fbpx

Süper talan tasarısına karşı köylüler Meclis önünde: Geleceğimizi birlikte savunalım

Paylaş

Tarım alanlarında, madenlerde, sit alanlarında kurulacak tesislere dair izin süreçlerini ortadan kaldıracak ‘süper izin’ Mecliste. Görüşme öncesi komisyon kapısı önünde arbede yaşandı.

Ülkenin dört bir yanından yurttaş, AKP’nin geçtiğimiz günlerde TBMM’ye sunduğu zeytinlikleri maden ve enerji şirketlerine talan ettirecek ‘süper izin’ yasa tasarısına karşı bugün Ankara’da olacak. Yasa tasarısında doğrudan hedefe konan İkizköylüler yasa tasarısına karşı tüm yurttaşları Ankara’da, TBMM’nin Dikmen Kapısı önünde toplanmaya çağırdılar. 

Komisyonda AKP’liler CHP’lilerin üzerine yürüdü

Görüşmeler başlamadan önce komisyon salonu kapısında arbede yaşandı. AKP’li Varank, CHP’li Sarıbal’ın üzerine yürüdü.

Muhalefet milletvekilleri, çevre hakkı savunucularını ve hukukçuları TBMM Sanayi Komisyonu toplantısına almak istedi. Meclis korumaları, listede yer almayan kimseyi içeri alamayacaklarını belirtti. AKP ve muhalefet vekilleri arasında tartışma çıktı.

Komisyon Başkanı AKP Bursa Milletvekili Mustafa Varank ve CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal arasındaki tartışma AKP Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun Sarıbal’ı ittirmesi ile büyüdü.

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy mahallesi sakinleri, zeytinlik alanlara zarar vereceği gerekçesiyle TBMM’nin gündeminde bulunan torba yasa teklifine tepki gösterdi.

Bazı CHP’li milletvekillerinin de katıldığı basın açıklamasında konuşan İkizköy Mahalle Muhtarı Nejla Işık, şunları söyledi: “İkizköy’den, Akbelen’den, Karacahisar köyünden, Çamköy’den, Milas’tan, Yatağından, Muğla’dan yollara düştük. Niye düştük? Tek bir şey anlatmak için yollara düştük yine. ‘Bu kaçıncı’diyoruz. Bu kaçıncı torba yasa? Öyle bir yasa takılmış ki kafaya… Madenlere ne zeytin bırakılacak, ne toprak bırakılacak, ne mera bırakılacak, ne doğa orman bırakılacak. Biz de şunu tekrar hatırlatmak istiyoruz; üreten çiftçiler olarak bizleri görün diyoruz. Biz de insanız diyoruz. Biz vermek istemiyoruz bu toprakları diyoruz. Biz bu topraklarda doğduk, burada üretmek istiyoruz ve yine burada bu toprakla buluşup bu toprağa canımızı teslim etmek istiyoruz. Ve siz inatla elimizden almaya çalışıyorsunuz. Biz bunu kesinlikle istemiyoruz.”

“Şirketlerin, değil, köylünün, bizim yanımızda olun”

“2022 yılında yine bir torba yasayla karşılaştığımızda zeytin hasadındaydık ve zeytin hasadını bırakıp yine Ankara yollarına düştük” diyen Işık, “6 yıldır hakkımızı aramak için, sahip olduğumuz değerlerimizi elimizde tutmak için mücadele ediyoruz ve hep şunu söylüyoruz; şirketlerin değil, zenginin değil, güçlünün değil, köylünün, fakirin, fukaranın, çiftçinin, işçinin, yalnız bizim yanımızda olun” diye konuştu.

“Gerekirse açlık grevine gireceğiz”

Işık, “Şimdi neyimizi bıraktık biliyor musunuz tarlamızda? Buğdaylarımızı bıraktık, yulafımızı, arpamızı bıraktık, susamımızı, nohutumuzu, mercimeğimizi bıraktık, soğanımızı, sarımsağımızı… Bir yıldır emek verdiğimiz her şeyi tarlada bıraktık.

Gerekirse açlık grevine gireceğiz. Zeytinin kıymetini bilmiyorlar demek ki. Bir zeytin ağacı nasıl yetişir bilmiyorlar ki defalarca torba yasayla önümüze koyuyorlar. Bizim sesimizi duysun” dedi.

AKP Milas İlçe Örgütüne gittiler

İkizköy’den bir grup salı günü Milas’taki AKP İlçe Başkanlığına giderek yasa tasarısına karşı tepkilerini dile getirdi. Binaya girmeden önce yolları sivil polislerce kesilen İkizköylülerden sadece iki köylü AKP ilçe binasına alındı. Çıkışta polisin tavrını protesto eden İkizköylüler, “Biz terörist değliiz, topraklarımızı korumaya çalışan köylüleriz. Biz olmazsak, üretmezsek siz de aç kalırsınız” diyen İközköylüler, daha sonra Milas salı pazarında konuya ilişkin bildiri dağıtımı yaptılar. 

TBMM’de Enerji Komisyonunda görüşülecek yasa tasarısını değerlendiren EGEÇEP Eş Sözcüsü Av. Arif Ali Cangı, yasa tasarısını “doğaya kuralsız saldırma kanunu” olarak nitelendirdi. Maden ve enerji şirketlerinin AKP iktidarından “süper izin” istediğini belirten Cangı, fütursuz saldırıların önünün açıldığını dile getirdi. 

Teklifte ne var?

ÇED süreçleri, çevre koruma güvencesi olmaktan çıkartılıyor. Çevresel etkileri ön inceleme ve değerlendirmeye tabii projeler için ÇED gerekli değildir kararı aranmayacak. ÇED olumlu kararı aranan projeler için de ÇED olumlu kararı alınmadan teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulabilecek. Kanun değişikliğinden sonra ÇED Yönetmeliği’nde yapılacak değişiklik ile ÇED gerekli değildir kararlarının açıklanmasından vazgeçilecek. IV. grup madenler ile stratejik veya kritik madenlere yasal idareler tarafından izin verilmemesi halinde, her şeye rağmen izin verecek kurul oluşturulacak. MAPEG’in istediği izin için ilgili kurum dört ay içinde kararını bildirmezse izin verilmiş sayılacak. Devlet ormanlarında 2 yıl süreyle bedelsiz madencilik izni gelecek. Arama faaliyeti için izin verilen yerlerde işletmeye mutlaka izin verilecek. ÇED için gereken izin işlemleri en geç 3 ay içinde yerine getirilecek. 

‘Yüksek arzlı’ madenler ‘kritik’ sayılacak, bu madenler için acele kamulaştırma yoluna gidilebilecek. Akbelen’deki zeytinlikler için Maden Yönetmeliği’nde yapılan ancak Danıştay tarafından iptal edilen Zeytincilik Kanunu bu yasayla delinmek isteniyor. Zeytinleri sökerek ya da eş değer zeytin bahçesi yapılmak suretiyle linyit madenciliği yapılabilecek. Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise ‘kamu yararı’ dikkate alınarak bakanlıkça izin verilebilecek.  

Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ön lisans veya üretim lisansı bulunan üretim tesisleri için gerekli olan özel mülkiyete konu taşınmazların temini amacıyla 2031’e kadar acele kamulaştırma kararı alınabilecek. 2024 tarihinden önce kısmen veya tamamen işletmeye girmiş olan lisanslı elektrik üretim tesisleri ve bunların zorunlu altyapı unsurları için ise imar affı geliyor.

Kaynak: Evrensel