fbpx

NUPES -“Galya horozunun ötüşü”

Paylaş

NUPES’in başarısı değişimin stratejik yöneliminin solda ısrar olması gerektiğinin apaçık kanıtı. Krizdeki kapitalizm ve temsili sistemi karşısında gericiliğe meydan okuyan esnek, değişken taktikler ve içerici stratejilerle sol ve demokratik güçlere alan açmanın imkanları her yerde artıyor.

Fransa parlamento seçimlerinin birinci turu solun tarihsel başarısıyla dönüldü. Sol ittifak, kısa adıyla NUPES, Fransa siyasetinin en önüne yürüdü ve ülkenin yönetimine şimdiden ortak oldu.

NUPES, Nisan’da iki turlu parlamento seçimlerinin birinci turunda yüzde 59’a yakın oyla Cumhurbaşkanlığını alan Macron’u yakaladı ve geçti. NUPES oyları yüzde 26’yı aşarken Macron’un ittifakı “Birlikte”nin oyları yüzde 26’nın gerisinde kaldı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 40’ı aşkın oy alan faşist ittifak ise yüzde 18’e gerileyerek ana muhalefet konumunu kaybetti.

“İttifakın başını çektiği ittifak”

Bu değişim bir yönüyle doğal, Nisan’da ülkeyi faşistlere teslim etmemek için Marine Le Pen’in Milli Cephe’sinin karşısındaki adaya oy veren seçmenler kendi doğal mecralarına geri döndüler.

Ancak bu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci turu kıl payı kaçıran Jean-Luc Mélenchon’un öncülüğündeki France Insoumise yani Boyun Eğmeyen Fransa ittifakının başını çektiği NUPES ittifakının başarısının tarihsel önemini azaltmıyor.

“İttifakın başını çektiği ittifak” kavramı şaşırtmasın. Türkiye’de ve dünyanın her yerinde, çoğul ve parçalı sol ve demokratik güçler, kapitalizme, gericiliğe, faşizme, ırkçılık ve heteroseksizme karşı geniş ve çoklu ittifak stratejileriyle ilerliyorr.

NUPES ittifakı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Melenchon’un Boyun Eğmeyen Fransa ittifakının kazandığı büyük başarıyı Nisan seçimlerinde yarıştığı soldaki rakipleriyle paylaşarak yükselme stratejisinin ürünü.

Sonuç ortada.

NUPES’in açılımı Yeni Ekolojik ve Toplumsal Halkçı Birlik. İttifakın adı programının kısa bir özeti gibi. Kapitalizmin yol açtığı ekolojik yıkıma, toplumsal eşitsizliklere ve patriyarkaya karşı hem küresel hem ulusal ölçekte ortaklaşma hedefiyle, çürüyen Fransa müesses nizamına sunulan güçlü yeni alternatif, yalnızca iki ay içinde Boyun Eğmeyen Fransa’nın başarısını bir adım daha ileri götürmeyi başardı.

Kıssadan hisse

Bu kıssadan Türkiye ve Kürdistan’da herkese hisse var.

Birincisi, France Insoumise’in 20. Yüzyıl devrimlerinin yenilgisi, solun gerileyişi ve neoliberalizmin saldırısına boyun eğmeyen bir direnç noktası yaratmak üzere neo-liberal ilerleme projelerini, geçici yalnızlıkları göze alarak elinin tersiyle bir yana itme kararlılığı.

15 yıl süren bu kararlılık sonuçta uygun koşullar bir araya geldiğinde, sol için bir ortak karargah, bir hareket üssü sağlamış oldu.

Boyun Eğmeyen Fransa, önceki seçim dönemlerindeki “Sol Parti” ve “Sol Cephe” ittifaklarının genişleyerek büyümesi üzerinde yükselmişti. Nisan seçimleri sonrasında soldaki “rakipleri”ne dönerek kurduğu yeni ittifakla yalnızca yeşilleri, komünistleri ve sol sosyal demokratları değil, daha geniş toplumsal protestoların -kadınların, öğrencilerin, sarı yeleklilerin, çiftçilerin- mesajlarını da içermeyi başardı.

NUPES’in başarısı değişimin stratejik yöneliminin solda ısrar olması gerektiğinin apaçık bir kanıtını oluşturuyor.

Değişim odağının devrialemi 

Fransa Avrupa tarihinde, 1968’den sonra sönmeye yüz tutmuş olsa da toplumsal ve siyasal mücadelelerde öncü bir rol oynaya gelmişti. 1848 Devrimleri arifesinde Marx, Almanya’dan bakarak, Fransa’nın bu rolünü, “Bütün iç koşullar tamamlandığında Almanya’nın ayaklanma gününün geldiği Galya Horozunun ötüşüyle ilan edilecek” diye özetlemişti.

Gerçi 20. Yüzyılda demokrasi, özgürlük, toplumsal kurtuluş ve sosyalizm mücadelelerinde Avrupa’nın öncü rolü Asya ve Afrika, 21. Yüzyılda Latin Amerika ülkelerince devralındı. Ama Fransa seçimlerinde solun yarattığı çarpıcı sonuçları, değişim fırtınasının uzun bir dünya turunun ardından yeniden Avrupa’ya yönelişi olarak da görmek mümkün.

Fransa seçimlerinin bir başka hissesi, krizdeki kapitalizm ve onun temsili sistemi karşısında gericiliğe meydan okuyan esnek, değişken taktikler ve içerici stratejilerle sol ve demokratik güçlere alan açmanın imkanlarının her yerde artmakta olduğudur.

Fransa seçimleri, Türkiye’de de mevcut krizden çıkışın teminatının yalnızca iktidardaki mezhepçi-faşist rejim karşısında bir genel ortaklıkla sınırlı kalamayacağı, tersine sol seçeneği toplumsal ve demokratik taleplerle güçlendirmek ve çoğaltmakta yattığına yeni ve inkâr edilemez bir örnek sunuyor.

Sıra Galya Horozu’nun ötüşünün Türkiye ve Kürdistan’dan da işitildiğini dünyaya göstermekte.

(AEK)