fbpx

Nijer darbesi ardından gelişmeler: Bölgesel savaş tehdidi mi?

Paylaş

Fransa’dan ABD’ye, Çin’den Almanya’ya kadar birçok ülkenin ekonomik ve siyasi olarak gözünü diktiği, Rus Wagner şirketinin ise darbeyi selamladığı ülkedeki son gelişmeler neler?

Zengin maden yataklarına sahip olmasına rağmen dünyanın en yoksul ülkelerinden olan 25 milyonluk Batı Afrika ülkesi Nijer’deki askeri darbe, bölgesel gerilimi yükseltti. Afrika ülkeleri askeri müdahale tehdidinde bulunurken Fransa’dan da eski sömürgesine yönelik sert açıklamalar dikkat çekti. Cuntadan yapılan açıklamada ise Fransa’nın saldırı düzenleme hazırlığında olduğu ileri sürüldü.

Nijer’in sivil yönetimi, Batı Afrika’da Mali ve Burkina Faso’daki başta Fransa olmak üzere Batı karşıtı askeri darbelerin ardından bölgedeki Fransa ve ABD ile iş birliği yapan son yönetim olarak nitelendiriliyordu.

Fransa’dan ABD’ye, Çin’den Almanya’ya kadar birçok ülkenin ekonomik ve siyasi olarak gözünü diktiği, Rus Wagner şirketinin ise darbeyi selamladığı ülkedeki son gelişmeler şöyle:

CUNTADAN “FRANSA SALDIRI YETKİSİ” İDDİASI

Nijer’de gerçekleştirilen askeri darbe, bu ülkedeki 5’inci, 2020’den bu yana Batı ve Orta Afrika’da gerçekleşen 7’inci darbe oldu.

Geçen hafta iktidarı ele geçirerek iki yıl önce seçilen Cumhurbaşkanı Mohamed Bazum’u görevden alan Nijer askeri cuntası, yaptığı son açıklamada, devrilen hükümetin Fransa’ya saldırı düzenleme yetkisi verdiğini söyledi. Bazum’u başkanlık sarayına hapseden askeri cunta, daha önce Bazum’u çıkarmaya yönelik yabancı girişimlere karşı uyarıda bulunmuş, bunun “Kan dökülmesine ve kaosa” yol açacağını söylemişti.

Cunta destekçileri pazar günü Fransız bayraklarını yaktı ve Nijer’in başkenti Niamey’deki Fransız elçiliğine saldırdı. Cunta bir başka açıklamasında Fransa’yı göstericilere ateş açmakla suçladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, Nijer’deki Fransız çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırıya “hızlı ve tavizsiz bir yanıt” verileceğini söyledi.

BATI’DAN ECOWACS’IN TEHDİDİNE DESTEK

Bölgesel blok Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), cunta hükümetine yaptırım açıkladı ve cuntanın Devrik Başkan Bazum’u bir hafta içinde görevine iade etmemesi halinde askeri müdahale ile tehdit etti.

İngiltere hükümeti de ECOWAS’ın yanında yer aldığını belirttiği bir açıklama yayımlayarak, “Birleşik Krallık, Nijer’in demokratik yollarla seçilmiş hükümetinin kararlı bir ortağıdır ve anayasal düzenin yeniden tesis edilmesi için Başkan Bazum’un derhal görevine iade edilmesi çağrısında bulunmaktadır” denildi.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de, ECOWAS liderlerine katıldıklarını belirterek, “AB, darbeye karşılık ECOWAS’ın aldığı tüm tedbirlere hızlıca ve kararlı şekilde destek verecektir” ifadesini kullandı. Borrell, dış müdahale suçlamasını ise reddetti.

Çad Cumhurbaşkanı Mahamat Idriss Deby ise, krizde ara buluculuk yapmak üzere hafta sonu Nijer’e gitti ve sosyal medyada Bazum’la ve cuntanın devlet başkanı ilan ettiği Darbe Lideri Abdourahamane Tiani ile ayrı ayrı görüştüğünü gösteren fotoğraflar yayımladı. Deby, “Barışçıl bir çözüm bulmanın” yollarını araştırmak için görüşmeler yaptıklarını söyledi. Deby, Fransa’nın yakın müttefiki olarak biliniyor.

CUNTA LİDERİ TİANİ KİMDİR?

Nijer’deki darbenin lideri ise Başkanlık Muhafızlarının Komutanı, General Abdourahamane Tiani. Tiani, askeri güçler tarafından kurulan bir yönetim konseyi tarafından cuma günü devlet başkanlığına atandı.

Tiani, Nijerya’nın Mali sınırındaki Tillaberi bölgesinde yer alan Filingue’den. Nijer’in Almanya’daki büyükelçiliğinde askeri ataşe olarak görev yapan 62 yaşındaki madalyalı general, 2011 yılından bu yana seçkin başkanlık muhafız birliğini yönetiyor.

FRANSA’NIN NİJER İLE İLGİSİ NE?

Nijer, bölgedeki birçok ülke gibi Fransa’nın eski sömürgesi. Ülke Fransa’dan bağımsızlığını 1960 yılında kazandı. Ancak Fransa bu ülkede de etkisini sürdürdü. Mali’deki iktidarla ilişkilerinin bozulmasının ardından 2022 yılında askerlerini Mali’den Nijer’e gönderdi. Benzer gerilimler nedeniyle Burkina Faso’dan da özel kuvvetlerini geri çekti.

Fransa’nın ayrıca Nijer’de madencilik alanında hakimiyeti mevcut.

Dünya Nükleer Birliğine (WNA) göre, Afrika’nın en yüksek dereceli uranyum cevherlerine sahip olan Nijer, 2022 yılında 2 bin 20 metrik ton uranyum üreterek dünya madencilik üretiminin yaklaşık yüzde 5’ini gerçekleştirdi. Nijer dünyanın yedinci en büyük uranyum üreticisi.

Nijer’in kuzeyinde Fransa’nın devlete ait Orano tarafından işletilen büyük bir maden işletmesi, 2021’de kapanan bir başka büyük madeni ve geliştirilme aşamasında olan bir madeni var. Orano’dan geçtiğimiz cuma günü yapılan açıklamada devam eden “güvenlik olaylarına” rağmen madenciliğe devam edildiği söylendi. Orano, Fransız nükleer enerji santrallerinin uranyumunun yüzde 10’undan biraz azını Nijer’den temin ediyor.

Kuzeybatıdaki Arlit şehri yakınlarında da birkaç açık ocak maden sahası bulunuyor ve Orano ile Nijer devletine ait Sopamin şirketinin ortak girişimi olan Somair şirketi tarafından işletiliyor. Arıt’ın güneybatısındaki Akokan yakınlarında bulunan yer altı madeni de, 1978’den cevher rezervlerinin tükenmesinin ardından kapandığı mart 2021’e kadar 75 bin metrik ton uranyum üretmişti. Madenin yüzde 59’u Orano’ya, yüzde 31’i Sopamin’e ve yüzde 10’u İspanya kamu şirketi Enusa’ya aitti.

NİJER’DE BAŞKA HANGİ YABANCI GÜÇLER VAR?

Eski sömürgeci güç Fransa’dan sonra Nijer’in en büyük ikinci yabancı yatırımcısı Çin.

Çin, son yirmi yılda bu ülkeye başta petrol ve uranyum aramaları olmak üzere milyarlarca dolar yatırdı. Reuters’ın haberine göre Çin’in doğrudan yabancı yatırımı 2020 yılı sonu itibariyle 2.68 milyar dolar olarak gerçekleşti. Çin’in bu ülkedeki başlıca yatırımları, ağırlıklı olarak devlet enerji devi PetroChina ve ulusal nükleer firması CNNC tarafından gerçekleştiriliyor.

Nijer, 2011 yılında hükümet ve PetroChina arasındaki bir ortak girişim olan Agadem petrol sahasının üretime başlamasıyla petrol üreticisi haline geldi. PetroChina, başkent Niamey’in yaklaşık 1600 km doğusunda bulunan ve tahmini rezervleri 650 milyon varil olan sahayı geliştirmek için 2008 yılında hükümet ile bir üretim paylaşım anlaşması imzaladı. Anlaşmanın bir parçası olarak PetroChina, 460 km uzaklıkta, Nijerya sınırına yakın SORAZ rafinerisinin inşasına yatırım yaptı. PetroChina, günde 20 bin varile sahip olan ve çoğunlukla Nijer iç yakıt pazarına tedarik sağlayan rafinerinin yüzde 60 hissesine sahip. Kalan hisse ise Nijer hükümetine ait.

Eylül 2019’da PetroChina, Agadem sahası ile Benin liman kenti Cotonou arasında 2 bin km’lik bir boru hattı döşemek için Nijer hükümeti ile başka bir anlaşma imzaladı. Çin Ticaret Bakanlığına göre, boru hattına ve ikinci aşama geliştirmeye yapılacak toplam yatırımın 4 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

PetroChina’dan yapılan açıklamaya göre proje bu yılın şubat ayı itibarıyla yüzde 63 oranında tamamlandı.

Çin’in uranyum madenciliği yatırımları da bulunuyor. 2007 yılında, devlete ait Çin Ulusal Nükleer Şirketi (CNNC) Azelik uranyum madenini geliştirmek için Nijer hükümeti ile bir ortak girişime girdi. CNNC projenin yüzde 37.2’sine, Çinli yatırım kuruluşu ZXJOY Invest ise yüzde 24.8’ine sahip. Nijer hükümeti 2009 yılında projenin geliştirilmesini desteklemek için Çin devletine ait Eximbank’tan 650 milyon yuan (90.93 milyon dolar) kredi aldı.

Dosyaya göre madenin tahmini toplam rezervi 11 bin 227 metrik ton ve yıllık üretim kapasitesi 700 ton. Proje 2015 yılında olumsuz piyasa koşulları nedeniyle durduruldu.

ABD VE ALMANYA DA VAR

ABD, Nijer’de güvenliğini arttırmasına yardımcı olmak için 2012’den bu yana yaklaşık 500 milyon dolar harcadığını açıkladı.

ABD’nin Nijer’de milyon dolarlık yatırım yaptığı ve bölgeden istihbarat toplamasına olanak veren bir insansız hava aracı (İHA) üssü bulunuyor. Agadez kenti yakınlarındaki “Niger Air Base 201” isimli İHA üssü, ABD’nin Afrika’daki en büyük ikinci üssü. AA’nın haberine göre inşası için 110 milyon dolar, yıllık bakımı için ise 30 milyon dolar harcayan ABD, söz konusu üssü, Sahel’deki ana istihbarat ve gözetleme merkezi olarak kullanıyor. ABD’nin Nijer’de yaklaşık 1000 askeri bulunuyor.

Fransa ve ABD’ye nazaran bölgede daha sınırlı bir askeri varlık gösteren Almanya’nın Nijer’de yaklaşık 100 askeri görev yapıyor. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, nisanda ülkeye düzenlediği ziyarette “Gelecekte Sahel’deki askeri angajmanımızın odak noktası Nijer olacak” ifadesini kullanmış ve Sahel bölgesinin güvenliğinin Almanya’nın özel ilgi alanına girdiğini söylemişti. Almanya, mayıs 2024’e kadar Avrupa Birliği (AB) Askeri Ortaklık Misyonuna (EUMPM Niger) 60 asker gönderme kararı almıştı.

Almanya’nın Konrad-Adenauer-Stiftung düşünce kuruluşunun Sahel programı başkanı Ulf Laessing, Fransa, ABD ve AB’nin Nijer’i ve kolluk kuvvetlerini desteklemek için kaynaklarının çoğunu bölgede harcadığını söyledi. Guardian gazetesine konuşan Laessing’e göre darbe, Rusya ve diğer aktörlerin Nijer’deki nüfuzlarını yaymaları için bir fırsat yaratacak.

WAGNER DARBEYİ SELAMLADI

Geçtiğimiz ay Rus ordusunun üst düzey yöneticilerine karşı başarısız bir isyana liderlik etmesine rağmen hâlâ aktif olan paralı asker şirketi Wagner’in Lideri Yevgeny Prigojin, Nijer’deki askeri darbeyi “iyi bir haber” olarak selamladı ve düzeni sağlamak için savaşçılarını teklif etti.

Reuters’ın haberine göre Wagner ile bağlantılı Telegram uygulaması kanallarında Prigojin’e ait olduğu söylenen bir sesli mesaj, darbeyi, “Batılı sömürgecilerden çok gecikmiş bir kurtuluş anı” olarak tanımladı ve savaşçılarının düzeni sağlamaya yardımcı olmaları teklifinde bulundu.

Prigojin, birkaç gün önce internette yayımlanan bir röportajında Afrikalı bir haber kuruluşuna Wagner’in Afrika’daki varlığını arttırmaya hazır olduğunu ve anayasa referandumu öncesinde yeni bir grup savaşçının Orta Afrika Cumhuriyeti’ne ulaştığını söylemişti.

Prigojin’in, Rusya’nın St. Petersburg kentinde, cuma günü sona eren Rusya-Afrika zirvesine de katıldığı basına yansımıştı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ise, perşembe günü yaptığı açıklamada Nijer’de anayasal düzenin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söylemişti. 

Kaynak: Evrensel