fbpx

Arnavutluk’taki Sazan adası Trump ailesine satıldı

Paylaş

ABD Başkanı Donald Trump’ın kızı ve damadı Akdeniz’de Sazan Adası’nı satın aldı. Trump ailesinin burada bir tatil köyü kuracağı belirtildi.  

ABD Başkanı Donald Trump’ın kızı Ivanka Trump ve eşi Jared Kushner, Arnavutluk’a bağlı Sazan Adası’nı “tatil cennettine dönüştürmek” için satın aldı. Adriyatik ve İyonik Denizlerinin arasında bulunan Sazan Adası ve anakarada bulunan koruma altındaki Narta Lagün alanının bir bölümü, Arnavutluk Hükümeti tarafından kapalı bir süreç ile birlikte 1,4 milyar dolara Trump ailesine satıldı.

BirGün’den Melek Eylül Başak’ın haberine göre; projenin kapsadığı iki alan da küresel tehdit altındaki bulunan ve endemik türlere sahipliği yapıyor. Ada, Arnavutluk’un Ramsar, Bern Sözleşmesi gibi ekoloji sözleşmelerine göre koruma alanlarının bir parçası.

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ise projenin ülke için önemli bir fırsat sunduğunu savunarak “Sazan gibi bir hediyeyi değerlendirmeme şansımız yok. Lüks turizme, çölün suya ihtiyaç duyduğu gibi ihtiyacımız var” ifadelerini kullanıyor.

Arnavutluk Hükümeti tarafından 9 Haziran’da “Arnavutluk Bölge Gelişimi ve Gayrimenkul” ismiyle kurulan şirketin amacı, “Sazan Adası Projesi” dahil olmak üzere yetkilendirilen diğer bölgelerde devletin temsilcisi olarak hareket etmek.

Arnavutluk Turizm ve Çevre Bakanı Mirela Kumbaro, inşaat için vergi muafiyeti tanındığını ve elektrik, su, kanalizasyon gibi altyapı çalışmalarının tamamının devlet tarafından yapılacağını kaydediyor.

Sazan Adası Projesi, Arnavutluk’ta lüks turizm ve bölgesel istihdamı artırmak için önemli bir adım olarak yansıtılmasına rağmen Affinity gibi kurumların temel amacı gayrimenkul odaklı.

Ekolojik emperyalizm ve doğal kaynakların hiç edilmesi

EcoAlbania’nın başkanı, çevre savunucusu ve biyolog Olsi Nika, Sazan’ın Trump ailesine satılmasına dair BirGün’e konuştu. Uzun süre ekolojik yıkımdan korunabilmiş Ada’yı bekleyen tehlikelere dikkat çeken Nika’ya göre proje sadece bir “ekolojik emperyalizm” örneği değil, aynı zamanda “Arnavut halkının büyük bir kaybedene dönüştüğü ve ülkenin doğal kaynaklarının tamamıyla hiç edildiği bir durum.”

Nika, projenin bölgeyi doğal ya da doğala yakın alandan “büyük bir kentsel alana” dönüştüreceğini belirtiyor.Nika, özellikle kıyıları bekleyen tehlikeye dikkat çekiyor: “Kıyı kısmındaki inşaat, kültürel mirasın ve balıkçılık, geniş çaplı tarım gibi geleneksel faaliyetlerin önemli bir bölümünü tamamen değiştirecek. İnşaat sonrası kıyı ve kumlu çam ormanları tamamen kentleşecek. Bu ayrıca bölgedeki önemli geleneklerin ve doğal yaşam gözlemciliği gibi faaliyetlerin kaybına yol açacak.”