fbpx

İsviçre’de 12 yıldır yaşayan Türkiyeli sınır dışı ediliyor

Paylaş

12 yıldır İsviçre’de yaşayan 54 yaşındaki Türkiye vatandaşı, oturma izninin reddedilmesine karşılık mahkemeye başvurdu. Şahıs entegre olamadığı gerekçesiyle mahkemenin kararıyla sınır dışı edilecek.

Artı49’dan Tuğba Ünal’ın haberine göre1980’li yıllarda İsviçre’de Solothurn Kantonu’nda oturma izni bulunan daha sonra bir dava sonucu suçlu bulunduktan sonra Türkiye’ye dönen 54 yaşındaki şahıs, tekrardan İsviçre’ye karısının yanına döndü. 12 yıldır kesintisiz olarak İsviçre’de yaşayan adam şimdi sınır dışı edilecek. 

Göçmen dairesi şahsın oturma iznini uzatmaması üzerine, adam mahkemeye başvurdu. İdare mahkemesi ise davada göçmen dairesini haklı gördü.

Sınır dışı edilmesine karşı şikâyette bulunan adamın karısından ayrı yaşaması ve evliliğinin göç dairesine göre geçerli kabul edilip edilmeyeceği hala belirsizliği koruyor. Kanunlara göre, evliliğin üç yıldan uzun sürmesinin oturma iznine hak kazanabilmek için bir ön koşul olduğu tartışılmaz.

Ancak, bu üç yıllık süre ilgili kişinin başarılı bir şekilde entegre olması durumunda geçerlidir. Her iki kriter de kümülatif olarak karşılanmalıdır. Mahkeme, başarılı bir entegrasyonu diğer kriterle aynı seviyede görüyor.

Başarılı entegrasyon ne anlama geliyor?

Bu soruyu Federal Anayasa şöyle cevaplıyor: Bir birey, “hukukun üstünlüğüne ve Federal Anayasa’nın değerlerine saygı duyduğunda ve ekonomik hayata katılma ve ulusal dili edinme iradesini ifade ettiğinde” mevcuttur.

İdare mahkemesinin kararı bu açıdan dikkat çekicidir. Mahkemenin kararına göre şahıs, zorunlu Almanca eğitimini tamamlamamış ve dil açısından hiçbir gelişmiş entegrasyon kaydedememiştir.

250.000 franklık borç

Mahkemeye göre, adamın İsviçre’de ikinci kalışı sırasındaki aldığı trafik cezaları kararda pek öneme sahip değil. Sınır dışı edilecek olan şahıs, Mayıs 2016’dan Ekim 2018’e kadar sosyal yardım alıyordu.

Daha sonra kendi işini kurdu fakat şirketi iflas etti. Geçim masraflarını ve eşine olan nafaka yükümlülüklerini karşılamasını sağlayacak bir iş aramak yerine, serbest meslek alanında yeniden bir iş kurmayı denedi. Fakat yine başarılı olamadı ve bugün yaklaşık 250.000 franklık bir borç dağı ile karşı karşıya. Mahkeme bu borçluluğun nedenlerini geçersiz saydı ve sözleşmeler kayıt altında olsa bile alt mahkeme adamın “etkili bir borç indiriminin mümkün olmadığını” varsaydı.