Bu makalede ATASE Arşivinde yer alan iki belgeye yer verilecektir.
İlk belgeler 31. 03. 1921 ve 11. 04. 1921 tarihlerini içeren bir rapordur.
İkinci belgeler ise yine 1921 Nisan’ını içeren başka bir rapordur.
İlk belgeler, İstanbul’da bulunan Bektaşi Yedikule Dergahı’nın evladı memurların çok detaylı raporlarıdır.
İkinci belgeler ise Koçgiri meselesine dair raporlardır.
İlk belgeler de yer alan Bektaşilerle ilgili kimi raporlar Fahri Maden tarafından kaleme alınan “İstanbul Bektaşileri” adlı eserde yayınlanmıştır (1)
Her iki raporun içerikleri özetlenemeyecek denli yoğun olduğu için okuru her iki raporla başbaşa bıra kıyoruz:
“31. 03. 1921 Polis Genel Müdürlüğü İkinci Şube Üçüncü Sınıf Araştırma Memurlarından Mahmut Celalettin Efendi ile Birinci Şube Baş memuru Hafız Sait Efendi karşılıklı konuşmalarında, Celalettin İngilizlerden aldığı istihbarata göre, İzzet Paşa Ankara’da bulunduğu sırada Büyük Millet Meclisi Başkanı Kemal Paşa Hazretlerine hitaben ”Tutmuş olduğunuz yol çıkmaz bir yoldur. Geliniz padişaha itaat ediniz, sonu fenadır” demesi üzerine hemen meclis toplanarak milletvekilleri iki taraf olarak, bir tarafı İzzet Paşayı diğerleri de Kemal paşayı tuttuklarından meclis henüz karışık bir durumda olduğu,
- Rum Patrik’inin cenazesi İstanbul’a gideceği gün, güya Rumlar tarafından bir gösteri yapılacağının, Polis Müdürlüğünce haber alınması üzerine, Rum lisanına aşina memurlar sivil olarak bu göreve tayin edilmişlerdir.
- Bu günlerde İstanbul’da bulunan Ermeni milletinin birçokları küçük ve büyük çapta silah sağladıkları dikkati çekiyor…
1 Nisan 1921
Yedikule Dergahı evladı memurlarımızın raporudur.
31. 03. 1921 Yorgo’ya ulaştım. General Goro’nun padişahı ziyaret etmesi durumuna, İngilizler son de rece önem veriyorlar. Hani önceki gün General Vilson ziyaret etmek üzere General Goro’nun yanına gittiği vakit, sarayda ne maksat uğrunda konuşulduğunu sormuş, General Goro cevaben;
“Hükümetimin harimine (herkesin girip, dokunamayacağı şey) tecavüz ediyorsunuz” cevabını vermiş tir. İngilizlerin büyük masraflar uğrunda harcayarak öğrendikleri bilgiler şu merkezdedir. Padişaha ge neral mevkiini ve bu hususta bütün Müslümanlar yanındaki kutsiyeti anılmış ve milli Anadolu kuvvet lerinin her halde büyük zatınıza sadık kalacaklarına dair şahitlik etmiş. Damat Paşa ve yanındakilerin vatana ve millete karşı yaptıkları hıyanetleri birer birer saymıştır. Son söz olarak dost Fransa Türkiye’ ye her vakit yardım elini uzatır. Yeter ki şimdiye kadar izzet-i nefsini (öz saygı) korusun ve milli gururla rını gözetsinler. Durum böyle iken bu izdeyim. Konuşulan her şeyden haberdar olmaya çalışacağım.
- Mişel’i görmek üzere Balat’a gittim. Fakat Zeki Paşa zade Lütfi Mişel’in karşısındaki sırada, bir metresim için kiraladım diyerek bir ev tutmuştur. Bunun için Mişel ikaz edilmiş, bazı özel toplantılarımız için başka bir yer hazırlayacaktır. …tan bir haber yoktur. General Soşo Milon Ormanlı’dadır. Burada yalnız Mişel’le Sultanof vardır.
- Şehzadebaşı’nda gezerken Hintli Nizamettin’e benzettiğim birisi benim ile dost olmak isteyerek yanıma sokuldu ve tarihini şu suretle hikaye ediverdi. Sincabi Alayında kendisi üsteğmen imiş. Irak’ta Türklere iltica etmiş, sonra mütarekede İngilizlerin eline geçmiş, daha sonra önemli açıklamalarda bulunduğundan, idamından vaz geçilmiş. Daha sonra bazı hizmetlerinden dolayı tercümanlıkla çalıştırılmasına karar verilmiş. Şimdi Karadeniz İngiliz Kumandanlığı refakatinde tercüman imiş. Abdullah’tan (Kene bey hizmetçisi) bahsetti. İngiliz hafiyesi olduğunu artık anlamıştım. Çünkü meleke sahibi olmuştum.
1/ 4/ 1921
- 1 Nisan 1921 Vakitte gördüğüm Hafiye Cemiyeti Teşkilatı beni son derece ilgilendirdi. Benim için Hayrettin İskelesi ve bir de Süleymaniye bölgesi belirdi, konuya el koydum. Bütün muhaliflerle görüştüm. Hiç birisi bu adamları bilemiyorlar. Yalnız Debreli Topçu Yüzbaşısı Ziya Efendi Salim için, Pepe Salim diyerek tanıyordu. Bu da kafi miktarda beni aydınlatamadı. Çerkez Yüzbaşı Şevket’i buldum ve anlattım. …… edilmiş yılanlar diyerek mevcut … olduğunu pek güzel ima ediyordu. Pazar günü akşamı için sözleştik buluşacağını kendisinin önemli bir işi olduğunu öne sürdü ve ayrıldı. Yine öyle ümit ederim ki vaktiyle haberdar ettiğiniz şahsiyetlerdir. Fotoğrafları İstanbul’a gönderildiği takdirde tanınacak ve onlarla düşüp kalkanları tanırız. Muhakkak surette bizce belli kişilerdir. Çünkü hepsi takma isim kullanmaktadır.
- Askeri hapishaneye gittim. 20 Şubat 1921 tarihli Damat Paşanın konferansa çektiği telgraftan iki madde daha elde ettim aynen aşağıdaki gibidir.
Dışişleri, İçişleri ve Harbiye Bakanlıkları arasındaki mevcut görüş ayrılıkları dolayısıyla kabine oluşmamıştı. Bugün bir afet şeklini almış olan Kemali cereyanına … için anılan ihtilaflar halledilmiş ve sarayca da tasviyeye yaklaşmıştır. Düzeltilmiş bir Anayasa ile padişahın haklarına açıkça tecavüz eden fiili … karşısında bir mücadele açacağım ve civarında halife bayrağı altında toplanacak büyük kuvvetler mevcuttur.
Tarzındadır. Durum böyleyken ağızdan kaymadır.
- Mişel’i belirlenen yerde buldum görüştük. Prens hazretlerinin acele olarak gönderdikleri şu yazı aynen nakil:
Yunanlılardan ziyade göç gaye ve hedefleri olmadığını hissettiğim Trakya milli çeteleri tarafından harekat ve tahsilatım zorluk çekmektedir. … … birlikte lütfen bu meseleyi kısa bir zamanda halletsinler. Hürmetler filan …
Hani hakikaten bu haberi güçlendiren haberlerde Bulgar Elçiliğinde dün işittim. Samako civarında tam dört saat Bulgarlarla milli Trakya çeteleri çarpışmıştır. Bununla birlikte teması Bulgarlar kesmişler ve Balkanlara … etmiş Bulgaristan’la Sırbistan hemen uyuştu gibi bir şey olduğunu söylüyorlar. Konsol yoktu. Bu gün gideceğim. Radoslavo’nun oğlu hakkında malumat isteyeceğim.
2/ 4/ 1921
Yedikule Dergahı evladı memurumuzun raporudur:
- 2. 04. 1921 tarihinden iki gün önce takdim etmiş olduğum raporda Ermenilerin küçük ve büyük çapta silah elde ettikleri arz edilmiş idi. Bu silahların büyük miktarı Beyoğlu’nda Ermenilerin oturdukları büyük bir apartmanda İngilizler tarafından müsadere olunduğu (el konulduğu) silahların iadesi için teşebbüslerde bulunmuşlarsa da ne zaman Ermenistan’a giderseniz, o zaman silahlarınızı iade ederiz cevabı verilmiştir.
- Dünkü Cumartesi günü Topkapılı Nedim ile görüştüm. Ötede beride Yunan başarısının doğru olduğunu ve Anadolu haberlerinin asıl ve esası olmadığını tramvayda açık bir surette anlatmaktadır.
- Başyaver Avni Paşa tarihten dört beş gün önce Hürriyet ve İtilaf Partisi Genel Merkezine gelerek Gümülcineli ve Sadık beylerle iki saati aşkın özel olarak görüşmüşlerdir. Anlatıldığına göre adı geçen Başbakanlığa geçecekmiş.
- Mutedil (Ilımlı) Hürriyet Fırkası Başkanı Hoca Sabri Efendi önceki gün İngiliz karargahına giderek İngiliz İstihbarat Müdürü ile bir saat kadar görüşmede bulunmuştur.
5. Dünkü Vakit Gazetesinde Gizli Cemiyet yazarı konusu önceden arz ettiğim çetelerin Çerkez Bekir ve Gümülcineli ve Ferit Paşa ile münasebeti olmak ihtimali yüzde doksan var ise de bu konuda araştırma ve soruşturmaya devam edilmektedir.
3. 4. 1921
- 2 Nisan 1921 Agop ve Vaham ve yardakçıları çeşitli cezalara mahkum edilerek Çanakkale’ye sevk edilmişlerdir. Moda suikastını yapanla Agop ve Vaham, Karabet: 101 sene küreğe mahkum edilmişlerdir. Bu suretle Kontr-parti teşkilatı mukabilinde hiçbir kuvvet bulmayacak ve dolayısıyla güzelce açığa çıkmış olacaktır. Yorgo, Kenenfam’ı? ziyarete gidiyor. Kendisinin yaralı olduğunu bana söylememesi hususunu çok rica ediyor. Yarası oldukça hafifmiş. Kenenfam? Suikastla zanlı Arslanof Eğin’de kafkaslı bir genç bir Ermeni’yi Arşak Barikyan yakalattırıyor. Arkadaşlarını söylemesi için son derece işkence ediliyormuş. Kendisi daha henüz meseleyi itiraf etmemiş. Hep bu gibi durumlar bizim lehimizedir.
- İnönü Valide Kıraathanesinde Üsküdar Eski Mıntıka (Bölge) Kumandanı Binbaşı Hüsnü Beyi gördüm. Önce Sarıyer meselesini açtım. Bunu söyleyen yani kendisine ihbarı müteakip Şemsettin adında biri vasıtasıyla İngilizleri haberdar ediyorlar. Bu zat bugünkü durumda Şişhane Karakolunda (İtfaiye) çalıştırılıyor. İsmi Sıtkı’dır. İngilizlerle dolaylı olarak ilgilidir. Sonra Anadolu’da elde edilen Gizli Cemiyet erkanının diğer hususlarını elde etmek üzere bu bunağın ağzını yoklamağa başladım. Konunun açığa çıkmasını pek arzu ettiğimi söyledim. Geçmiş mazi derler diyerek bunak söze başladı. Bu casus kanalının şefi İstanbul’da İngiliz Yüzbaşısı Fersil olup, Kestam’ın? Maiyetinde çalışmaktadır. Gazetelerde ismini öğrendiğimiz kişiler Kürdistan delegesi Necmettin Hüseyin Bey tarafından aranıp bulunuyor ve Sait Molla tarafından general olarak tanıtılıyor. Bu şebeke bir tane değil, Anadolu’nun her yerinde kök salmış müthiş faaliyette imiş. Artık kimseye lüzum yoktur diyerek Mustafa Sağir bile geçmiştir. Şevket Bey daha iyi bilmektedir diyerek ona bıraktı. Ben yarın Şevket’le buluşacaktım, söyledim Pazartesiye kaldı. Ben bunları karşı karşıya getirmek için yarın Şevket’e anlatacağım. Biraz sonra ve Neyol? ile birlikte Kiraz Hamdi Paşa geldi. Bursa eski valisi Ziver Beyi veya Baban (Hüsnü Beyi) yanına alarak Vitol’la? birlikte hareket ettiler. Bende uzaktan arkalarını takip ettim. Mesadet Hanına girdiler. Fazlaca tasfiyeye cesaret edemedim.
- Hüsnü Beye İngilizler Seyr-i Sefain İdaresinde (Denizyolları İşletmesi) önemli bir memuriyet verdirerek, vapurların seyir seferlerini kontrol ettireceklerdir. Azami derecede işbu tayin durumuna engel olunmalıdır.
4.General Goro’nun padişaha olan konuşmalarını anlamak üzere Damat paşazade Sami Bey tayin edilmiştir. Dün üç defa generalin yanına girmiş her defasında yarım saatten eksik bir zamanda general terk etmemiştir.
3 Nisan 1921
Yedikule Dergahı evladı memurumuzun raporudur:
- Fener Rum Patrikhanesinin bazı kısımlarında özel olarak İtalyan ve Fransız zabıtası tarafından arama yapılarak mitralyöz, cephane ve saire elde ettikleri ve anılan yerin de İtalyanlar tarafından sıkı bir gözetleme altında tutulduğu.
2.Hürriyet ve İtilaf Genel Merkezinde gizli görüşmeler devam ediyor. Alınan kararlar hiç kimseye bildirilmiyor. Hatta şahıslarını devamlı olarak değiştirdikleri arz edilmiştir.
Nisan 1921
1.4 Nisan 1921 Bulgar Konsolosunu görmek üzere Elçiliğe gittim. İki konsol görevden alınmış, birine hem temsilci ve hem de konsol görevini yapmak üzere eski Manastır Türk Milletvekillerinden Tarlof gönderilmiştir. Ona takdim edildim. Kendisi Sıraserviler’de oturuyormuş. Uzun bir mülakatta bulundum. Türklerin mertliğinden ve ulu gönüllü ve cömertliğinden bahsediyor. Eğer Yunan milleti Bulgaristan’da böyle yapmış olsalar biz Bulgarlar onları bir kaşık su içinde boğarız. Bizimle olan ilişkilerimize nakli kelam (nutuk-konuşma yapmak) ve elindeki Vakit Gazetesini göstererek General Markof’un askeri kolundaki beyannamesini okuttu ve dedi ki emin olunuz bütün Bulgarlar bu duygu içindedirler. Cidden etkili bir nutuk. Trakya Bulgar Teşkilatına naklettim çalışılıyor fakat Allah yardımcıları olsun biz her şeyi görür ve anlarsak olmaz diyerek fazla izahattan çekindiler. Stanboliski siyasetini sordum, beğenemiyor ve diyor ki Yugoslavlarla? İttifak anlarım. Fakat onlarla birleşerek bir cumhuriyet olmak hususundaki fikrini beğenemiyorum. Aranızda ittifak var mı? Dedim. O da cevaben tetik kapsüle düşmeden tabancanın içinde kurşun olup olmadığını anlamazsın değil mi? Elbet bir zaman gelecek te pek yakındır. O vakit ittifak var veyahut Radoslavof’un oğlunu 50 000 İngiliz Lirasına karşılık tahliye ettirmek üzere İngilizlere müracaat ettiği, onlar tarafından bu miktarın pek az olduğunu söylüyorlarmış. Buna üzüldüklerini belirtiyorlar. Anadolu muzafferiyetlerine son derecede memnun hatta diyor ki Mustafa Kemal Paşa o kurtarıcı şahsı İstanbul’a geldiğinde ben herkesten önce o büyük o muhterem şahsın gözlerinden öpecek ve gazasını tebrik edeceğim diyor ve seviniyordu.
1.Bu akşam Yorgo’yu gördüm. Kapitan Kaptiş? İle beraberdi, görüşmeye başladım. Fazlaca oldular. İngilizler Rumeli sahilini tam bir faaliyetle güçlendirmeye devam ediyorlar ve uzun menzilli topları konuşlandırmışlar. Siperler Anadolu yakasına kavuşuyor. Yunan ordusu için bozulmuş bir ordu, enkazdan başka bir şey değildir. Diyor. Yine bugünlerde Asaf’tan bir haber olmadığını Yorgo ifade ediyordu.
İrlanda isyanı genişlemeye başlamıştır. İskoçya sahillerinden iki noktaya İrlandalı kıtalar çıkmıştır. Bunun üzerine her tarafta tek tek kıtaların Britanya’ya sevki emredilmiş, hatta 1500 kişilik bir kafile vapura bindirilmişken tekrar vapurdan indirilmişlerdir. İngilizleri Kaptiş? eleştiriyor. Dünyanın dengesini biz mi sağlayacağız, diyordu.
- Nisan 1921
1.6. 4. 1921 Kürt delegesi Necmettin Hüseyin Beyi gördüm. Öteden beriden sonra Anadolu tarafından elde edilen suikastçıları naklettim. Kafir herif hiçbir şeyi sezdirmedi. Sadece eee! ne yapalım, kalanlara Allah muvaffakiyet ihsan buyursun dedi. Nereye gittiğini sordum. Cevaben Sait Molla Beyin hanesine gidiyorum, toplantımız vardır. Ne toplantısı dedim. Canım Allah aşkına senin işin yok mu dedi. Birde baktım ileride bizim köhne adam geliyordu. Onu bıraktım. Hüsnü Beye doğru yürüdüm. O da Sait Mollanın evine geliyordu. Hüsnü Bey başladı ifşaata (gizli bir şeyi açığa vurma). Sait Molla Beyin hanesinde iki gündür toplantı yapılıyor. Toplantıya gelenler (Kürt Mustafa Paşa, Küvaz? ve Kürt Hamdi paşalar, Damat Ferit adına Sami Bey, Hoca Sabri Efendi, Cemal Bey, Zeki Paşa, Emin Paşa, Kürt delegelerden Necmettin Bey, Sadık Bey (Miralay Hürriyet ve İtilaf Reisi), Gümülcineli İsmail Hakkı, Ali Kemal, Refi’ Cevat… Daha birçok kişi arasında Debreli Ziya, Kürt Kerim, Hüsnü ve Fuat Beyler aralarında kararlaştırdıkları anlaşma ve müfredat hakkında müspet henüz bir şey yoktur. Fakat maksat Kuvayı Milliye’nin İstanbul surlarına ani bir saldırısına karşı İngilizlerle müştereken İstanbul’u savunmak için Kuvayı İnzibatiye Teşkilatı (Hilafet Ordusu) daha birçok şeyler ve fakat önemli bir şeyler olduğunu anlıyorum…
Bu iz üzerindeyim bundan dolayı aldıkları kararları ve İngilizlerle diğer hükümetlerin üzerinde ne gibi bir etki yaptığını daha sonra bildireceğim…
- Asaf Münir Beyden bir haber yoktur. Toplantı yerleri dehşetli telaştadır.
Bugün akşam Mişel’i görmek üzere randevu yerine gideceğim.
7. 4. 1921
7. 4. 1921
- Asaf Münir Beyin izi üzerinde hareket etmek üzere İngiliz Yüzbaşısı Karsil? Dün sabah Burgaz yoluyla Bulgaristan’a hareket etmiştir.
2…. hastalık alan Yorgo’yu ziyaret etmek üzere Tatavla’da hanesine gittim. Yorgo’yu fazlaca hasta buldum. Biraz sonra Genel Karargah Şifre Subayı Kapanyan Kıpteş? geldi, fazlaca üzüntülü idi. Üzüntüsünden yararlanarak hemen içki teklif ettim. Yorgo’ya zorla içirdik. (Kıpteş)’in elinde Fransızlar tarafından verilmiş bir nota vardı, bunu almak istedim, fakat vermedi. Yalnız Kıpteş’in? ağzından alabildiğim bilgiler Fransızlar verdikleri notalarda Gotaris ile Leon Corc tarafından bir gizli sözleşme bulunduğunu ve kendi istihbarat belgelerine göre sözleşme şu: (Yunan orduları Anadolu’da saldırıya geçecek ve sonra Anadolu’nun asker sevk ettikleri noktaları, elde ettiği takdirde Trakya’da bulunan Yunan kuvvetleri, İstanbul’a girerek evvelce birçok raporlarımla da bildirdiğim Bizans hükümetini diriltecekler. Buna İngiltere siyasi olarak ve gerektiğinde nakden ve maddi olarak yardım ederek destek verecektir. Notanın sonu şu şekilde imiş. Kesinlikle tasarruf yeteneğinden mahrum Yunan ordusuna milletlerarası tarafsızlık durumunu bozarak, müttefiklerinin meşru haklarını ayaklar altına almak suretiyle, maddeten ve her türlü yardımı esirgemeyecektir…)
- Kapanyan Kıpteş? son derece üzgün ve diyor ki Fransızlar nereden bunu haber aldılar. Bizimle … gidiyorlar. Kiliseleri basıyor, kurtarılmamış Rumların ve Ermenilerin silahlarını topluyorlar. Fazlaca incelemek, ortaya çıkarmak istedim. Şifreyi halletmek zorunda olduğunu söyleyerek başka bir odaya girdi. Ben de Yorgo ile yalnız kaldım.
3.Sait Molla’nın hanesindeki toplantı bugün Şişli’de Madam Agopyan’ın apartmanında olmuştur. Bu toplantıya Zoğrafos Rum Okulundaki toplantıda seçilen iki Rum delege de katılmıştır. Eski Üsküdar Bölgesi Hüsnü Beye birlikte çalışmamız için çok rica ettim. Cevaben dedi ki ben azizim söyleyeceğim işbu teklifim görüşe sunulup çoğunluk kabul ederse, sizde katılırsınız dedi ve ayrıldı. Bunların maksatları Balıkesir ve civarında, Bursa’da, İzmir ve civarlarında gizli örgütler oluşturmak üzere, önceki raporlarımda adı geçen Binbaşı İzzet, memurdan, onunla bunların münasebetleri vardır. Herhalde bu meselenin özünü kavramağa çalışacağım.
- Bugünlerde Fransızlarla İtalyan gizli memurları İngilizlerin teşkilatları üzerinde fazla oynuyorlar. İngilizler de aynı şekilde her iki hükümetin üzerinde oynamaktadır.
4.7 Nisan 1921 Bulgar temsilcisi Tavlon’la mülakatta bulunmuştum. Bazı konulardan sonra meseleyi bize getirdim. Sizin Bulgar ilişkileri hakkında General Yakof’un Sofya Askeri Kulübünde söylediğiniz sözler bütün Bulgar mefkuresinin tercümanı olduğunu ifade etti. Şunu da belirterek ekledi. Pek yakın bir gelecekte Başbakan Stanbuliski arkasına baktığı zaman hiçbir kimseyi göremeyecektir. Bulgaristan kesinlikle Stanbuliski idealini taşıyamaz. Bundan dolayı Yugoslav boyunduruğuna da giremez. Trakya Milli çeteleriyle Bulgar çeteleri hakkında bilgi istedim. Onun için de şunu söyledi. Biz hükümetin resmi memurlarıyız anılan komite teşkilatı resmi bir mahiyette değildir. Hükümet onların icraatına engel olmamak için bir gözünü kör bir kulağını da sağır etmiştir. Fakat bizim hükümetin en çok düşüncesi Arnavutluk Hükümetini güçlendirmektir. Bunun için de son Bulgar- Yugoslavya sözleşmesi gereğince gizli şekilde teşkilatçı Bulgar komitecileri Sırp toprağından Arnavutluk’a iltica ediyorlar. Hani birçok subay dahi bunlar arasında zannederim. Cafer Tayyar Bey kıtasına mensup birçok subay da bunlar arasındadır. Arnavutların kuvvetleri hakkındaki bilgilerini istedim. Cevap olarak, her bir onar bin kişilik ve silahları kısmen İtalyan, kısmen Türk mavzeri ile üç fırkası vardır. Kesinlikle Yugoslavya birleşmesinden emin olan bir Bulgar gösteremezsiniz. Buna şahit olarak Balkan Harbini size pek güzel misal olarak gösteririm. Bunun için biz Bulgarlar Arnavutluk’un kuvvetli bir hükümet olmasını ve Yugoslavya’dan fazla, gerek Yunan ve gerekse Yugoslavya harbinde onların ittifakını ve desteğini sağlamak için çalışmak zorundayız.
Kendileri çok rica ettiler. Bulgaristan Müslümanları mübarek Anadolu’nun gerçek ve kutlu havadislerine (ilgi çekici olay ve haberler) muhtaçtır. Bundan dolayı Anadolu’nun havadislerinden, hızlı bir şekilde kendisinin haberdar edilmesi için de ricada bulundular.
8.4.1921
- 9 Nisan 1921 Sait Molla ve arkadaşlarının gizli toplantılarını elde etmek ve onların içlerine girmek üzere Üsküdar eski Mıntıka Kumandanı Binbaşı Hüsnü Beyin üzerindeki nüfuzundan faydalanmaya çalıştım.
8 Nisan 1921 de anılan toplantıya giderken buluşmuş, ileri derecede sarhoş etmiş idim. Kendisi pek büyük söz vermişti. Bugün Valide Kıraathanesinde buluştuk. Çalışmalarının sonucu hakkında bilgi istedim. Sait Molla Bey benim katılma durumumu görüşe sunmuş, çok büyük karşı oyla reddine karar verilmiş. En çok benim hakkımda aleyhte propaganda yapan, Ermenilerle olağanüstü ilişkisi olan Kürt delegesi Necmettin Hüseyin Beydir.
Bunun üzerine Binbaşı Hüsnü Bey görevinden istifa edeceğini ve elli sene namusuyla koruyarak ve her türlü mahrumiyete rağmen devam etmiş bir durumun, kalbinin kırılması, iyi bir sonuç vermeyeceğini anlatan bir istifaname (kendi isteğiyle ayrılma dilekçesi) vermiştir. Bugünde temin ettiği muhakkak surette, sizi benimle işbirliği yapmış göreceğim dedi. Artık 8 Nisan 1921 tarihinde toplantılarından …dım. Anadolu’da çalışan haberleşme şebekesi mensupları –Yunan hatlarının arkasındakilere ait- kısmen değiştirilecektir. Balıkesir, İzmir, Karabiga, Çanakkale taraflarındaki ve bir de İzmit’teki gizli teşkilatlarına kuvvet vereceklerdir. Haberleşme vasıtaları tamamıyla olacak, evvelki gibi yani, Merzifon meselesi gibi çabucak bulunmamış dedim. Ona karşılık hey yavrum, tecrübemiz kâfi. Bursa’da bir şahsa bunları idare edecek ve o adam da Kuvayı Milliyenin gözüdür, bu durumda Bursa’da Kuvayı Milliye teşkilatında görevlendirilmiştir. Namuslu bir adamdır, ona Halife adına çalışıyoruz demişler ve kandırmışlardır. Şimdi onu biz elde ettik, toplantılarımıza devam ediyor. Alınan kararlar tespit edilecek ve tarafımdan bizzat generale verilecektir. Beybaba dedim, niçin Sait Molla Bey veyahut Necmettin Hüseyin Bey göndermiyor dedim. Cevaben, askeri bazı hususlar vardır, sözlü ayrıntılar gereklidir. Bir askerin götürmesi icap eder. Bursa’da bu durumda ki teşkilat şefinin ismini vermeğe çekindi. Bununla beraber anılan kararları elde etmek için çalışacağım.
2.Arşak Pandikyan’ı gördüm. Nizamettin olduğuna dair şüphe ettiğim şahısla birlikte idiler. Romanya meselesini bir kıvamına getirerek sordum, bilmediğini söyledi. Bununla birlikte Almanların Romanya ve Bulgaristan’da geniş teşkilat oluşturdukları ve son zamanlarda Trakya hatta İstanbul’a kadar nüfuz ettikleri ve Bulgarlarla yeniden Yugoslavya’yı temin (güven vermek) suretiyle Yunanlıları Balkanlardan atmak üzere çalıştıklarını söyledi. Romanya’ya gidecekler hakkında bir şey sormadım, bıraktım izlerini.
10. 4. 1921
- Topkapı dışında Bektaşi Dergahı Postnişini Abdullah Babanın vefat etmesiyle yerine, Topçular Postnişini Bektaş Baba tayin edilmiş idi. (Bu zat Polis Genel Müdürü Hasan Tahsin Beyin gözdelerinden olup, onun propagandasıyla seçilmiştir.) Dergahta zaman zaman yapılmakta olan toplantılara Genel Müdür Bey düzenli olarak katılır. 25 / 26. 3. 1921 deki Cem Ayininde Hasan Tahsin Bey, Yaşasın Arnavutluk ve kahraman Arnavutlar demesi üzerine meclislerinde bulunan Topal Tevfik Baba (bu zat aslen Türk ve gücü kendisini tanıyanlarca bilinir) müdür bey şu hareketiniz üzüntü vericidir. Yaşasın İslamiyet ve Türklük demeliydiniz. Zira bütün İslamlar için Türklük bir ışıktır. Allah korusun o sönerse bütün İslamiyet mahv u perişan (yok) olur der. Bu konuşmadan gücenen Hasan Tahsin Bey Tevfik Babanın üzerine hücum ederek bu sarığı dışarıya atınız, yoksa dergahı dağıtır, bir daha ayak basmam der. Tevfik Babayı meclisten çıkarırlar, iş kapanır.
- 29 / 30. 3. 1921 özel bir toplantı olacağını haber aldım. Toplantının özelliği aynı zamanda dergahta Türklere iltifat edilmemesinden dolayı tabi içeriye adam koymak mümkün olamadı. Lazım gelen yerden gözetlettim. Olan yer, genel ve İngiliz Polis şefleri bir saat sonra Fransız Polis şefleri gelir. Toplantı faslı … kadar devam eder. Dönüşünde önce Fransızlar, sonra İngilizlerle Genel Müdür Bey döner. Otomobiller kale kapısından içeriye girince şehir içinde tramvay yolunu takiben, tabancadan mermiler boşaltarak giderler.
- Postnişin Bektaş Baba Arnavut ve baş …
b. Dergahta Türkler sevilemez. Genel Müdürün yaşasın Arnavutlar diye mesele çıkarması yalnız Türk olarak devam eden Topal Tevfik Babanın ayağını kesmek içindir.
c. İntisap edenler tamamen bahçıvan, kasap, elçilik kavası ve kapıcıları ve … Arnavut’turlar.
- Genel Müdür son zamanlarda gerek genel müdürlük şube memurlarının büyük kısmını ve bütün merkezlerin merkez memurlarını, baş komiserlik, ikinci komiserlik ve komiser muavinliklerine Arnavutların seçilerek tayini, Sirkeci, Beyoğlu, Galata ve civarlarında birçok otel, lokanta ve tatlıcı dükkanlarını Arnavutların eline geçirmesi ve bunların en gizli ve gizli toplantı yerleri olan yukarıda arz edilen dergahı (Türk intisap edenleri ekarte ederek), elinin altına alması pek dikkat çekicidir.
- 2. 4. 1921 Polis Genel Müdürü Hasan Tahsin Bey Karadeniz sahilindeki emniyet teşkilatı karşısında adamlarını içeriye sevk imkanı kalmadığından, burada temsil? etmekte olduğu Arnavut teşkilatının içerisinden İtalya himayesinde olanlardan bazılarına talimat vererek, İtalya’nın Bölge nüfuzu altında olan Antalya’ya sevk ederek, içeri ile haberleşme imkanını elde edeceği haber alınmıştır. İtalya Bölge nüfuzuna sahip olacak Arnavutlar hakkında fazlaca gerekli bilgiler elde edilmesinin gerektiği arz edilmiştir.
- 4. 4. 1921 genel müdür beyin masası üzerinde duran bir (Payitaht) gazetesinin kenarında el yazısıyla yazılmış şu yazıyı okudum. Büyük Britanya hükümetinin siyasi menfaatlerine hizmet ettiğinden General Wilson cenaplarına takdim etmekten övünç duyarım.
10. 4. 1921
11. 4. 1921
- 10. 4. 1921 yine Sait Molla ve arkadaşlarının toplantılarına ve aldıkları kararlara vakıf olmak ve onların içlerine kadar girmeye çalışmakla geçmiştir. Yalnız bugün vaktiyle Balkan Savaşında veliaht mirasçısı ve bu durumda Bulgar Kralı olan zatın alayında hizmet etmiş ve bize karşı harp ederek, daha sonra genel savaşta General Radof’a? … birlikte tekrar Rus hizmetinde bulunmuş, … kabilesi reislerinden ve Kazaklar üzerinde nüfuz sahibi olan bir Rus miralayıyla, eski Üsküdar Bölge Kumandanı Binbaşı Hüsnü Beyin aracılığıyla dost oldum. Bu zat İngilizlerin parasıyla elde edilmiş ve bu durumda … bulunan güzide iki Kazak livasını da kendisine bağlamıştır. Rusçadan başka diğer lisana aşina olmaması beni son derecede zor durumda bırakmıştır. Meselenin önemini takdir ederek, Hüsnü Beyi fazlaca kara … edecek lazımdır istedim. Şu suretle, Ruslara emniyet edilmez. Vaktiyle bizim muhterem Marşal Polko ve Litof? Ve arkadaşlarının canları bahasına olan ihtilal safhasının bir tarihçesini Hüsnü Beye yaptım. O da cevaben benim onlara esasen emniyetim yoktur. İngilizler bir daha şanslarını tecrübe edeceklerdir. Bununla beraber siz bunu … ediniz dedi. Bu da … – bu fırsatı ganimet sayarak – ben bu zata kendimi Mustafa Kemal taraftarı göstereceğim. Bundan haberin olsun, benim başımı yakmayasınız dedim. O da cevaben üstlendiği görevinin önemi dolayısıyla kendisinin her adımı başka bir kişi tarafından takip edilmektedir ki bu benim ikazımı gerektirdi. Yarım yamalak Rusça ile bu gece birlikte geçirmem gerektiği hususunu rica ettim. Almanca bilir güvenilir bir Rus arkadaş bulmasını özellikle rica ettim. Bulacağını söyledi, ayrıldı. Yemek yedirdim ondan ayrıldım. Bu akşam buluşacağız.
Mısır Lokantasında geçen hararetli dakikalar.
- Vaktiyle kendi Alayının yaveri teğmen (Renceret) ile birlikte Mısır Lokantasına gittik. onu kara… etti. Ben onu nihayet Varangil ve zengin, kolçak İngiliz ve Fransızların kendilerine yaptıkları muameleleri zevk ve eğlencelere düşkünlükleri ve yoksullukları yüzünden birçok namuslu ailelerin iffetleri mahvoldu. ….. bazı şahısların hayatlarına son verdiklerini daha birçok şeyler. Miralay bey fazla etki etti. Türkler asırlardan beri amansız düşmanı olan sizlere bakınız. Yie kucağını açtı. Fakir Trakya kuşatamadığı ticaretinin bir kısmını yine size hibe etti. Siz onların bu iyiliklerine karşılık hürriyet ve istikballeri uğrunda kan döke geldiği bir zamanda birkaç alayla onları bir diğer cephede işgal ettiğine uygun insaniyet olmaz. Aksine nankörlük etmiş olursunuz. Sonsuza kadar hakşinas tarihe maruz kalmaları, sizleri ne suretle anarak, tarih sayfasına adınızı öyle kaydeder dedim. Ağlamağa başladı. Ben, kumanda heyetim tamamen Mustafa Kemal Paşa hazretlerini severler, çünkü o Bolşevik değildir. Vatanperver ve milliyetperverdir, kıtamla birlikte katılacağım. Yarın sizi kumandanı heyetçe takdim edeceğim dedi. Bu sıralarda şahsiyetleri bence malum (bildiğim) İngiliz hafiyeleri (dedektifleri) tarafından devamlı olarak gözetlendik. Hatta Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin bir de fotoğraflarını almıştır. Hastalığıma rağmen onu mümkün mertebe sarhoş ettim. Bir araba ile evine kadar götürdüm.
Gelelim özetime!
- Bu adam Anadolu’ya gittiğinde – Samsun’a çıkarılacağını söylüyor. – kıtasıyla birlikte iltihak edeceğim (katılacağım) diyor.
- Bunu kara … memur eyledim. Eğer muvafık ve arzu edilirse elinden bir kağıt alarak bunu imha edebilirim. Böylece bu suretle İngilizlerin şu ufak ümitleri de kırılmış olur.
- Veyahut bu iz üzerinde işleyerek alacağım ayrıntılı ve güzel açıklamalarla Anadolu ikaz edilerek kıtasıyla birlikte iltihakı (katılımı) sağlansın.
İhtar: [Konunun önemi göz önüne alınarak talimatın verilmesi arzu edilir.]
11. 04. 1921…”
“Sivas
Sayı 14.6. 1921
1530
2. Kolordu Kumandanlığına
- On dördüncü Fırka tedibat (terbiye etme) görevini yaparak 12/ 4/ 1921 akşamı bir tugayı ile Çamözü, Culfa Ali, Pazarcık diğer tugayı ile ile Kuzviran, Kara İbo Korkud’a ulaşmıştır. Pazarcık’ta toplanmış olan isyancılar kıtaların saldırışıyla uzaklaştırılmış, Kırkkilise (Kırklareli) istikametinde dönmüşlerdir. Kara İbo civarındaki isyancılar Korkud üzerinden doğuya kaçmışlardır. Fırka bugün Beydağı’nın kuzey ve güneyinde ilerlemektedir. Harput? hakkında fırkadan bilgi istenmiştir. Bu köylerin erzaklarını bırakarak boşaltmış oldukları görülmüştür.
- Yirmi yedinci tugay bölgesinde isyancılar ve halkın birçok hayvanla İliç ve Şeytan Köprüleri yakınında Terkil? Ve Yabı arasında toplandıkları ve tahrip edilmiş olan Şeytan Köprüsünü tamire teşebbüs etmişlerse de Kürtleri? Sıkıştırma üzerine mağaralara sığınmışlardır.
Köylerin son halini takiben Kemah’tan? Şeytan Köprüsüne gitmekte olan jandarma müfrezesi Hoğus köyünde ateşle karşılanmıştır.
Erzincan müfrezesi Dersi? Köyünde oturan isyancıları kovmuş ve köyü yakmıştır. Asiler Cünütlük? Deresi içerisinde sarp bir bölgede bulunan Harput’ta? olmayan Şoranlar Köyü civarındaki mağaralara çekilmiştir. Müfrezeden iki yaralı vardır. Fırat … takip eden kuvvet … asilerden Munzur’un köyü olan Tavgız’ı? tamamen ve Gazi köyünde asilere katılanların hanelerini yakmıştır.
Refahiye, … bölgesinde bulunan Giresun alayıyla Kemah müfrezesi 14.4.1921 sabahı kuzey ve doğu istikametinden Gezgi? Bölgesindeki asilere saldıracaktır. Erzincan’ın Cenciğe nahiyesindeki Adası uşağı Aşiretiyle Yalumu? civarında bulunan Keçeli uşağı Aşireti aralarındaki düşmanlık dolayısıyla 11.4.1921 den itibaren birbirleriyle çatışmaya başlamışlardır. Zara’nın Şakipe? Karakolunda jandarmalardan alınan silahları oradaki Kürtler tedip edileceklerini anlayarak iade etmişlerdir. Asilerden alınarak getirilen 270 sığır ve koyun asiler tarafından hayvanları gasp edilmiş olan mültecilere dağıtılmıştır.
Genel Kurmay ve İçişleri Bakanlığı ilgili makamlara yazılmıştır.
13.4.1921 Merkez Ordusu Kumandanı
Nurettin
… kaydı
630
(M) E C 1. Kısım 14. 4 “
14.4.1921
Sivas
Sayı 12.4. 1921
1542
Harp raporudur
2. Kolordu Kumandanlığına
- On dördüncü Süvari Fırkası Zara-Divriği Caddesi üzerinde Bektaş, Topaktaş hattında 11/12. 4. 1921 gecesi yaklaşarak asilerin saldırdığı haber alınan yerlere ve özellikle Topaktaş Zoğasalı ve Pazarcık yönlerine saldıracaktır.
- Kemah müfrezesi Refahiye Şermecene? arasında Cenger’e gelerek Giresun Alayına katılmıştır. Kemah müfrezesinin hareket hattını kolaylaştırmak maksadıyla Refahiye’den hareket edilen kıtaya Cengerek’in güneydoğusunda Busalif? Türbesinden ateş edilmesi üzerine köye saldırarak asiler uzaklaştırılmış, köy yakılmış ve hayvanları mahalli hükümete teslim edilmiştir. Asilerin üç ölüsü vardır.
Eğin müfrezesi Fırat üzerinde İliç köprüsüne gelmiştir. Yirmi yedinci Tugay Zamara’ya? Ulaşmıştır. Koçgiri ve Dersim isyancılarının çok sayıda hayvan ile Kuruçay’ın güneyinden İliç ve Şeytan köprülerine doğru geçmekte olduklarını haber alan tugay, gece yürüyüşü yaparak saldırmaya karar vermiş ve asilerin Fırat’tan kesinlikle geçirilmemesi ve şiddetle uzaklaştırılması mal ve hayvanlarının müsaderesi emri verilmiştir.
Beşinci Hücum Taburu bugün Reşadiye’ye ulaşmıştır. Anılan tabur Kızılhisar’a? ulaştığında Suşehri İpsiler ve Zara’dan yola çıkacak kuvvetlerle birleşerek Şerefiye ve civarında eşkıyalık yapan Kürt ve Rum köylerinin terbiye edilmesi kararlaştırılmıştır. Zara kuzeyinde Öyükyurdu sadık halkını silah talebi maksadıyla civar Kürt kâhyaları tarafından sıkıştırdığının haber alınması üzerine Zara’dan adı geçen köye bir müfreze sevk edilmiştir.
Dersim Kürtlerinin Koçgiri hadisesiyle ilgilerinin derecesi hakkında yapılan soruşturmadan bu defa da alınan bilgilere göre, Alişan güya Londra’daki İtilaf Barış Delegeleri tarafından Kürdistan’a Beylik verildiğine dair mühürlenmiş bir tutanağı bütün aşiret reislerine gösterip tebliğ ettiği ve Ovacık’ın Bengan, Maksut, Arslan, Beytuşağı Aşiretlerinden başka, batı ve doğu Dersimlilerin bu tesvilata (çirkin bir şeyi güzel göstererek aldatma) önem vermedikleri ve hükümet aleyhinde bir kalkışmaya teşebbüs etmedikleri ve Alişir’in üzerinde para bulunmadığından para karşılığında bir isteklendirme de yapamadığı anlaşılmıştır. Hozat Hapishane Memuru Mehmet Efendinin Alişir ile haberleşmesi olup, aşiretleri hükümet aleyhinde teşvik ile ihbar edildiğinden, adı geçenin uygun bir şekilde Elaziz’e (Elazığ’a) çağrılarak tutuklanması Elaziz birliklerine tebliğ edilmiştir.
6. Fırat’ın güneyinde Kamarik nahiyesine hareket eden Erzincan müfrezesine Abbas Uşağı Aşiret Reisi Hüseyin Bey, Caferli Aşiret Reisi Ağa ve Tafkar? Köyünde oturan Gülabi Aşiret Reisi Lali Ağa beş on neferlik müfreze ile katılmıştır. Adı geçen aşiretler Erzincan’ın güney ve güneydoğusunda Munzur dağı eteklerinde oturmaktadırlar.
7. Yapılmakta olan harekât-ı te’dibiyeyi (ıslah etme-terbiye verme hareketlerini) Kürtlük ve Alevilik aleyhinde gösterip, bir galeyan (kaynama-coşma) doğurmak maksadıyla yapılan zararlı propagandalara engel olmak için, bu işe kalkışanların şiddetle cezalandırılacakları ve işbu yayılan haberlerin ret ve yalanlanmasını açıklayan bir beyanname (bildirge) yayınlanmıştır. İlanlardan birer nüsha posta ile gönderilmiştir.
8. 11 / 4 / 1921 ve 1504 numaralıdır.
11.4.1921 Merkez Ordusu Kumandanı
Nurettin
Gizli kaydı
625
(M) E C 1. Kısım, 12. 4. 1921
14.4.1921
Mücavir Kolordu…”