fbpx

Fransız Devletine değil, Kürtlere anlayış gösterin!

Paylaş

Paris’te 9 Ocak 2013’te katledilen 3 Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez katliamının arkasındaki sis perdesinin aydınlanması için 10. yılında büyük bir miting düzenlenmesi planlanırken, Kürtler yeni bir saldırının hedefi oldu. Kürtlere yönelik gerçekleştirilen 2. Paris katliamına ve sonrasındaki gelişmelere ilişkin kim notlar kenara koyalım;

Saldırgan 11 gün önce cezaevinden çıkmış sabıkalı bir Fransız ırkçı. Daha önce de göçmenlere yönelik silahlı saldırılarda bulunmuş. Büyük olasılıkla MİT saldırganla cezaevindeyken iletişime geçip katliamı planlamış.

1. Onbir gün önce cezaevinden çıkan birinin, dışarıda hazır bir organizasyon olmaksızın bu kısa süre zarfında silah – cephane bulması, hedefleri net olarak belirlemesi (Kürtlerin bölgedeki 3 mekanı), kendisini böyle bir katliama hazırlaması ve gerçekleştirmesi neredeyse imkansız.

2. Daha önce iki kez silahlı ırkçı saldırıda bulunan birinin cezaevinden çıktıktan sonra Fransız polisinin kontrolünde olmaması da mümkün değil. Buna rağmen Fransa İçişleri Bakanının “takip radarımızda değildi” açıklaması olayın üstünü karartmak istediklerinin açık ifadesi.

3. Zaten Fransız yetkili makamları ilk andan itibaren saldırıyı “adli vaka, sıradan cinayet, psikolojik sorun” üçgeni içerisinde tutmaya uğraştı. Kürtlerin sabrını taşıran da zaten tam bu yaklaşımdı. İlk günkü olayların ortaya çıkışı da Mitingdeki öfkenin de kaynağı Fransız devletinin bu tutumuydu.

4. Ve elbette, bu tutumun esasında üzerinden 10 yıl geçen birinci Paris Katliamına yaklaşımın devamı olması Kürtlerin güvenini de sabrını da sarstı. Fransız devleti Türkiye’ye açıkça “gelip Kürtleri burada katledebilirsiniz, biz olayın üzerini kapatırız” demiş oluyor bu tutumuyla.

5. Zaten şunu belirtmek gerekir ki, Fransız Devletinin izni, göz yumması olmasa MİT’in vs. bu saldırıları düzenleyebilmesi İMKANSIZ!

6. Derneğin olduğu bölge uzun zamandır Fransız Devleti’nin takibi altında. Zamanında Sarkozy bizzat derneğin olduğu sokağa Merkezi Seçim Bürosunu açmıştı. Sokakta ve civarında sadece Kürtler değil, Afrikalı, Ortadoğulu, Uzak Doğulu pek çok göçmen yaşıyor, işyeri işletiyor.

7. Fransız devletinin Kürt Özgürlük Hareketine karşı düzenlenen bu saldırılara göz yummasının esas sebebi KÖH’ün siyasal paradigmasına karşı TC’yle aynı safta birleşmesidir. Fransa küresel sermayenin “kürtlerle arayı iyi tutmak, KÖH’ü tasfiye etmek” ortak aklının mimarlarındandır.

8. Kürt halkının öfkesinin Paris’te patlamasına gelince; bu haklı ve meşru bir patlamadır. Düşünün, 10 yıl önce evinize girip 3 öncü insanınızı öldürmüşler. Katil yakalanmış, MİT’le ilişkileri ortaya çıkmış ama Fransa dosyanın üzerini tamamen örtmüş.

9. Şimdi 10 yıl sonra Kürtlere hala katledilen arkadaşlarının hesabı verilmemişken, katliamın yıl dönümünde bir kez daha Fransız Devleti’nin gözü önünde saldırıya uğruyor. Öyle ki, saldırgan katledilen arkadaşlardan birinin yaralı olduğunu görüp dönüp bir kez daha kafasına sıkıyor!

10. Saldırganın karakoldaki ilk ifadesinde ilk cümlesinin “kaç Kürdü öldürebildim” olduğu, sonrasında “Kürtleri hedef aldım” dediği tüm Paris’e anında yayılmışken Fransa İçişleri Bakanı gelip “cinayet soruşturması” başlattıklarını söylüyorsa Kürtler nasıl isyan etmesin?

11. Ertesi gün Avrupa’nı her yerinden Paris’e akın eden Kürtler ve dostlarıyla bir empati kurmak yerine “terör örgütünün eylemi” muamelesiyle tüm sokakları polisle, özel timlerle çevirirsen Kürtler nasıl isyan etmesin?

12. Eylem hüzünlü, öfkeli ve demokratik bir tarzda devam ederken kitleye yanaşıp Türk bayrağı açarak bozkurt işaretiyle provokasyon yapana yönelmek yerine tepki gösteren kitleye jop, silah ve biber gazı doğrultursan Kürtler neden isyan etmesin?

13. Bu araç kitlenin içine son sürat dalmış ve pek çok insana çarparak ilerlemişken Fransız polisi hala aracı değil kitleyi durmaya çalışıyorsa Kürtler nasıl isyan etmesin? Orada yeni kayıpların olması bile ihtimal dahilindeydi, gözlerimle gördüm bu sahneyi!!!

14. Sonrasında, Mitingi bitirip Bastille Meydanına yürüneceği bilinmesine rağmen, kitle yeniden kürsünün kontrolüne alınmaktayken kitlenin içine gaz bombası atarsan Kürtler neden isyan etmesin?

15. Daha da uzatılabilir örnekler. Ama kıssadan hisse şunu söyleyebilirim ki, Kürtler sonuna kadar kendileriyle empati kuran bir ses bekledi Fransız Devletinden. Bu ses Fransız solundan, Mélenchon’dan, demokratlarından, emek örgütlerinden, feministlerden geldi ama Fransız Devleti’nden gelmedi!

16. Fransız devleti Kürtlerin hüzün tarlalarına rüzgar ekti ve sonucunda da fırtına biçti. Bundan sonrası ne olur, nasıl olur hep birlikte göreceğiz. Ama herkese önerim anlayış gösterecekseniz Kürt halkının katledilmesine ortak olan Fransız Devletine değil, Kürt Halkına anlayış gösterin!

25.12.2022