fbpx

Fevzi Karadeniz Bern’de Kürt sorununu ve sürgünü konuştu

Paylaş

Kürt yazar ve eski sendikacı Fevzi Karadeniz, İsviçre’nin Bern kentinde gerçekleştirilen bir söyleşiyle okurlarıyla buluştu. Kutüsch Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte, Kürt halkının tarihsel mücadelesi, sürgünler ve Türkiye’deki politik baskılar masaya yatırıldı.

Karadeniz buluşmada, kendi yaşamından ve tanıklıklarından yola çıkarak sürgünün insanda bıraktığı izleri anlattı. Aynı zamanda Kürt kimliğinin inkârına karşı yıllardır sürdürdüğü direnişi ve bu sürecin hem bireysel hem toplumsal bedellerini paylaştı.

“Sürgün insanlık tarihi kadar eski”

Fevzi Karadeniz, konuşmasında sürgün kavramının insanlık tarihiyle başladığını belirterek, “Sürgün bir efsaneye göre Adem ile Havva’nın cennetten kovulmasıyla başlıyor. Tarih boyunca devletler kendi iktidarlarını sağlama almak için, farklı olanı tehdit olarak görmüş ve bastırmıştır. Bu da sürgünle, zorla yerinden etme ile olmuştur,” dedi.

Kürtlerin tarihi ve inkâr politikası

Karadeniz, Kürt halkının yüzyıllardır bu politikaların mağduru olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu, “Türk modernleşmesiyle birlikte Kürtlerin hakları yok sayıldı. Lozan’dan sonra tek ulus, tek dil, tek din anlayışıyla Kürtler sistematik olarak inkâr edildi. Dilleri yasaklandı, kimlikleri bastırıldı. Bu bir asimilasyon süreciydi.”

Kürtler ‘sorun’ değil, çözümün öznesi

Karadeniz, “Kürt meselesi” tanımının bile meselenin doğru yerden ele alınmadığını gösterdiğini belirterek şöyle konuştu, “Ortada bir ‘Kürt sorunu’ yok. Varlıklarını sürdürmeye çalışan, baskıya direnen bir halk var. Mesele devletin bunu nasıl karşıladığıdır. Kürtler bir sorun değil, çözümün birer öznesidir.”

Zorunlu göç ve ekonomik yıkım

Devletin yıllarca uyguladığı boşaltma ve yakma politikalarına da değinen Karadeniz, bunun sadece insanları yerinden etmediğini, aynı zamanda toplumsal hafızayı da dağıttığını ifade ederek, “Bir köy yakıldığında sadece ev değil, yaşam tarzı, hafıza, ilişkiler ağı da yakılmış olur. İnsanlar büyük şehirlere sürülerek ucuz iş gücüne dönüştürüldü. Hem kültürel hem ekonomik bir yıkım yaşandı” dedi.

“Bugün hâlâ sürüyor”

Fevzi Karadeniz’e, bu baskı politikalarının sadece geçmişte kalmadığının altını çizerek, “Bugün de benzer yöntemler kullanılıyor. Gözaltılar, tutuklamalar, kayyımlar, kültürel alanlara yönelik saldırılar devam ediyor. Sürgün ve inkâr bitmiş değil, biçim değiştirerek sürüyor” dedi.

Çözüm için yüzleşme ve diyalog şart

Karadeniz, kalıcı çözümün ancak devletin yüzleşmesiyle mümkün olacağını belirterek, “Gerçek bir barış ancak hakikatle yüzleşerek sağlanabilir. Kürt halkının taleplerini meşru görmek, diyalog zeminini oluşturmak zorundayız. Bu sadece Kürtler için değil, Türkiye’nin demokratikleşmesi için de zorunludur” ifadelerini kullandı.

Kürtçe eğitimi ve istihdam sorunu

Fevzi Karadeniz, üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı gibi bölümlerinin mevcut olduğunu ancak mezunların iş bulamama sorununa dikkat çekti. Karadeniz, “Üniversitelerde Kürtçe bölümleri var ama mezun olduktan sonra bu öğrenciler hangi alanda istihdam edilecek? Bunun sorusu hala cevapsız,” diyen Karadeniz, bu konuda devletin adım atması gerektiğini vurguladı.

Kürtçe’nin iş hayatındaki yeri

Kürtçe’nin sadece eğitimle sınırlı kalmaması gerektiğini ifade eden Karadeniz, iş dünyasında da Kürtçe bilen elemanların istihdam edilmesi gerektiğini belirterek, “Devlet, eğer bölgede havaalanları açıyorsa, hastaneler inşa ediyorsa ya da üniversiteler kuruyorsa, o bölgelerde Kürtçe bilen elemanların da çalışması gerekir. Kürtçe, yalnızca eğitim alanında değil, iş yaşamında da geçerli bir dil olmalı” dedi.

Muhalefete eleştiri: “CHP’nin Kürtlere dair bir programı yok”

Konuşmasında CHP’ye yönelik eleştiriler de yer aldı. Karadeniz, Kürt meselesine yaklaşımın yetersiz olduğunu belirterek, “CHP’nin Kürtlere dair somut bir programı yok. Arada bir SHP döneminden kalma bir şeylerden söz ediyorlar ama ne olduğunu kendileri de bilmiyor. Bugün hâlâ net bir planları yok” şeklinde konuştu.

“En olumlu söylemler bile yetersiz”

Bazı açıklamaların olumlu bulunabileceğini, ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen Karadeniz sözlerini şöyle tamamladı, “Özgür Bey’in bazı açıklamaları olumlu olabilir ama bu yetmez. ‘Üzerimize düşeni yaparız’ demek değil, bizzat program açıklamak lazım. İktidara gelecekseniz Kürtlere ne vaat ediyorsunuz?”

Karadeniz, söyleşinin ardından okurları için kitaplarını imzaladı.

Mehmet Murat YILDIRIM/Bern