fbpx

Ali Salim Bayar Cenevre’de son yolculuğuna uğurlandı

Paylaş

Devrimci mücadelenin yılmaz neferlerinden Ali Salim Bayar, politik sürgün olarak yaşadığı Cenevre’de, 4 Haziran 2025’te yaşamını yitirdi. 17 Haziran’da St. Georges Mezarlığı’nda yapılan törenle sonsuzluğa uğurlanan Bayar, ardında devrimci kararlılıkla örülmüş bir hayat, güçlü bir mücadele mirası ve çok sayıda yoldaş bıraktı.

Türkiye ve Avrupa’dan Yoğun Katılım

Cenaze töreni, Türkiye ve Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen çok sayıda dost ve yoldaşın katılımıyla gerçekleşti. İstanbul’dan hayat arkadaşı Ümit Efe, mücadele arkadaşları Hulusi Zeynel, Hasan Demir (Emek ve Özgürlük Cephesi), akademisyen Selim Eskiizmirliler, SYKP Avrupa’dan Tuncay Yılmaz ve Mahir Sayın, İsviçre İnsan Hakları Dayanışma Derneği temsilcisi Fazıl Ahmet Tamer, çeşitli kurum kuruluşlardan temsilciler, yoldaşları, arkadaşları ve dostları törende hazır bulundu.

Törende yapılan konuşmalar, paylaşımlarda Ali Salim Bayar’ın devrimci mirasın, kolektif bir mücadelenin, sosyalist kişiliğin en önemli temsilcilerinden biri olduğu vurgulandı. Uğurlama töreninde Bayar’ın sevdiği Rodrigo’nun Gitar Konçertosu ve dünya devrim şarkıları çalındı.

Hayatının Her Aşaması Mücadeleyle Örülmüş Bir Devrimci

Kuruluş sürecinden itibaren THKP-C/MLSPB saflarında yer alan Ali Salim Bayar, 1959 yılında doğdu. İşçi sınıfı kökenli bir ailenin çocuğu olarak büyüyen Bayar, 1970’lerin başında daha lise yıllarında devrimci fikirlerle tanıştı. Henüz 16 yaşındayken mahalle çalışmaları, öğrenci örgütlenmeleri ve eylemlerde aktif yer almaya başladı, Devrimci Kurtuluş mücadelesine katıldı. 1976-77 yıllarında politik faaliyetleri nedeniyle arandığı için gizlenmek zorunda kaldı.

12 Eylül faşist darbesi döneminde defalarca gözaltına alındı ve ağır işkencelere maruz kaldı. 1980’lerin ortalarında serbest kaldığında, örgütlenmeye kaldığı yerden devam etti. 1989’da yeniden tutuklandı ve ağır ceza tehdidine rağmen devrimci tutumundan ödün vermedi. Tüm bu süreçlerde “devlete boyun eğmeyen bir hat” oluşturdu.

1990’larda Türkiye’deki mücadele koşulları ağırlaştığında Avrupa’ya politik sürgün olarak geçti ve burada devrimci mücadeleyi sürdürdü. Özellikle Basel, Zürih, Lozan ve Cenevre hattında demokratik kitle örgütlerinde, göçmen hareketlerinde ve dayanışma faaliyetlerinde etkili rol üstlendi.

Sadelik, Direnç, Kolektif Ruh

Bayar’ı yakından tanıyanlar, onun sade yaşantısı, yoldaşlarına ve devrimci mücadeleye bağlılığı, örgütlü yaşama olan inancı ve mütevazi kişiliğiyle hatırlıyor. “Bir güzel devrimci” olarak anılan Bayar, günlük yaşamında gösterişten uzak, ama politik olarak son derece kararlı bir hattın temsilcilerindendi.

Mirası Yaşatılacak

Cenaze töreninde yapılan konuşmalarda, onun mücadelesinin geleceğe devredildiği sıkça vurgulandı. Özellikle genç kuşaklara hitaben yapılan konuşmalarda, Ali Salim Bayar’ın yaşamı boyunca gösterdiği ideolojik netlik, örgütsel disiplin ve halklara olan bağlılığın ilham verici olduğu belirtildi.

Uğurlama törenindeki ortak duygu onun sadece devrimci bir yaşamı değil, bir fikri, bir direnci ve bir umudu temsil ettiği ve dervişane devrimcilik tarzıyla kolektif devrimci hafızaya önemli katkılar yaptığı yönündeydi.

St. Georges Mezarlığı‘na defnedilen Ali Salim Bayar için cenaze töreninden sonra bir anma toplantısı düzenlendi.