Çarşamba günü başlayan sürpriz saldırıdan bu yana Halep ve İdlib’de toplam 327 sivil ve militanın öldürüldüğü belirtiliyor.
Suriye’de sekiz yıl aradan sonra 27 Kasım sabahı erken saatlerde Halep ilinin batı kırsalında bir şok saldırısı başlatan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif militanların, Beşar Esad hükümeti güçleriyle çatışmaları Cumartesi de gece boyunca sürdü.
Halep’in batı kırsalından merkeze doğru ilerleyen militanlar, yol boyunca onlarca köy ve kasabanın kontrolünü ele geçirirken, 29 Kasım Cuma gecesi Halep’in merkezi de dahil olmak üzere büyük kısmını aldıklarını ileri sürmüştü.
Aynı zamanda İdlib’in de stratejik öneme sahip Serakib ilçesinin kontrolü muhaliflerin eline geçmişti. Esad güçleri, Şam-Halep bağlantısını sağlayan M4 karayolu ile Lazkiye’den Halep’e uzanan M5 karayolunun birleştiği noktada yer alan ilçeden çekilme kararı almıştı.
Halep’te hava saldırıları
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, savaş uçaklarının Halep’teki El-Basel Kavşağı’nda bir kalabalığı hedef alması sonucu en az 16 kişinin hayatını kaybettiğini, yaklaşık 20 kişinin de yaralandığını bildirdi.
Örgüt, çarşamba günü başlayan sürpriz saldırıdan bu yana Halep ve İdlib’de toplam 327 sivil ve militanın öldürüldüğünü belirtiyor.
Muhaliflerin Halep merkeze ilerlemesinin ardından Esad hükümetinin yakın müttefiki Rusya cumartesi günü bölgede hava saldırılarına başlamıştı.
Suriye Sivil Savunma Teşkilatı, Halep’in 40 kilometre kuzeyindeki İnab köyüne düzenlenen hava saldırısının ardından enkaz altında kalan aynı aileden dört çocuk ve bir kadının kurtarıldığını bildirdi.
Bu teşkilat, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde faaliyet gösteren ve Beyaz Miğferler olarak bilinen gönüllü müdahale ekiplerinden oluşuyor.
Militanlar Halep şehir merkezinde
Muhalif militanlar, Halep şehir merkezinin batısındaki Basel Meydanı’nda toplanarak, Suriye bayrağını indirmeye çalıştı.
Sosyal medyada paylaşılan ve NBC News tarafından doğrulanan bir videoda, militanların Esad’ın kardeşi Basil Esad’ın heykeli önünde toplandığı ve gökyüzünde koyu duman sütunlarının yükseldiği görülüyor.
Videoyu kaydeden kişinin, “İndirin, indirin,” dediği duyulurken, bir diğer kişinin de direkteki bayrağı indirmeye çalıştığı görülüyor.
Militanların Halep şehir merkezini de ele geçirmesiyle Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Halep valisi, polis ve güvenlik birimlerinin bölgeden çekilerek güneydoğudaki El Safira’ya gittiğini aktardı.
İran konsolosluğuna saldırı
Bu arada İran, muhalif militanların Halep’teki konsolosluğuna saldırı düzenlediğini gösteren görüntülerin yayınlanmasının ardından saldırıyı doğruladı ancak diplomatların güvende olduğunu bildirdi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi önümüzdeki günlerde Şam ve Ankara’yı ziyaret edecek.
HTŞ Hama’da köy ve kasabaları ele geçirdi
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ayrıca, HTŞ’nin Hama’nın kuzeyindeki birçok köy ve kasaba ile Halep Ulusal Havalimanı’nın kontrolünü ele geçirdiğini bildirdi.
Londra merkezli örgüt, HTŞ’nin ilk kez sivil bir havalimanının kontrolünü aldığını vurguladı.
Göç edenler geri dönecek mi?
Suriyeli isyancılar adına konuşan Askeri Harekat İdaresi, militan grupların “güvenli alanları genişlettiğini” ve bölgeden göç etmiş Suriyelileri yeni ele geçirilen mevkilere geri döndürmek için çalıştıklarını açıkladı.
Savaşın uzadığı yıllarda İdlib ilinin nüfusu artmıştı ve yüz binlerce kişi, hükümet kontrolündeki bölgelerden ülkenin kuzeybatısına kaçmıştı.
Esad’dan ilk açıklama
Esad, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid El Nahyan ve Irak Başbakanı Muhammed el Sudani ile görüştü. İki lider de Şam yönetimine destek verdi.
Al Jazeera’nın haberine göre Arap Birliği, Suriye’deki olayları “endişeyle izlediklerini” belirterek, ülkede “terörist grupların” yeniden ortaya çıkması hususunda uyarıda bulundu.
Görüşmelerin ardından Esad, Suriye’nin istikrarını ve toprak bütünlüğünü “teröristlere ve destekçilerine” karşı savunacağına söz vererek, müttefiklerin yardımıyla “terörist saldırılarının yoğunluğu ne olursa olsun” geri püskürtme yeteneğine sahip olduklarını ekledi.
ABD: İsyancılarla ilgimiz yok
Cumartesi günü ilerleyen saatlerde ABD Başkanı Joe Biden yönetimi de açıklama yaparak, “durumu yakından takip ettiklerini” bildirdi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, son dönemde yaşanan şiddet olaylarının Esad’ın Rusya ve İran’a bağımlı olmasına ve çatışmayı çözmek için siyasi sürece dahil olmayı reddetmesine bağlı olduğunu savundu.
Savett, Washington’ın “bu saldırıyla hiçbir ilgisi olmadığını” söyleyerek, ABD’nin HTŞ’yi “terör örgütü” olarak gördüğünü vurguladı.
“ABD, ortakları ve müttefikleriyle birlikte gerginliğin azaltılmasını, sivillerin ve azınlık gruplarının korunmasını ve bu iç savaşı bir kez ve sonsuza dek sona erdirebilecek ciddi ve güvenilir bir siyasi sürecin başlatılmasını talep ediyor.”
Hakan Fidan: Müdahil değiliz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Halep’te devam eden çatışmalara müdahil olmadığını ve Suriye sınırında gerekli tedbirleri aldığını duyurdu.
TRT Dünya Forumu’nda konuşan Fidan, “Yeni bir göç dalgasını tetikleyecek herhangi bir şey yapmayacağız,” dedi.
Irak, Suriye sınırını ‘güçlendirdi’
Bu arada Irak ordusu, Suriye ile sınırını güvence altına aldıklarını ve militanların sızma girişimlerini püskürtmek için “gelişmiş silahlarla, insansız hava araçları (İHA) ve termal kameralarla” donattıklarını duyurdu.
Silahlı Kuvvetler Başkomutanı’nın sözcüsü Tümgeneral Yahya Rasul, NBC News’e yaptığı açıklamada, “Silahlı kuvvetler ve tüm güvenlik birimleri, Irak’ın sınırlarını ve hava sahasını potansiyel tehditlerden korumaya hazır,” dedi.
“İstihbarat unsurları, terörist hareketlerini sürekli olarak izliyor.”
Suriye’deki muhalif militanlar Irak için ciddi bir tehdit oluşturuyor ve yönetim daha fazla aşırılıkçı unsurun sınırı geçmesinden endişeli.
Sosyal medyada söylentiler sağlıklı bilgi akışını bozuyor
Gece boyunca sosyal medyada muhaliflerin ilerlemesi ve başkent Şam’da olanlarla ilgili bir dizi söylenti yayıldı.
Muhaliflerin Hama’yı tamamen ele geçirdiği, Esad’ın sürpriz Moskova ziyaretinden döndüğü ve hatta Şam’da darbe olduğu gibi iddialar interneti kasıp kavurdu.
Öte yandan, bu tür iddiaların büyük kısmı doğrulanamadı.
Uzmanlar şiddet ve savaş anlarında ortaya atılan spekülasyonların sağlıklı bilgi akışını engelleyebileceğine dair uyarıyor.
Suriye ordusu ise silahlı muhalif grupların sahte haberler yaymak ve Suriye halkının moralini bozmak için koordineli bir “medya savaşı” verdiğini iddia ediyor.
Kaynak: Euronews
