurusu geri çekilebiliyor ve kişi Almanya’da eş üzerinden oturum alabiliyor. 

Almanya’ya gelirken kimlik kartını atanların sayısı da oldukça yüksek. Bu kaçakçıların da tavsiyesi olabilir. Böylece yasal sebebi olmadan iltica edenlerin daha uzun süre burada kalabilmesine olanak sağlandığı tahmin ediliyor. Ancak kimlik kartıyla kimliğini ispatlayamayanların geçici kimlik belgesine “Nüfus bilgileri kendi verdiği bilgilere dayanmaktadır” ibaresi ekleniyor. Böyle bir ibare eklenmiş kimsenin ise kimliği net bir şekilde açıklanamadığından daha sonra Almanya’da evlenmesi vs. de mümkün olmuyor. 

Yasal gerekçesi olmayanların iltica talebi meşru mudur?

Anayasal olarak Almanya’da ekonomik sebeplerle iltica edenlerin durumları tartışmalı. Ekonomik gerekçeler iltica gerekçesi sayılmıyor, kalmasına müsamaha edilenler bile geçici belgelerle sürekli bir belirsizlik içinde yaşamak zorunda bırakılıyor. 

Ülkesinde geleceksizlik korkusu yaşayan herkesin başka ülkelere yerleşme isteği son derece meşru. Başka ülkelere yerleşmek sınıfsal olarak bakıldığında sadece iyi eğitimlinin hakkı olamaz. Zaten iyi eğitimli demek, ağırlıklı oranda orta sınıf  bir ailenin ferdi olarak iyi bir vasfa sahip olan ve istediği ülkede çalışmak için de gerekli imkanı yakalayabilecek kişi demek. İyi eğitime ulaşamayan, eğitimsiz yani vasıfsız bir insanın da ekonomik sorunların gölgesinde yaşamak zorunda kalması hiçbir demokratik değerle anlatılamaz. Dolayısıyla sınırsız, sınıfsız bir dünya talebi olan birisinin sınıfsal konumu sebebiyle Almanya’ya iltica eden ve üniversite eğitimi olmayan insanları hakir görmesi, sınıfsal talepleriyle bağdaşmaz. İllegal insan yoktur. Böyle örnekler olduğu için bunu söylemiyorum, bunu söylememin temel nedeni savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Afganistan ve Suriyelilere yönelik solda takınılan tutumdur.

Uyarı

Almanya daha önce iltica başvurusu yapmış ancak reddedilmiş kişileri kolay kolay gönderemiyordu. Ancak yeni bir yasal düzenlemeyle artık sınır dışı işlemleri hızlıca hallediliyor. Almanya’da 5 yıldır geçici belge ile (Fiktionsbescheinigung-Duldung) yaşayanlar için ise farklı bir yasal düzenleme yapıldı. Buna göre 5 yıldır Almanya’da yaşayan, yasal gerekçelerle burada kalmasına müsaade edilmemesi gerekenlere “Şans oturumu” verilecek ve bu kişilerin entegrasyon ve iş hayatına katılımı kontrol edilecek. Ancak bu yasa yeni gelenleri kapsamıyor. Yeni gelen pek çok insan da bu yasadan yararlanabileceğini sanıyor. 

Öte yandan Almanya’ya kaçak yollarla gelmeye çalışanlar için Sırbistan ormanları özellikle bu aylarda tehlike arz ediyor. Pek çok mülteci Belgrad Ormanı’nı yürüyerek geçmek zorunda bırakılıyor. Geçtiğimiz ay Gaziantepli bir genç Sırbistan ormanlarında donarak hayatını kaybetti. Almanya’ya kaçak olarak ulaşıp burada mesleğini icra etmek isteyenleri de kağıtsız, belgesiz, sigortasız çalışma yani ucuz iş gücü olarak pazara katılma riski bekliyor. Eğer Almanya’ya ekonomik sebeplerle iltica etmeyi düşünüyorsanız 7 ila 10 bin Euro ödeme yapmadan önce bir daha düşünün ve iltica ettiyseniz de Almanya’nın her şehrinde bulunan Türkçe konuşan yardım kuruluşlarından bilgi ve yardım alın.

  1. https://de.statista.com/statistik/daten/studie/154287/umfrage/hauptherkunftslaender-von-asylbewerbern/
  2.  Ukrayna’dan gelen mülteciler ile Afganistan’da Almanya için çalışmış olan mülteciler özel kabul programı kapsamında olduklarından bu sayıların dışında tutulmuşlardır.