fbpx

HDP Kadın Meclisi: Tek çözüm kadınların ortak mücadelesidir

Paylaş

HDP Kadın Meclisi, “Kadın Yoksulluğuna Hayır” kampanyası kapsamında hazırladıkları raporu kamuoyuyla paylaştı.HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, ülkenin her yerinde kadınlara yoksulluk dayatıldığını belirterek buna karşı tek çözüm yolunun kadınların ortak mücadelesi olduğunu söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, “Kadın Yoksulluğuna Hayır” kampanyası kapsamında hazırladıkları raporu, parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Açıklamaya HDP Kadın Koordinasyonu üyeleri ve milletvekilleri katıldı. Toplantıda konuşan Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, 5 Aralık’ın Türkiye’de kadınlara “seçme ve seçilme” hakkının tanındığı tarihin yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Aradan geçen süreye rağmen kadınların haklarının tanınmadığına dikkati çeken Başaran, “Biz HDP olarak eş başkanlık ve eşit temsiliyeti sözde savunan parti değiliz. Tüm partilere sesleniyorum; tüzüklerine eşit temsiliyeti eklesinler ve eşit temsiliyetin var olması ve resmiyette olduğu gibi fiiliyatta da olması için çağrıda bulunuyoruz” dedi.

Türkiye’nin her geçen gün daha fazla yoksulluğa ve açlığa sürüklendiğini belirten Başaran, “İktidarın kriz çözme yöntemleri krizi derinleştirmekten ve yandaşlarının dolar yatırımlarını arşa çıkarmaktan başka bir işe yaramadı. Yine an itibari ile bu derinleşmiş krizin en ağır bedelini kadınlar, işçiler, emekçiler, gençler ödemeye devam ediyor. Kadınların haklarına ve kazanımlarına dönük saldırılar da hız kesmeden devam ediyor” diye konuştu.

11 AYDA 411 KADIN KATLEDİLDİ

Resmi rakamlara göre 2021 yılının 23 Kasım’ına kadar 251 kadının katledildiğini aktaran Başaran, “İntihara sürüklenen, kaybedilen, kaybettirilen kadınlar yoktur resmi verilerde. Gülistan Doku, İpek Er yoktur. Kübra Ekin de hâlâ kayıp ve yine Gülistan’da olduğu gibi kolluğun yığıldığı bir şehirde ondan da henüz haber yok. Kadın kurumlarının verilerine göre 2021 yılının ilk 11 ayında 411 kadın erkek şiddeti sonucu katledildi. Kadına yönelik şiddet uygulayanlara ‘iyi hal’, ‘kravat’ indirimleri devam ederken kadınlar koruyucu ve kollayıcı yasalar uygulanmadığı için savunmasız bırakılmak isteniyor. İstanbul Sözleşmesinden geri çekilerek kadına yönelik şiddet ve katliamlar meşrulaştırılıyor. Getirilen yargı paketlerinin içerisinde kadını koruyan kollayan yasalar değil kadını yok sayan yasalar mevcut” diye belirtti.

Mardin, Ankara ve İstanbul’da düzenledikleri “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçe’ çalıştaylarından çıkan sonuçları paylaşan Başaran şunları kaydetti:Reklam

• Kadınların güvenceli iş ve istihdama erişebilmesi, eşit işe eşdeğer ücret alması sağlanmalı, çalıştıkları yerlerdeki mobbing, taciz, şiddet son bulmalıdır.
• Kadınların yaşam ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
• Mevsimlik tarım işçisi kadınların konteyner talebi karşılanmalıdır.
• Ev eksenli çalışan kadınlar işçi statüsüne alınmalıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından 177 sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi Türkiye tarafından imzalanmalıdır.
• Kadın müzisyenlerin çalıştıkları yerlerde emek sömürüsüne maruz kalmaması için belirli bir taban fiyat belirlenmeli ve güvence altına alınmalıdır.
• Süryani kadınların ürettiklerinin satabilecekleri pazar alanları oluşturulmalıdır.
• Koçer kadınların verimli arazilerde rahatlıkla yerleşerek üretim yapabilmeleri için yayla yasakları kaldırılmalıdır.
• Roman kadınlara yönelik sosyal dışlanma ve ötekileştirme politikalarına son verilmelidir.
• Engelli bireylerin ve ailelerinin sorunlarının çözümü için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırması komisyonu aktifleştirilmelidir.

Kaynak:Evrensel