fbpx

Amerika’da yeni bir savaş karşıtı hareket ortaya çıkıyor – Joe ALLEN (Çeviri)

Paylaş

Yirmi yıldır ilk kez ABD’de savaş karşıtı bir hareketin başlangıcını yaşıyoruz. Yeni hareketin en önemli gelişmelerinden biri Amerikan işçi hareketi içinde Filistin yanlısı aktivizmin ortaya çıkması.

Joe ALLEN
Counterpunch

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım saldırısı, 2008’de Barack Obama’nın seçilmesinden bu yana en önemli savaş karşıtı kampanyayı ortaya çıkardı. Yaklaşık yirmi yıldır ilk kez ABD’de savaş karşıtı bir hareketin başlangıcını yaşıyoruz ve binlerce Filistin yanlısı gösterici düzenli olarak ABD’nin büyük şehirlerinin sokaklarında boy gösteriyor. ABD tarihindeki en büyük Filistin yanlısı gösteri, 4 Kasım’da Washington D.C.’de yaklaşık 300 bin kişinin ABD’nin İsrail’in savaşına verdiği desteğe karşı yürüyüşüyle gerçekleşti. 13 Ocak 2024’te Filistin için Amerikan Müslüman Görev Gücü öncülüğünde bir başka ulusal gösteri daha planlanıyor.

KUŞAK DEĞİŞİMİ

Siyonizm ve ABD’nin İsrail ile ilişkisi konusunda bir kuşak değişimi yaşandığı açık. 1987’deki ilk İntifada ve İsrail hükümetinin silahsız Filistinlilere yönelik acımasız baskısı ile birlikte, özellikle Amerikalı Yahudiler arasında Filistinlilere yönelik sempati artmaya başladı. 2003 yılında Refah’ta Filistinlilerin evlerinin yıkılmasını durdurmaya çalışırken İsrail’in askeri D9 buldozeri tarafından ezilerek öldürülen Rachel Corrie’nin ölümü bu değişimin bir başka örneğiydi. Ancak ırkçılık, emperyalizm, yerleşimci sömürgeciliği ve yerli mücadeleleri gibi konularda genç neslin görüşlerini değiştiren son on yıldaki Siyah Hayatlar Değerlidir (BLM) hareketi oldu.

ABD’nin büyük metropolleri de son otuz yıl içinde Arap, Filistinli ve Müslüman nüfusun büyük bir artışına tanık oldu. Chicago bölgesinde 100 binin üzerinde Arap ve 23 binin biraz üzerinde Filistinli ile Amerika Birleşik Devletleri’nin en fazla Filistinli nüfusu bulunuyor. Özellikle Chicago’da Filistin yanlısı gösterilerin bileşimi hala büyük ölçüde Filistinlilerden oluşuyor. Katıldığım gösterilerde binlerce Filistinli gencin yanı sıra aileler de kaftanlar giyerek ve gururla “Nehirden denize Filistin özgür olacak” sloganları atarak ve ateşkes talep ederek Chicago sokaklarında meydan okurcasına yürüdüklerine tanık oldum. Bu nesil kolay kolay sindirilemeyecek.

Amerikan kolej ve üniversite kampüslerinde Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar’ı (BDS) destekleyen Filistin yanlısı dayanışma komitelerinin görünürlüğü öğrenci siyasetini büyük ölçüde etkiledi ve akademik siyaset kurumundan en kötü tepkilerden bazılarını yarattı. Filistin’de Adalet için Öğrenciler (SJP), Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’daki 200 üniversite kampüsünde varlık gösteriyor. Son on yılda ABD kampüsleri ile İsrail arasındaki bağları koparmaya yönelik konferanslar, tartışmalar, film gösterimleri, mitingler düzenleyerek büyük bir iş başardılar. Ülke genelinde SJP’lerin yasaklanması ve BDS aktivizminin kriminalize edilmesi için defalarca girişimde bulunuldu.

Bu arada, İsrail’in savaşına karşı Siyonizm karşıtı Yahudilerin görünür varlığı ana akım medya ve siyaset kurumu için büyük bir sürpriz oldu.

Barış için Yahudi Sesleri (JVP) önemli bir aktivizm merkezi olarak ortaya çıktı. Sadece Hanuka’nın sekizinci gününde JVP Amerika Birleşik Devletleri’nde sekiz köprü ve otoyolu kapattı. JVP’nin Chicago’daki İsrail konsolosluğunda ve Manhattan’ın merkezindeki en büyük banliyö tren istasyonu olan Grand Central Station’da binden fazla protestocunun oturma eylemi yapması medyada geniş yer buldu. Yirmi Yahudi liderinin ateşkes talebiyle kendilerini Beyaz Saray’ın kapısına zincirlediği 11 Aralık protestosu gibi daha küçük çaplı protestolar bile geniş yer buldu.

AP’nin haberine göre: Soğukta bir arada otururken şarkılar söylediler ve 7 Ekim’den bu yana İsrail tarafından öldürülen 60 yaş üstü Gazzelilerin isimlerini yüksek sesle okudular. Protestocular çatışmalarda hayatını kaybeden yaşlıların anısına saygılarını sunmak ve medyada çoğunlukla gençlerin öncülüğünde yer alan ateşkes hareketinin yaşlıları da kapsadığını göstermek istediler.

FİLİSTİN İÇİN İŞÇİLER

Yeni savaş karşıtı hareketin en önemli gelişmelerinden biri Amerikan işçi hareketi içinde Filistin yanlısı aktivizmin ortaya çıkması oldu. En büyük sendika federasyonu olan AFL-CIO, Soğuk Savaş ve özellikle de Vietnam Savaşı sırasında ABD dış politikasına verdiği destekle ün salmıştı. Ancak Başkan George W. Bush’un Irak’a yönelik savaş hamlesi sırasında savaş karşıtı aktivizm işçi hareketi içinde gerçek bir ilgi görmeye başladı. Savaşa Karşı Amerikan Emeği (USLAW) 11 Ocak 2003 tarihinde Chicago’da yüz sendika lideri ve aktivist tarafından kuruldu. Sonunda, John Sweeney liderliğindeki AFL-CIO, 2005 yılındaki kongresinde ABD askerlerinin Irak’tan hızla çekilmesi çağrısında bulunan bir kararı kabul etti.

Ancak bu yaklaşık yirmi yıl önceydi, Cumhuriyetçi bir başkan vardı ve savaş karşıtı kampanyaların çoğunda olduğu gibi, işçi sınıfının savaş karşıtı aktivizmi de sönümlendi. Ancak şimdi Filistin sendikal hareketi tarafından 16 Ekim’de İsrail’in savaş makinesiyle tüm suç ortaklığına son verme çağrısı yapıldı:

“İlgili sektörlerdeki sendikalara çağrıda bulunuyoruz: İsrail için silah üretmeyi reddedin. İsrail’e silah taşımayı reddedin. Sendikalarda bu yönde önergeler kabul edin. İsrail’in acımasız ve yasadışı kuşatmasının uygulanmasına dahil olan suç ortağı şirketlere karşı, özellikle de kurumunuzla sözleşmeleri varsa, harekete geçin. Hükümetlere İsrail’le tüm askeri ticareti ve ABD örneğinde olduğu gibi finansmanı durdurmaları için baskı yapın.”

Filistinlilerin çağrısı Amerikalı emek aktivistlerini ve destekçilerini harekete geçirdi. “BDS grev hattına saygı gösterilmesi” çağrısında bulunan ve uzun süredir kampanya yürüten Filistin İçin Emek grubunun yanı sıra, ABD sendikaları, Amerika Birleşik Elektrik, Radyo ve Makine İşçileri (UE) ve UFCW yerel 3000 tarafından öne sürülen daha zayıf ama önemsiz olmayan bir dizi talep benimsendi:

“İnsanların temel hakları geri verilmelidir. Gazze’ye su, yakıt, gıda ve diğer insani yardımların girmesine izin verilmeli, elektrik yeniden sağlanmalı ve tıbbi bakıma ihtiyaç duyan yabancı uyrukluların ve Filistinlilerin Gazze’den çıkmasına izin verilmelidir. Hamas tarafından kaçırılan İsrailli rehineler derhal serbest bırakılmalıdır. Hem Hamas hem de İsrail, sivillerin refahı ve güvenliğiyle ilgili uluslararası hukuk standartlarına ve Cenevre Sözleşmesi savaş kurallarına uymalıdır. Gazze’de ateşkes sağlanmalıdır. Kalıcı bir barış için müzakerelerin devam edebilmesi için şiddet döngüsü durdurulmalıdır. ABD harekete geçmelidir. Başkan Biden’ı derhal ateşkes çağrısında bulunmaya çağırıyoruz”

UE/UFCW talepleri ülke genelindeki yerel sendikaların kararları için bir şablon haline geldi. Starbucks Workers United’dan (Sturbucks işçilerinin örgütü) çeşitli yerel öğretmen sendikalarına kadar çok çeşitli sendikalar bu talepleri ya da bir versiyonunu benimsedi.

Filistinlilerin silah üretimini durdurma çağrısı, işçiler tarafından değilse de, topluluk aktivistleri tarafından benimsendi. Connecticut, West Hartford’da Filistin yanlısı protestocular, kısa bir süre önce ABD Ordusu’ndan 9.3 milyon dolarlık bir sözleşme alan Colt üretim tesisinin girişini geçici olarak engelledi. Yerel bir medya kuruluşunun haberine göre: Ellerinde ‘Soykırımı Silahlandırmayı Durdurun’ ve ‘Filistin için Kapatın’ yazılı pankartlar taşıyan onlarca kişi, işçiler fabrikaya gelirken şirketin dört girişini kapattı. Ülke genelinde protestocular Ortadoğu’daki savaştan kar elde ettiklerini söyledikleri şirketlerin önünde eylem yaptı.

USLAW’ın yeniden canlandırılmış bir versiyonu olan Savaş ve Irkçılığa Karşı Amerikan Emeği ve Emek Notları, yüzlerce emek aktivistinin katıldığı birçok ulusal çağrı düzenledi. Savunma sanayinde çalışan binlerce işçiyi temsil eden Birleşik Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) Başkanı Shawn Fain ve ABD Posta Servisi’nin 200 binden fazla çalışanını temsil eden Amerikan Posta İşçileri Sendikası Başkanı Mark Dimondstein gibi önde gelen işçi liderleri ateşkes çağrısında bulundu. Geçmişte Filistin’i destekleyen uluslararası dayanışma eylemleriyle tanınan Batı Yakası liman işçileri sendikası Uluslararası Liman ve Antrepo Sendikası (ILWU) Yerel 10, Batı Yakası limanlarında İsrail kargolarını ellememe sözü verdi.

DAHA FAZLA İŞÇİ KONSEYİNE İHTİYACIMIZ VAR

Ancak ne yazık ki aynı zamanda AFL-CIO’nun üst düzey yetkilileri, yerel sendika konseylerinin ateşkes kararlarını iptal etmelerini ve sosyal medyalarından kaldırmalarını talep etmek üzere çeşitli vesilelerle müdahalede bulundular.

Olympia, Washington merkezli Thurston-Lewis-Mason Merkezi Emek Konseyi’nde (TLM CLC) aktivistler, Filistinli sendikaların dayanışma çağrısına “derhal ateşkes” çağrısında bulunan kendi kararlarını kabul ederek yanıt verdi. TLM CLC’nin bir üyesi, emek tarihçisi ve yazar Jeff Schuhrke’ye isim vermeden konuştu: “Daha fazla işçi konseyine ihtiyacımız var, bunun gibi kararlar alan daha fazla lokale ihtiyacımız var, çünkü hepimizi durduramazlar. Eğer sadece biz olursak, şu anda yapmaya çalıştıkları gibi bunu halının altına süpürebilirler. Ancak ülke çapında pek çoğumuz bunu yapmaya başlarsa, o zaman halının altına süpürmeleri çok daha zor olur.”

Chicago’nun en büyük sendikalarından biri olan Teamsters 705, 2002 yılında Bush’un Irak’a karşı başlattığı savaşa karşı işçi muhalefetine öncülük etmesine rağmen aralık ayında yerel bir şubesinden ateşkes kararı geçirmeyi başaramadı. Teamsters içindeki ünlü reform grubu ve resmi liderliğin egemen olduğu sendikal yapının dışındaki Teamster aktivistlerinin tek ulusal ağı olan Demokratik Sendika için Teamsters (TDU) ise kasım ayında Chicago’da yapılan kongresinde ateşkes kararını “masaya yatırdı”.

Bu aksiliklere ve üst düzey ve yerel sendika yetkililerinin direnişine rağmen, Filistin yanlısı aktivizm yakın zamanda ortadan kalkmayacak.

YENİ MCCHARTYCİLİK

Yeni bir direniş havası güç kazanırken, siyaset kurumu da buna karşılık verdi. İsrail’e destek, Washington ve eyalet başkentlerindeki siyasi sınıf arasında neredeyse fikir birliği olan birkaç konudan biridir.

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından kısa bir süre sonra Başkan Joe Biden İsrail’i iki kez ziyaret ederek on milyarlarca dolar vaat etti ve İsrail’in Gazze’deki savaşı için ihtiyaç duyduğu her türlü silah ve mühimmatı alması için Amerikan ordusunun kapılarını açtı. Washington’daki National Mall’da 14 Kasım’da düzenlenen İsrail için Yürüyüş gösterisinde on binlerce İsrail yanlısı göstericiye Kongre’nin tüm liderleri de katıldı. Politico’ya göre: İsrail ve ABD bayraklarından oluşan bir denize bakan Kongre’deki en üst düzey Demokratlar-Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer ve Temsilciler Meclisi Demokrat lideri Hakeem Jefferies-Cumhuriyetçilerden Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve Iowa Senatörü Joni Ernst ile sahnede bir araya geldi. Schumer slogan atarken el ele tutuştular: “İsrail’in yanındayız.”

Kongre’deki olası muhalefeti bastırmak ve ABD kamuoyuna ve dünyaya açık bir mesaj vermek için ABD Temsilciler Meclisi, Cumhuriyetçiler tarafından hazırlanan ve “Siyonizm karşıtlığını antisemitizmle” eş tutan bir karar tasarısını kabul etti. New York Times’ın haberine göre, “311’e karşı 14 oyla kabul edilen karar, bir Cumhuriyetçi dışında tüm Cumhuriyetçilerin desteğini aldı. Demokratlardan 92’si ‘mevcut’ oyu kullanırken -önlemin lehinde ya da aleyhinde bir pozisyon almazken- 95’i destekledi”.

Filistin yanlısı aktivistlere saldırmak için tercih edilen yöntem onları “Yahudi karşıtı” olarak karalamaktır. The Nation dergisinin spor editörü Dave Zirin’in geçtiğimiz günlerde ifade ettiği gibi,

Netanyahu’nun, Anti-Defamation League’den (İftira ve İnkar’la Mücadele Birliği) Jonathan Greenblatt’ın ve Juliana Margulies gibi Hollywood destekçilerinin (birbirlerine ‘üstün ırkçılık’ yapmaya çalışıyor gibi görünen üç kişi) öne sürdüğü fikir, İsrail’in politikalarına karşı eleştiri ve protestoların doğası gereği antisemitik olduğu ve bu nedenle devlet tarafından susturulması gerektiğidir.

Üç büyük üniversite rektörünün Kongre önündeki felaket performansı, Filistinlilerin hak ve haysiyetlerine karşı olanlara ve onların ABD’deki destekçilerine ülke çapında güven verdi. Havada yeni bir McCarthycilik kokusu var; insanlar iş yerlerinde susturuluyor ve işlerini kaybediyor.

Yine de İsrail’in savaşı, öldürülen korkunç sayıda çocuk ve aile de dahil olmak üzere Gazze’de benzeri görülmemiş düzeyde bir yıkım yarattı ve müesses nizamın düşmanlığına rağmen muhalefet büyümeye devam ediyor. Demokratların yüzde 70’inden fazlası artık Gazze’de ateşkesi desteklerken, Biden’ın gençler arasındaki desteği düşerek zaten bocalayan yeniden seçim kampanyasını tehlikeye attı. Biden’ın atadığı kişiler ve çalışanlar arasındaki muhalefet su yüzüne çıktı.

Geçtiğimiz ay 700’den fazla çalışan ve atanmış siyasi, Başkan’a İsrail-Hamas çatışmasında ateşkesi destekleme çağrısında bulunan bir mektubu imzalamıştı. Mektup, aralarında Çevre Koruma Ajansı, FBI ve NASA’nın da bulunduğu 30’dan fazla departman ve kurumda çalışan personel tarafından imzalandı.

Vietnam Savaşı sırasında Beyaz Saray’a böylesine benzeri görülmemiş düzeyde bir muhalefetin ulaşması için yıllar süren kitlesel protestolar gerekmişti. İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşı ABD’nin tam desteğiyle devam ettiği sürece, muhalefet ve savaş karşıtı aktivizm ABD’de ve dünyanın dört bir yanında gelişmeye devam edecektir.

Çeviri: Evrensel