Avrupa Parlamentosu, AB’nin Göç ve İltica Anlaşması’nı onayladı. Oylama sırasında parlamento önünde protesto düzenlendi.
Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Birliği’nin (AB) Avrupa sınırlarının korunması bahanesi ve mültecilerin Batı Avrupa’ya seyahat etmesinin zorlaştırılması gerekçesiyle hazırladığı yeni sığınma ve göç anlaşmasını kabul etti.
Brüksel’deki AP önünde Genel Kurul oylaması sırasında yeni göç ve iltica kurallarına yönelik protesto düzenlendi.
AP’nin bulunduğu Lüksemburg Meydanı’nda bir araya gelen kalabalık, “Sınır dışı etmeyi durdurun”, “Anlaşmaya hayır deyin”, “Dolaşım özgürlüğü haktır” yazılı pankartlar taşıdı.
Kalabalık, yeni Göç ve İltica Anlaşması’nın Genel Kurul’daki oylaması sona erene kadar sloganlar attı.
Aynı anda Genel Kurul salonunda da bir grup aktivist, “Bu anlaşma öldürür. Hayır oyu verin!” sloganları atarak, oylamayı böldü. Sol gruba mensup milletvekilleri de ayağa kalkarak protestocuları alkışladı.
Oylama bir süreliğine durdurulsa da yeni kurallar, AP’de çoğunluğun oyunu alarak kabul edildi.
PARLAMENTO ANLAŞMAYA ONAY VERDİ
Brüksel’de toplanan Genel Kurulda yapılan oylamada milletvekilleri, AB’nin “düzensiz göçle mücadele” adıyla uzun yıllar süren tartışmaların ardından üzerinde anlaştığı Göç ve İltica Anlaşması’nı onayladı.
AB Komisyonunun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, Genel Kurulda oylama öncesinde yaptığı açıklamada “Göç politikamızı düzeltmenin zamanı geldi. Vatandaşlarımız bizden savaş ve zulümden kaçan insanları korumamızı bekliyor. Ama aynı zamanda bizden düzensiz gelişleri ve ölümcül yolculukları önlememizi ve kalma hakkı olmayanları hızla geri göndermemizi bekliyorlar. Göç ve İltica Anlaşması, budur. Anlaşma insanları korumamıza, sınırlarımızı korumamıza ve göçü düzenli bir şekilde yönetmemize yardımcı olacak.” şeklinde konuştu.
Johansson, oylamanın ardından sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda da “Üye ülkeler arasında zorunlu dayanışmayla dış sınırlarımızı, korunmasız kişileri ve mültecileri daha iyi koruyabileceğiz, kalmaya uygun olmayanları hızla geri gönderebileceğiz” ifadelerini kullandı.
Kabul edilen beş maddenin içeriğinde neler var?
- Tarama Yönetmeliği, bir sığınmacının profilini hızlı bir şekilde incelemek ve uyruk, yaş, parmak izi ve yüz görüntüsü gibi temel bilgileri toplamak için bir ön giriş prosedürü öngörüyor.
- Değiştirilen Eurodac Yönetmeliği, tarama sürecinde toplanan biyometrik kanıtları depolayacak büyük ölçekli bir veri tabanı olan Eurodac’ı güncelliyor. Veri tabanı, başvuruları saymak yerine başvuru sahiplerini sayacak ve aynı kişinin birden fazla talepte bulunmasını önleyecek. Parmak izi toplamak için asgari yaş 14’ten 6’ya düşürülecek.
- Değiştirilen İltica Prosedürleri Yönetmeliği (APR), başvuru sahipleri için iki olası adım belirliyor: Uzun süren geleneksel iltica prosedürü ve en fazla 12 hafta sürmesi planlanan hızlı sınır prosedürü. Hızlı sınır prosedürü, ulusal güvenlik için risk oluşturan, yanıltıcı bilgi veren ya da Fas, Pakistan ve Hindistan gibi tanınma oranı düşük ülkelerden gelen göçmenler için geçerli olacak. Bu göçmenlerin ülke topraklarına girmelerine izin verilmeyecek ve bunun yerine sınırdaki tesislerde tutularak “yasal bir giriş yapmama kurgusu” yaratılacak.
- Sığınma ve Göç Yönetimi Yönetmeliği (AMMR), üye ülkelere göç akışını yönetmek için üç seçenek sunan bir “zorunlu dayanışma” sistemi kuracak: Belirli sayıda sığınmacının yerini değiştirmek, yer değiştirmeyi reddettikleri her bir başvuru sahibi için 20 bin euro ödemek veya operasyonel desteği finanse etmek.
- Kriz Yönetmeliği, 2015-2016 krizinde olduğu gibi ani ve kitlesel bir mülteci gelişi ya da COVID-19 salgını gibi mücbir sebepler nedeniyle bloğun sığınma sistemi tehdit edildiğinde devreye girecek istisnai kurallar öngörüyor. Bu durumlarda, ulusal makamların daha uzun kayıt ve gözaltı süreleri de dahil olmak üzere daha sert tedbirler uygulamasına izin verilecek ve Komisyon’a ek “dayanışma” tedbirleri talep etme yetkisi tesis edilecek.
Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda kabul edilen düzenleme, AB Komisyonu’nun resmi onayının ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Üye ülkeler, ulusal yasalarında gerekli düzenlemeleri yaparak yeni anlaşmayı en geç 2 yıl içinde hayata geçirecek.
ANLAŞMAYA YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Uluslararası insan hakları kuruluşları, AB’nin yeni göç ve iltica kurallarının sınırdaki kontrollerin genişletilmesinin, göçmenlerin aylarca gözaltı merkezlerinde kalmasının yolunu açabileceğinden endişe ediyor. Ayrıca “mücbir sebep” durumlarında üye ülkelere çeşitli muafiyetler sağlaması nedeniyle uygulamada mülteci hukuku ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edilmesi riskine dikkat çekiliyor.
İnsan hakları kuruluşları, AB’nin üçüncü ülkelerle yaptıkları anlaşmalar yoluyla sınır kontrolünü “dışsallaştırma” ve Avrupa’nın mülteci koruma sorumluluklarından kaçması yönünde adım anlamına geldiğini belirtiyor.
SONRAKİ AŞAMA
Anlaşma, üye ülkelerin oluşturduğu AB Konseyi tarafından da onaylanmasının ve Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından yürürlüğe girecek.
Uygulamaya geçilebilmesi için üye ülkelerin anlaşmayı iki yıl içinde ulusal hukuklarında kabul etmesi gerekiyor.
Kaynak: Evrensel