fbpx

Bolsonaro giderse Erdoğan da gider!

Paylaş

Güney Amerika tarihinin gelmiş geçmiş en önemli seçimi olarak adlandırılan Brezilya seçimleri Bolsonaro’yu göndermek ve yeni bir parlamento seçmek için Ekim ayında yapılacak. 2 Ekim’de ilk turu yapılacak seçimlerin ikinci turu 30 Ekim’de olacak. Peki bu seçimler neden bu kadar önemli?

Bolsonaro, kendisi daha bir parlamenter iken Kurşun, İncil, Top (Bullet, Bible, Ball*) söylemiyle otoriter rejiminin mekanizmalarını ve stratejisini özetlemiştir. Brezilya’daki neomuhafazakar ve emperyalist zihniyetin mekanizmaları olan silah, din ve top bizlere de tanıdık gelmiyor mu? Bu mekanizmalar yani Evanjelik kilise (ve Katoliklik), devlet silahlanması ve futbolun banal milliyetçiliği sayesinde Bolsonaro iktidarı tüm toplumu yıllardır kontrol altında tutuyor.

Neoliberalizm ve muhafazakarlığın birleşimiyle toplum fakirleştikçe dindarlaşıyor ve ezilenler Bolsonaro’nun eline daha çok muhtaç kalıyor. Bunun ötesinde kilise ve de din, Brezilya ve hatta tüm Güney Amerika halklarına bir Protestan Etik misali çalışmanın ve kapitalizmin tek kurtuluş olduğunu ve bunun için de emeklerini satmalarını öğütlüyor.

Özellikle Brezilya’nın asıl sahibi yerli nüfus devlet eliyle topraksızlaştırılarak ve fakirleştirilerek kapitalist üretime ve düşük ücretlere mecbur bırakılıyor. Tabii ki Bolsonaro’nun dediği gibi ABD’nin yaptığı kolonyalizm ABD’deki yerlileri yok etmiş ve yerlilerin mücadelesini ‘en iyi’ şekilde sindirmiş ve Brezilya bu konuda yeterince ‘başarılı’ olamamış.

Peki Brezilya tüm dünya halkları için neden bu kadar önemli? Bolsonaro’nun Brezilya halklarına karşı yaptığı zulüm korkunç. Sadece Brezilya’nın değil tüm dünyanın en büyük su ve oksijen kaynağı Amazon ormanlarına biftek, besili hayvan ve maden endüstrileriyle birlikte yaptığı kıyımlar Brezilya’yı bizler, Mars’a gitmektense toprağı kurtarmak isteyen ezilenler açısından çok kritik bir noktaya koyuyor. Brezilya tarım, yiyecek üretimi ve yer altı kaynakları açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmasına rağmen fakirliğin ve gelir adaletsizliğinin en büyük olduğu ülkelerden biri. Elbette tüm kolonileşme, emperyalist güçler ve Brezilya zenginlerinin el ele vermesiyle bu durum mümkün olmuştur.

Otoriter rejim ve devletin tüm kurumlarının tek adam tarafından ele geçirildiği göz önüne alınırsa Brezilya’da Bolsonaro’nun gitmek zorunda oluşu daha da önemli bir konu oluyor. Brezilya yerlilerine yapılanlar, Kürtlere (ve diğer Anadolu halklarına) karşı güdülen öldürme, yok etme ve topraksızlaştırma aynı milliyetçi politikalarla yapılmış ve yapılmaya da devam ediyor. Futbolsa benim kanımca iki toplumun da afyonu olmuş. Brezilya Türkiye’den kat be kat büyük ve kaynakları tıpki Erdoğan’ın Türkiye’de yaptığı talan gibi yüzyıllardır sömürülüyor. Bu sebeple Brezilya yerli halklarınn Amazon’u ve toprağı korumak için verdiği mücadele çok önemlidir. Bu seçimlerde Bolsonaro’yu yıkacak en büyük güç yerlilerin ürettiği solcu politikalardır.

Bolsonaro ve el ele olduğu emperyalizm Brezilya’da güç kaybederse tüm 21. Yüzyıl ilerici enternasyonalistleri ve talana karşı elele ve omuz omuza kilitlenmiş dünya halkları çok büyük bir kazanım elde etmiş olacak. Bir bir sosyalist devrimcileri seçen Güney Amerika ülkelerindeki gidişat gösteriyor ki bir sonraki kazanım Brezilya’da olacak. Kolombiya ve diğer Güney Amerika seçimlerinin sonucu gösteriyor ki artık CIA Güney Amerika’daki etkinliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Bu sebepten ötürü Bolsonaro’nun gidişi büyük bir domino etkisinin devamı olacak ve önümüzdeki Türkiye seçimleri için önemli bir emsal oluşturacak. Çünkü tüm halkların kurtuluşu ancak enternasyonalist bir mücadeleyle mümkün kılınabilir.

Eğer adil bir seçim zemini oluşturulursa.

Not: Bu yazıyı okurken arka fonda Beton Millet Sakarya – Bandista dinlemeniz önerimdir.