fbpx

Türkiye’de göçmenlerin yaşam koşulları alarm veriyor

Paylaş

Heinrich Böll Vakfı Türkiye temsilciliğinin Göçmen Mahallelerinde Yaşam: Türkiye’de 2010 Sonrası Göçler ve Göçmenlerin Toplumsal Katılımı raporu basın toplantısıyla sunuldu. Deniz Yükseker, Hatice Kurtuluş, Uğur Tekin, Esra Kaya Erdoğan’ın hazırladığı projenin koordinatörlüğünü Cem Bico yaptı.

2022 Haziran-Ekim aralığında yapılan saha araştırmalarına dayanan rapor, Türkiye’de bu kapsamda yapılan ilk araştırma olarak toplumsal katılıma ilişkin bulgulara dikkat çekiyor. 2010’dan sonra Türkiye’ye göçmüş mülteciler üzerine veri toplayan araştırmacılar aynı zamanda tüm olumsuz koşullara rağmen, mültecilerin Türkiye toplumunun bir parçası haline geldiklerini ortaya koydu.

Kayıt dışı çalışma, döküntü evler

Raporda çalışma hayatında diğer göçmenlerin işverenlerce “ucuz işçi” olarak görüldükleri, göçmenlerin çoğunun ücretli ve kayıt dışı çalıştığı vurgulandı. Barınma koşullarına bakıldığında ise mültecilerin çöküntü alanlarında veya düşük kiralara ev bulabildikleri, işyerlerine yakın işçi mahallelerinde oturdukları gözlemlendi.

Nicel araştırma, Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı 17 ilde, 18-49 yaş arasında Türkiyeli, Suriyeli ve diğer göçmenlerden oluşan toplam 3.866 haneden birer kişiyle ve muhtarlar, öğretmenler, sendikalar ile işveren ve meslek örgütlerinin temsilcileri gibi yetkililerle yapılan 72 mülakatla gerçekleştirildi. Anket katılanların yüzde 49,6’sı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, yüzde 36,9’u Suriye vatandaşı, yüzde 13,1’i son 13 yıl içinde diğer ülkelerden gelen göçmenler ve yüzde 0,4’ü ise sonradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı edinenlerden oluştu.

Araştırma, benzer sosyoekonomik yapıdaki yerli ve göçmenlerin bir arada yaşadığı mahallelerde yapılarak, göçmenlerle benzer sosyoekonomik özellikleri paylaşan yerlilerin de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösterdi.

Her üç Suriyeli çocuktan biri okula gitmiyor

Araştırmaya göre Suriyeli göçmenlerin yüzde 75,3’ü liseden az eğitime sahipken yerli nüfusta bu oran yüzde 36 civarında. Suriyeli göçmenlerin yüzde 8’i, diğer göçmenlerin yüzde 5,5’i yükseköğrenim mezunu ya da yükseköğrenimine devam ederken yerli sayısı yüzde 25.8. Eğitimine devam eden kişi oranında çok farklılık gözlemlenmezken lise ve yükseköğretimde makas açıldı. Suriyeli çocukların yüzde 66,3’ünün ilk veya ortaokula devam ettikleri, yüzde 29,8’inin ise lise veya üniversiteye devam ettikleri görülürken yerlilerde ise bu oranlar sırasıyla yüzde 47,4 ve yüzde 49,2 oldu. 2022 MEB verileri ise Suriyeli çocukların üçte birinin okula kayıtlı olmadığını gösteriyor.

Bakım yükü kadınların omzunda

Araştırma, göçmen ve mülteci çocukların bir bölümünün temel eğitime katılamadıklarına, katılsalar bile tamamlayamadıklarına dair dil bariyeri, ekonomik zorluklar, küçük yaşta evlendirilme ve artan göçmen karşıtı siyasi söylemler nedenleri gösterildi.

İstihdama dair verilerde ise Suriyeli kadınların sadece yüzde 16,7’sinin çalıştığı görüldü. Araştırma, Suriyeli kadınların çalışma yaşamına katılımının düşük kalmasının çocukların, yaşlıların ve engellilerin bakımının yerli nüfusun görece sahip olduğu sosyal destek mekanizmalarına göçmen kadınların sahip olmaması nedeniyle kadınların omuzlarına binmesinden kaynaklandığına işaret ediyor. Çocuk işçiliğine oranları ise 7-17 yaş arasındaki Suriyeli hane halkında yüzde 4, diğer göçmenlerde yüzde 3.

Yalnızca dört evden birinde bulaşık makinesi var

Ev eşyalarına sahiplik açısından yerli katılımcılarla göçmenler arasındaki farklılık bulaşık makinesi, klima gibi eşyalarda ortaya çıkıyor. Türkiyelilerin yüzde 84,1’inin evinde bulaşık makinesi varken, bu oran Suriyelilerde yüzde 25,5’e, diğer göçmenlerde yüzde 39,3’e düşüyor. Yine klima bulundurma oranı yüzde Türkiyeliler için 29,1, Suriyelilerde yüzde 4,9 ve diğer göçmenlerde yüzde 3,8. Oturduğu evin sahibi olma verilerinde de yine fark büyük, Türkiyelilerin yüzde 51,1’i ev sahibiyken Suriyeli göçmenlerin yüzde 0,8’i, diğer göçmenlerin ise yüzde 3’ü yaşadığı evin sahibi.

Eve giren gelir asgari ücretin altında

2022’de asgari ücretin 4 bin 250 TL olduğu belirtilerek Suriyelilerin yüzde 85,5’inin, diğer göçmenlerin yüzde 77,2’sı aylık hane halkı gelirinin 6 bin liranın altında olduğu verileri ortaya koyuldu. Suriyelilerin yüzde 44,1’inin aylık hane halkı geliri 4 bin liranın altındayken Suriyeli ve diğer göçmenlerin hane gelir ortalamalarının asgari ücretin altında ya da asgari ücret bandında olduğu görüldü. “Şu andaki ekonomik durumunuzdan memnun musunuz?” sorusuna ise Suriyelilerin 39,2’si, diğer göçmenlerin yüzde 25,5’i ise olumlu veya olumsuz bir cevap vermedi. Uzmanlar burada korku ve endişe faktörlerine dikkat çekti.

Emekçilerin ortak derdi işyerindeki haksızlıklar

“Türkiye’de yaşadığınız dönem boyunca herhangi bir haksızlığa uğradınız mı?” sorusuna verilen cevaplarda ise üç grubun verdiği ortak cevap işyerinde uğradıkları haksızlıklar oldu. Türkiyeliler en çok ekonomik durum, cinsiyet ve etnik kimlik nedeniyle haksızlığa uğradıklarını beyan ederlerken, Suriyelilerin yanıtlarında dil, milliyet ve ekonomik durum, diğer göçmenlerde ise yabancı olmak, milliyet, etnik kimlik ve dil yanıtları öne çıktı.

Mülteciler hangi durumlarda ayrımcılığa uğradıkları sorusuna ise yanıtlarını sağlık hizmeti alırken, ev ararken, işyerinde ve sokakta/toplu taşımada şeklinde sıraladı. 

Kaynak: Evrensel