fbpx

Putin Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması’nı askıya aldı

Paylaş

Rusya-Ukrayna savaşının 1. yılına girilirken yıllık konuşmasını yapan Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD ile imzalanan Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması’nı askıya aldığını açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin parlamentosuna yıllık konuşmasını yaptı.

24 Şubat’ta birinci yılına girecek savaşın sorumlusunun “Batılı elitler” ve “Kiev rejimi” olduğunu öne süren Putin,  “Ukrayna’ya ne kadar uzun menzilli silah sevk edilirse tehdidi sınırlarımızdan o kadar uzaklaştıracağız” dedi.

Putin, açıklamasının sonunda, ABD ile Rusya’nın 2010 yılında imzaladığı Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması’nı (START) askıya aldığını duyurdu. ABD nükleer deneme yaparsa Rusya’nın da nükleer silahlarını denemesi gerektiğini söyledi.

Söz konusu anlaşma 2021’de 5 yıl için yeniden uzatılmıştı. Yeni START anlaşması iki ülkenin uzun menzilli nükleer savaş başlıklarının sayısını 1550 ile sınırlıyordu. Bu iki ülke arasında daha önce yapılmış olan START anlaşmasındakinden daha düşük bir silahlanma düzeyiydi.

Uygulanan ekonomik yaptırımların Rusya’yı dize getirmeyi başaramadığını söyleyen Putin, savaşa giden Rus askerlerini övdü ve onlara ve ailelerine daha güçlü destek vadetti.

NATO’dan Rusya’nın kararına tepki 

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’ya, anlaşmayı askıya alma kararını gözden geçirmesi çağrısında bulundu.

Stoltenberg, NATO karargahında Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile görüşmesinden sonra ortak basın toplantısında konuştu.

Stoltenberg konuyla ilgili “Son yıllarda Rusya kilit önemdeki silah kontrolü anlaşmalarını ihlal etti veya bunlardan ayrıldı. Yeni START hakkındaki bugünkü kararla tüm silah kontrol mimarisi çökmüştür. Rusya’ya kararını gözden geçirmesini ve mevcut anlaşmalara saygı göstermesini kuvvetle tavsiye ediyorum” dedi.

Sputnik’in haberine göre Putin’in “ulusa sesleniş konuşması” olarak da yorumlanan ve ülkede televizyonlardan canlı yayınlanan konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Barışçıl çözüm için her şeyi yaptık” iddiası

“Batı, özel askeri operasyon başlamadan önce de Ukrayna’ya hava savunması tedarik etmek için müzakere ediyordu. Onur, güven, edep konseptleri Batı’ya göre değil. Bütün dünyanın üzerine tükürmeye alışkınlar.

Donbass’taki cumhuriyetler Rusya’nın onları kurtarmaya geleceğine inandı ve bekledi. Rusya, Donbass’taki sorunları barışçıl yollarla çözmek için her şeyi yaptı. Batı’yla yapıcı diyalog için hazırdı ve yıllarca ortak güvenlik mimarisi için birlikte çalışmayı teklif etti. Batı ise bu sırada köle haline gelmiş Ukrayna’yı büyük savaşa hazırladı ve bugün de bunu yaptığını kabul ediyor.”

İşgal girişimini “evimizi ve insanlarımızın canını koruyoruz” diye savundu

“Rusya sadece kendi çıkarlarını değil, dünyanın medeni ülkeler ve diğerleri olarak bölünmemesi gerektiğini kararlılıkla savunuyor. Biz kontrol altına almak için güç kullanırken savaşı serbest bırakan Batı oldu. Evimizi ve insanlarımızın canlarını koruyoruz, Batı’nın istediğiyse sınırsız hakimiyete sahip olmak.”

“Cini şişeden çıkaran batı”

“Dünya üzerinde hiçbir ülkenin ABD kadar yurt dışında askeri üssü yok, yüzlercesini kurdular. Rusya, Kiev rejiminin esiri haline gelmiş Ukrayna halkıyla savaşmıyor. İnsanları harcanacak birer metaya çevirdiler. Bunun sorumluluğu tamamıyla Batılı elit kesimler ve Kiev rejimine aittir.

Batı şimdiye dek Ukrayna’ya askeri yardım olarak 150 milyar dolar harcadı, Ukrayna’ya para akışının azaldığını da gözlemlemiyoruz. Cini şişeden çıkaranın Batı olduğunu dünyada kimse unutmuş değil.”

“Ukrayna’yı Rusya karşıtı hale getirdiler”

“Batı, Ukrayna’daki neonazi ideolojiyi görmezden geliyor. Ukrayna’daki neonaziler, kendilerini kimlerin varisi olarak gördüklerini gizlemiyorlar, ekipmanlarının üstüne gamalı haçlar ve Nazi isimleri yerleştiriyorlar.

1930’larda Batı, Almanya’da Nazilerin iktidara gelmesinin yolunu fiilen açtı, şimdi de Ukrayna’yı ‘Rusya karşıtı’ hale getirdiler.”

“Savaş alanında Rusya’yı yenmek imkansızdır”

“Savaş alanında Rusya’yı yenmek imkansızdır, bu nedenle giderek daha agresif bilgi saldırıları gerçekleştiriliyor.

Her zaman yalan söylüyorlar, kültürümüze, Rus Ortodoks Kilisesi’ne yönelik saldırıları durdurmuyorlar. Batılı elitler Rusya’ya stratejik yenilgi yaşatarak bizi sonsuza dek bitirme hedefini gizlemiyor.

Çokuluslu halkımızın özel askeri operasyon konusunda ilkeli bir tavır almasından ve Donbass’ı koruma eylemlerimizi desteklemesinden gurur duyuyoruz.

Ukrayna’ya daha ne kadar uzun menzilli sistemler ulaşırsa, tehdidi rusya sınırlarından o kadar uzaklaştıracağız.

Rusya karşıtı yaptırımlar sadece araç. Batı’nın amacı Rus halkına acı çektirmek.”

Tanıdık propaganda: LGBTİ+ karşıtlığı ve “aile” övgüsü

“ABD’nin 2001’den beri başlattığı savaşlar sonucunda yaklaşık 900 bin kişi öldü ve 38 milyondan fazla kişi mülteci oldu.

Batı’da yaptıklarına bakın: Rahipler eşcinsel evlilikleri onaylıyor. Anglikan Kilisesi, cinsiyetsiz bir tanrı düşüncesi değerlendiriyor. Onları bağışla Tanrım, ne yaptıklarını bilmiyorlar. Dünya dinlerinin kutsal kitaplarına bakarsanız orada her şey yazıyor: Ailenin ne olduğu, ailenin erkekle kadının beraberliğinden oluştuğu belirtiliyor. Ancak Batı’da kutsal metinler de sorgulanır hâle geldi.”

Dün Ukrayna’yı ziyaret eden bugün ise Polonya’nın başkenti Varşova’da temaslarda bulunan ABD Başkanı Joe Biden’ın da burada yapması beklenen konuşma öncesi Putin’i dinlediği kaydedildi. 

Kaynak: Evrensel