“Önce Kuşlar Öldü” romanımın yazımına hazırlık sürecinde, olayın geçtiği dönemin sosyal ve kültürel yaşamını araştırırken bir yandan da hastalık konulu romanlar okuyor, filmler izliyordum.
O günlerde Max Blecher’in o güçlü eseriyle tanışmıştım.
Acil Gerçekdışılıkta Maceralar, içe ve dışa olmak üzere gözlemlerle ilerleyen ve zihindeki izleri, imgeleri yakalamaya ve ‘Ben kimim?’ sorusunu yanıtlamaya çalışan harika bir romandır. Birkaç kez dönüp okuduğumu hatırlıyorum.
Nobelli yazar Hertha Müller’in kitabın başındaki önsözünde yer alan şu bölümü paylaşayım :
“Size bir kitap tanıtmak istiyorum, 1936 yılında Romanya’da ilk kez yayımlandığında ya da daha sonra 1970’te yeniden basıldığında kimsenin okumadığı, etkileyici bir kitap: Max Blecher’ın yazdığı Acil Gerçekdışılıkta Maceralar. Ve ilk Almanca edisyonu çıktığında, ki Ernest Wichner’in çevirisi ta 1990’da basıldı, onu da kimse okumadı; oysa 1990’a kadar Almanya’da yayımlanmış kitaplar arasında, yazınsal yoğunluk açısından Blecher’ın romanıyla kıyaslanabilecek yalnızca birkaç kitap vardı.”
Max Blecher 1909’da Romanya’nın Botoşani kentinde, varlıklı bir Yahudi ailenin oğlu olarak dünyaya gelmişti. Tıp öğrenimi için Paris’e gitti, fakat 1928’de ‘pott’ hastalığına yakalanınca eğitimini yarıda kesti, ömrünün son 10 yılını tamamen yatağa bağlı geçirmek zorunda kaldı. Andre Breton, Martin Heidegger, Andre Gide gibi yazarlarla mektuplaştı. Breton’un yönettiği dergiler başta olmak üzere, birçok sürrealist ve avangart dergide öyküleri, şiirleri ve yazıları yayımlandı. 1936 yılında yayımlanan ve en önemli eseri sayılan Acil Gerçekdışılıkta Maceralar (Întâmplâri în irealitate imediatâ) birçok dile çevrildi.
Yoğun anlatımı ve diliyle Max Blecher’in bugün de geniş bir okur kitlesine hitap ettiğini sanmıyorum. Blecher, başyapıt sayılan bu eserini yazdığında 25 yaşındaydı ve birkaç yıl sonra yaşamını yitirdi. Keşfedilmesi gereken bir yazar olduğunu düşünüyorum.
Max Blecher, Acil Gerçekdışılıkta Maceralar, Çeviren: Suat Kemal Angı, Jaguar Kitap, 152 sayfa.