Almanya’da Ekim ayından itibaren şirketler, ithal ürünlerinin CO₂ ayak izini belgelemek zorunda olacak. Daha sonra 2026 yılının başında emisyonlar için bir vergi ödenmesi gerekecek. Ancak birçok şirket bu uygulamaya pek de hazırlıklı değil.
Deloitte danışmanlık şirketi tarafından yaptırılan ve Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması (CBAM) olarak adlandırılan bir ankete göre, Alman şirketleri karbondioksit vergisi olarak adlandırılan uygulamayı pek sindirebilmiş değil.
Ankete katılan 700 yöneticinin yarısından fazlası (yüzde 56) koruyucu tarifenin yüksek bir mali etkiye sahip olmasını bekliyor. Yöneticilerin neredeyse yüzde 60’ı da uygulamanın şirketlerinin rekabet gücü üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmasından korkuyor.
Anketten ortaya çıkan bir diğer sonuç da şirketlerin bu uygulamaya hazır olmaması. Şirketlerin yalnızca yarısından biraz azı, iki aydan kısa bir süre içinde başlayacak olan ithal malların üretiminde ortaya çıkan CO2 emisyonlarının zorunlu raporlaması için bir hazırlık içerisinde.
CBAM, AB Komisyonu’nun 2050 yılına kadar kıtayı iklim açısından nötr hale getirmek istediği “Yeşil Anlaşma “nın bir ayağı. 2026’nın başından itibaren, AB dışında üretilen belirli malların ithalatı için yeni dengeleme mekanizması yoluyla bir karbon vergisi ödenecek. İthalatçılar, bu malların üretiminde ortaya çıkan emisyon miktarına eşdeğer miktarda tahsisat satın almak zorunda kalacaklar.
Uygulama çevre konusundaki düzenlemelere uygun bir şekilde AB içinde üretilen malların artan fiyatları nedeniyle daha az rekabetçi hale gelmesini ve müşterilerin daha ucuz, ancak muhtemelen daha az çevreci olan AB dışı tedarikçilere yönelmesini önlemeyi amaçlıyor.
Kaynak: Yeni Özgür Politika
