2023 seçimlerine bir yıldan az süre kala siyasi partiler arasında ittifak çalışmaları devam ederken, cumhurbaşkanı adayı tartışmaları hem iktidar hem de muhalefet kanadında ortaklık mesajıyla şekilleniyor.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, cumhurbaşkanlığı seçimi için muhalefete “ortak aday” çağrısında bulunarak “Gelin, bu ülkeyi demokrasiye, adalete ve barışa götürecek yolu açacak bir programın temel ilkelerinde uzlaşalım ve bu seçimi birinci turda açık farkla kazanalım” dedi.
İktidara yönelik “seçimleri kaybetseler dahi gitmeyecekler” şeklindeki algının yaygınlaştırılmasının da son derece tehlikeli bulduklarını dile getiren Sancar “Bütün demokrasi, adalet ve özgürlük arzulayanlara çok net çağrıda bulunuyorum: Bu tartışmaya asla prim vermeyin, bu tartışmanın içinde yer almayın. Tam aksine, gücümüzü hem mücadele alanlarında hem de seçimlerde en yüksek düzeye çıkaracak çalışmalara odaklanmalıyız” diye seslendi.
Cumhuriyet’in gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Sancar’ın açıklamaları şöyle:
MİLLET İTTİFAKI’NDAN BEKLENTİLERİNİ AÇIKLADI
-İttifaklar arası ittifak olabilir mi?
Bizim, Millet İttifakı’nı oluşturan 6’lı masadaki dört partiyle, yani CHP, SP, DEVA ve Gelecek Partisi ile diyalogumuz var. İhtiyaç duyulduğunda heyetlerimiz görüşüyor. Bu görüşmeler ittifaklar arası ittifak kurma amacını taşımıyordu; ortak demokratik mücadele alanlarına dair davet niteliği taşıyan ziyaretlerdi. İttifak meselesi, ziyaretlerde hiç konu olmadı. Millet İttifakı’ndan beklentimiz ağır adaletsizlik uygulamalarına, yıkıcı ve ayrıştırıcı hamlelere ve bütün bunları besleyen savaş politikalarına karşı ortak tutum almayı mümkün kılacak iradeyi göstermeleridir. Bunun ötesinde, parlamento seçimlerine yönelik Millet İttifakı’yla bir birliktelik söz konusu değildir. Parlamento seçimlerine biz kendi ittifakımızla gireceğiz ama cumhurbaşkanlığı seçimi için ortak aday konusunda müzakere, diyalog ve mutabakat yöntemini öneriyoruz.
‘6’LI MASADAKİ ÇALIŞMALARIN GİDİŞATI KONUSUNDA BİLGİLENDİRİYORLAR’
-‘Ortak aday’ konusunda bir görüşmeniz oldu mu?
Bu konuda şimdiye kadar herhangi bir partiyle bir görüşmemiz olmadı. Diyalogumuzu sürdürdüğümüz partiler, 6’lı masadaki çalışmaların gidişatı konusunda kimi zaman bizi bilgilendiriyorlar. Bizim onlara yaptığımız öneriler oluyor ama bunun bir ittifak müzakeresi olarak algılanması kesinlikle yanlıştır.
‘İSİM TARTIŞMASI BİR TUZAK, BU ARABAYI ATIN ÖNÜNE KOŞMAKTIR’
-Mansur Yavaş ve Meral Akşener’e şerh düşmüştünüz…
İsimleri hiçbir şekilde konuşmayacağımızı sürecin en başından bu yana söyledik. Bu, arabayı atın önüne koşmaktır, biz ise atı arabanın önüne yerleştirmek için uzun süredir hem demokratik olgunluğun gereklerine uygun bir tutum sergiliyoruz hem de ilkeler konusunda kararlı bir yol izliyoruz. Seçimlerde başvuracağımız yöntem, yaklaşık 1.5 yıldır bellidir. Eylül 2021’deki deklarasyon metnimiz de ortadadır. Muhalefete açık diyalog ve doğrudan müzakere yöntemiyle “ortak aday” konusunda mutabakat arayışı çağrısı yapıyoruz. İsim tartışması tuzaklarla doludur. Ama deklarasyonumuzda ilan ettiğimiz ilkelerle bağı olmayan ve olamayacak bir isme destek vermemiz söz konusu olmaz.
ÇAĞRI: GELİN BU SEÇİMİ İLK TURDA AÇIK FARKLA KAZANALIM
-İkinci tura Erdoğan ile Millet İttifakı’nın adayı kalırsa…
Bunu da tehlikeli, riskli ve ciddi tuzaklar içeren bir tartışma olarak değerlendiriyorum. Açık söyleyeyim, böyle bir soruyu ortaya atmak ve bunun etrafında gürültü koparmak, mevcut iktidara karşı güçlü bir demokratik alternatif yaratma arayışlarını baltalamaktan başka bir işe yaramaz. Ben bu konuda bir tek kelime dahi söylesem, yaratacağı spekülasyonların ve yapılacak manipülasyonların ne olabileceğini öngörebiliyorum.
Bizim esas hedefimiz seçimi ilk turda kazanacak ve Türkiye’yi bu yıkımdan, çöküşten, felaketten ve sefaletten kurtaracak ortak bir program ve bu programı yürütebilecek aday üzerinde mutabık kalmaktır. HDP olarak şunu söylüyoruz: Gelin, bu ülkeyi demokrasiye, adalete ve barışa götürecek yolu açacak bir programın temel ilkelerinde uzlaşalım ve bu seçimi birinci turda açık farkla kazanalım.
‘CUMHURBAŞKANLIĞI VE PARLAMENTO AYRI’
-Emek ve Özgürlük İttifakı aday çıkarır mı?
Cumhurbaşkanlığı seçimini, parlamento seçiminden ayrı tutuyoruz. Eğer Emek ve Özgürlük İttifakı, seçim ittifakına evrilecekse, bu, parlamento seçimlerine dönük olacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde diğer muhalefet partilerine çağrımızı yaptık. “Açık diyalog ve müzakere sonucunda bir mutabakata varılırsa ortak aday fikrine açığız” dedik. Fakat çağrımız, karşılık bulmazsa elbette başka seçenekler üzerinde duracağız. İlk seçeneğin de ayrı bir aday çıkarmak olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
‘SEÇİMİ KAZANSALAR DA GİTMEZ TARTIŞMALARINA PRİM VERMEYİN’
-“İktidar kaybetse de gitmez” söylemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Seçimlerle ilgili her türlü manipülasyona başvuracakları konusunda bir tereddüdümüz yok. Fakat seçimleri kaybetseler dahi gitmeyecekler şeklindeki algının yaygınlaştırılması ve yerleştirilmesi çabalarını son derece tehlikeli buluyoruz. Bütün demokrasi, adalet ve özgürlük arzulayanlara çok net çağrıda bulunuyorum: Bu tartışmaya asla prim vermeyin, bu tartışmanın içinde yer almayın. Tam aksine, gücümüzü hem mücadele alanlarında hem de seçimlerde en yüksek düzeye çıkaracak çalışmalara odaklanmalıyız.
‘‘İKTİDAR VE HDP GÖRÜŞECEK, İMRALI DEVREYE SOKULACAK’ VARSAYIMI TAM DA İKTİDARIN İSTEDİĞİ BİR SPEKÜLESYONDUR’
-‘Yeni çözüm süreci’ iddiaları ve “Muhalefet partileri Öcalan ile görüşsün” demecinizi açar mısınız?
AKP veya iktidar bloku ile HDP arasında bu konuda herhangi bir görüşme ya da temas olmamıştır. 2013-2015 tarzı bir çözüm süreci, bu iktidarın zihniyeti ve uyguladığı siyaset göz önünde bulundurulduğunda mümkün görünmüyor. Önerimiz iktidardan beklemeden, çok geniş bir toplumsal tabana dayanan, odağında Meclis’in olduğu bir barış ve toplumsal dönüşüm sürecini şimdiden örmektir. Burada da esas harekete geçmesi gereken güçler, bütün muhalefet partileri ve toplumun demokratik dinamikleridir. “İktidar, HDP ile görüşecek. İmralı devreye sokulacak” gibi bir varsayım, iktidarın tam da istediği tarzda bir spekülasyondur. Bu konuda diğer muhalefet partilerinden de -bizimki kadar olmasa bile- daha açık, net ve geleceğe dair umut verici bir vaat duymak istiyoruz.
-Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yol haritası nedir?
2020’den bu yana önümüze koyduğumuz en önemli hedef, en geniş demokrasi ittifakını oluşturmaktır. Demokrasi İttifakı’nın önceliği “ortak mücadele” esasına dayanıyor ve sadece seçime dönük değerlendirilmemeli. Türkiye’nin acil meseleleriyle ilgili hızlı bir tavır geliştirmek gerektiğine inanıyoruz. İktidarın baskıları ve zulmü, her tarafı saran çürümeyi, her sahaya yayılan talanı ve sömürüyü hep beraber deneyimliyoruz. Bunlara karşı mücadeleyi de her gün yeniden kurmak ve genişletmek gerekiyor.
‘İTTİFAKTA YER ALMAYAN GÜÇLERLE GÖRÜŞECEĞİZ’
-İttifak metnini Millet İttifakı’na da sunacak mısınız?
Demokrasi İttifakı’ndan kastımız, Cumhur ile Millet ittifakları dışında kalan kesimlerin en kapsayıcı birlikteliği. Genişlemesi için başvuracağımız yapıların içinde emek güçleri, meslek örgütleri, kadın hareketi, ekoloji hareketi gibi toplumsal ve siyasal kesimler var. Hedeflediğimiz genişliğe henüz ulaşmış değiliz. İttifakta yer almayan sol-sosyalist, devrimci güçlerle de görüşmelerimizi sürdüreceğiz.
Kaynak:Artı Gerçek