Türkiye’de üniversitelere yönelik müdahalelere fransızca eğitim veren Galatasaray Üniversitesi üzerinden devam etmeye çalışıyor. Akademisyenlerin Türkiye’de oturumlarının uzatılması için B2 Türkçe şartı getirilmesi üzerine devam eden baskıya karşı akademisyenler bir bildiri yayınladı.
Aralarında Fransızların da olduğu yaklaşık 50 akademisyen ortak açıklamada, “İkamet izninin verilmesini belli bir seviyede Türkçe bilme koşuluna bağlayan karardan bir an önce geri dönülmesini istiyoruz” dedi.
Fransa vatandaşı öğretim elemanlarının yaklaşık 15’inin oturma izinlerinin 15 Eylül 2020’den bu yana yenilenmediği hatırlatılan bildiride, “Hiçbir akademik ve kültürel kurum politik gerilimlere alet edilmemeli” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ile Fransa’nın diplomatik mercileri arasındaki müzakerelerin yeniden başlaması talep edildi.
Yaklaşık on beş Fransız akademisyen, YÖK’ün ileri düzeyde Türkçe’ye hakim olma şartını getirmesiyle, oturma iznine eşdeğer çalışma izni hakkını kaybetmiş oldu. Anılan öğretim elemanlarının sınır dışı edilebileceği belirtiliyor.
“Türkiye dışına çıkmaları imkansız hale geldi”
Galatasaray Üniversitesi öğrencilerinin “eğitime erişim hakkının ellerinden alındığı” belirtilen açıklamada, Fransız akademisyenlerin de sıkıntılar yaşayabileceği kaydedildi:
“Bu durumun, söz konusu akademisyenlerin profesyonel ve gündelik hayatları üzerinde olumsuz etkileri olmuştur. Kampüste eğitim vermeleri yasaklanmış, yasal bir kontratla ev tutabilmeleri, bir telefon operatörü ya da internet sağlayıcısıyla sözleşme yapabilmeleri, yeni sağlık düzenlemeleri kapsamında toplu taşıma kartlarını güncellemeleri ve özellikle de ailelerini ve yakınlarını görmek için bile olsa Türkiye dışına çıkmaları imkânsız hale gelmiştir. Öğretim elemanlarının yaşadığı bu zorluklar, akademik programın işleyişini de doğrudan etkilemiş ve öğrencilerimizin akademik yaşamını sekteye uğratmakla kalmamış, gelecekleri üzerinde de bir belirsizlik yaratmıştır.”
“İki ülke arasında imzalanan anlaşmaya aykırı”
Açıklamada, YÖK’ün kararının Ankara ve Paris arasında imzalanan EILE anlaşmasına aykırı olduğu savunuldu:
“Fransa vatandaşı öğretim elemanlarının değerlendirme kriterinin bir anda akademik içerikli olmaktan çıkarılıp dil seviyesinin ölçülmesine indirgenmesini üzüntüyle karşılamakta ve bu kararın hangi yasal belgelere dayandığını merak etmekteyiz. Dile getirildiği şekilde bir mütekabiliyet söz konusuysa eğer, 31 Temmuz 2020’de iki ülkenin hükümetleri tarafından imzalanan EILE anlaşmasının varlığı unutulmuş demektir. Kaldı ki bu anlaşma, Fransa’daki ortaöğretim kurumlarında çalışan yabancı uyruklu öğretmenlerin çalışma koşullarını düzenlemektedir.”
“Türkiye’ye gelmek isteyenler için caydırıcı”
Kararın Türkiye’ye gelmek isteyen Fransız eğitimciler için caydırı olacağı belirtilen açıklamada, Galatasaray’daki Fransızca öğretim seviyesinin de düşebileceğine işaret edildi:
“Galatasaray Üniversitesi’nin öğretim elemanlarının sağlaması beklenen yeni koşullarla ilgili olarak, B2 düzeyinde Türkçe zorunluluğunun yarattığı sorunların altını çizmek isteriz: zaten çok yüksek olan B2 seviyesi, verilen eğitimin Fransızca olduğu göz önünde bulundurulduğunda bir zorunluluk arz etmemektedir ve bu koşulun, gelecekte Türkiye’de eğitim vermeyi düşünen ya da sınırlı bir süre için Türkiye’ye gelecek olan akademisyenler üzerinde caydırıcı bir etkisi olacağı açıktır. Söz konusu durumun, Türkiye’nin tek frankofon yüksek öğretim kurumu olan üniversitemizde Fransızca öğretim seviyesinin düşmesi ile sonuçlanacağını da belirtmek isteriz.”
1992 yılında Cumhurbaşkanları François Mitterrand ve Turgut Özal arasında imzalanan ikili bir anlaşma ile kurulan Galatasaray Üniversitesi, bugün yaklaşık 5 bin öğrenciye ev sahipliği yapıyor.
Ankara ve Paris arasında, geçtiğimiz yıl diplomatik ilişkilerde tansiyonun artması üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Fransız ürünlerini boykot’ çağrısı yapmıştı.
Kaynak: Euronews Türkçe