On yıllık AB Komiseri görevinin ardından Jourova, AB’nin Ağustos 2025’te yürürlüğe koyacağı Medya Özgürlüğü Yasası’nın demokrasiyi korumanın anahtarı olacağına inanıyor.
Avrupa Komisyonu’nun görev süresi sona eren Başkan Yardımcısı Vera Jourova, bazı AB ülkelerinin diğerlerinin liberal olmayan yasalarını kopyalamasının “şok edici” olduğunu açıkladı.
Jourova, 2019’dan Kasım 2024’e kadar AB’nin yürütme organı Komisyon’da Başkan Ursula von der Leyen’in demokratik değerler ve şeffaflıktan sorumlu yardımcısı olarak görev yaptı. Bu süre zarfında, bazı üye devletlerdeki hukukun üstünlüğü sorunlarının daha da kötüleştiğini belirtti.
AB, çeşitli ülkelerin AB değerlerine karşı gelerek basın özgürlüğünü ve LGBT topluluklarını hedef alan eylemlerine karşı ihlal davası başlattı.
Avrupa Birliği’nin kurucu anlaşmasının 2. Maddesi, “insan onuruna saygı, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı” hususlarına gereken saygıyı gösteren üyelerin hak ve yükümlülükleriyle ilgilidir.
Eski Komiser, Euronews’in Europe Conversation programında yaptığı açıklamada, “Benim için şok edici olan, bu yasa dışı eylemlerin ne kadar bulaşıcı olduğu,” dedi.
2021 yılında Macar hükümeti, çocukları pedofili ve diğer tehditlerden korumak için tasarlandığı söylenen “çocuk koruma yasasını” uygulamaya koydu.
AB, 2022’de yasa nedeniyle Macaristan’a dava açarak konuyu Avrupa Adalet Divanı’na taşıdı. Kasım 2024’te 15 AB ülkesi, Avrupa Komisyonu’nun yasayla ilgili olarak Macaristan’a açtığı davaya katıldı.
Brüksel, aynı zamanda Macaristan’ın ‘ulusal egemenlik yasasına’ karşı, çok çeşitli temel hakları ihlal ettiğini ileri sürerek yasal girişimlerini hızlandırdı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın iktidar partisinin desteğiyle aralık ayında onaylanan tartışmalı yasa, ülkenin “ulusal egemenliğine” ve “anayasal kimliğine” zarar verdiğinden şüphelenilen kişi ve kuruluşları soruşturmak üzere Egemenliği Koruma Ofisi’ni (SPO) kuruyor.
Jourova, AB genelinde insan haklarına yönelik bir tehdit olarak görülen, aynı şeyi yapmak isteyen diğer ülkelerle ilişki kurmanın hayati önem taşıdığını söyledi.
Ancak bu arada Bulgaristan ve potansiyel olarak Slovakya da okullarda LGBT ‘propagandasını’ yasaklamak veya sınırlamak konusunda aynı yolu izliyor.
İtalya ve Romanya’da LGBT haklarının aşınmasıyla ilgili endişeler de var. İtalya’da aynı zamanda medya özgürlüğünün hedef alınması da tartışılan konular arasında yer alıyor.
“Ne zaman diğer bazı üye ülkelerde Macar yasalarının onlara ilham vereceğine dair ilk sinyaller olsa, onlarla çok erken diyaloğa kuruyorum ve onlara soruyorum: Lütfen bunu durdurabilir misiniz veya yasa taslaklarını uyumlu hale getirecek şekilde değiştirebilir misiniz?” dedi.
Ancak Uluslararası Basın Enstitüsü’ne göre medya özgürlüğü grupları Slovakya’daki durumun kötüleştiğini ve “gittikçe düşmanca” hale geldiğini söylüyor.
Jourová, özellikle dezenformasyon çağında, kamu hizmeti medyasının insanların güvenilir, gerçekleri doğrulanmış bilgileri, kanıta dayalı gerçekleri bulabileceği medya olması gerektiğini söyledi.
Ancak ülkedeki istikrarsız medya ortamıyla ilgili olarak, “Kanıta dayalı bu gerçek politikacıları rahatsız ediyorsa, ya bütçeyi azaltıyorlar ya da siyasi talimatları dinlemeye istekli kişileri yönetime ve kurula aday gösteriyorlar” dedi.
On yıllık AB Komiseri görevinin ardından eski Komiser, AB’nin Ağustos 2025’te yürürlüğe koyacağı Medya Özgürlüğü Yasası’nın demokrasiyi korumanın anahtarı olacağına inanıyor.
Avrupa Komisyonu’na göre, Medya Özgürlüğü Yasası “casus yazılım kullanımına karşı da dahil olmak üzere editoryal bağımsızlığın ve gazetecilik kaynaklarının” korunmasını sağlıyor. Aynı zamanda “kamu hizmeti medyasının bağımsız işleyişini” sağlamayı amaçlıyor.
Kaynak: Euronews Türkçe