fbpx

Türkiye, sözleşmeye rağmen kimyasal kullanıyor

Paylaş

Türkiye, kimyasal silah kullanımını yasaklayan sözleşmeye imza atmasından bu yana da yasaklı maddeleri kullanmaya devam ediyor.

Türkiye, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne 1997’de imza attı. Türkiye’nin kimyasal silah kullanmadığı iddiaları, bu sözleşmenin imzalanması sonrasındaki sadece birkaç yıla bile bakıldığında çürüyor. 
Türk devleti, 23 Nisan’dan beri Zap, Avaşîn ve Metîna’da kimyasal silah kullanıyor. HPG, Türkiye’nin son 6 ayda 323 kez kimyasal silah kullandığını açıkladı. Yapılan çağrılara rağmen Türkiye’nin de taraf olduğu Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) henüz bir adım atmadı. 

Türkiye, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne 1997’de imza attı. Sözleşme, taraf ülkelerin kimyasal silah üretmesini, stoklamasını ve kullanmasını yasaklıyor. 
Türk medyasına göre; Türkiye’nin kimyasal silahlarla ilgili karnesi çok temiz. Bu, sözleşmenin imzalanması sonrasındaki sadece birkaç yıla bile bakıldığında çürüyen bir iddia.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hazırladığı bazı raporlar incelendiğinde kimyasal silah kullanımının, sözleşmenin imzalanmasının akabinde kullanıldığı ve sonrasında sistematik bir hale geldiği, fakat uluslararası kurumlarca dikkate alınmadığı görülüyor. 
Türkiye, 1997’de Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne imza attıktan üç yıl sonra, 19 Aralık’taki “Hayata Dönüş” adı altında 30 tutsağın katledildiği, birçoğunun yaralandığı cezaevi saldırılarında kimyasal silah kullandı. Mahkeme her ne kadar 15 yıl sonra delillerin incelenmesi yönünde karar verip Adli Tıp Kurumu’ndan çıkan ‘Kimyasal silah yoktur’ raporunu kabul etse de birçok mahkumun yanarak yaralanmasına ve ölmesine sebep olan maddenin ne olduğu açıklığa kavuşmadı.

Türkiye’de sözleşmenin imzalanmasından 4 yıl sonra da kimyasal silah kullandığına dair tanık ifadeleri ortaya çıktı. İHD’nin 12-23 Mayıs 2001’de Bingöl’ün Yedisu ilçesi kırsalındaki çatışmalara ilişkin tanık ifadeleri, olay yeri inceleme, ön otopsi raporlarını da kıyaslayarak hazırladığı raporda, yine kimyasal silah kullanımı geçiyordu: “Bingöl ili Yedisu ilçesi kırsal alanında yapılan tek taraflı operasyonda “20 örgüt üyesinin ölü olarak ele geçirildiği” resmi açıklamasına mukabil gelen olayda kimyasal silah ve yargısız infazların yaşandığı, insancıl hukukun belirli kaidelerine uyulmadığı iddialarının halen çürütülmüş olmamasını kaygı verici olarak bulmakta, raporumuzun içeriğinden de anlaşılacağı gibi özellikle yargısız infaz ve aşırı güç kullanımı olguları ciddi şekilde göze çarpmaktadır.”

Bu defa yer Van’ın Eruh ilçesi… Yıl 2004. 6 gerillanın şehadeti üzerine İHD Siirt Şubesi’nin hazırladığı raporda cenazelerin ailelere teslim edilmemesi dikkat çekti. Gerilla cenazelerinin ailelerine teslim edilmeden gömülmesi, klasik otopsi ve kimyasal silah bulgularının ATK’ya gönderilmeden yapılması gibi birçok sürecin işlememesi üzerine İHD, raporun kanaat kısmında şu ifadelere yer veriyordu: “İnsan Hakları Heyeti, çatışmalarda yaşamını yitirenlerin cenazelerinin ailelerine verilmemesinden, kullanılması yasak silahların kullanılması sonucu yaşamlarını yitirdikleri olasılığının güçlü olduğuna inanmaktadır.”

İHD Amed Şubesi’nin 2010’da yaptığı açıklamada ise gerilla cenazelerine yapılan kötü muamele, işkence ve kimyasal silah emarelerinin bulunması gibi vakaların sistematik bir hale geldiğine işaret edildi. Açıklamada, “Vahşet olarak nitelenebilecek bu görüntülerde, cesetlerde yapılan tahribatın yanında, kimyasal silah kullanılmış olabileceği iddialarını gündeme getiren emarelerin de olması, biz insan hakları savunucularını daha da kaygılandırmıştır. Örgüt militanlarının cenazelerine yönelik bu uygulamalar bir ‘insanlık suçu’ olup, cenazeleri bu hale getiren yetkililerin nefreti ve tahammülsüzlüğü, geldiğimiz noktayı özetler niteliktedir” deniliyordu. 

Türkiye’nin 97’den bu yana PKK ile çatışmalarında birçok kez kimyasal silah kullandığı dile getirildi. Bu anlamda çağrılar yapıldı, fakat Türkiye aleyhine herhangi bir adım atılmadı. 
Türkiye’nin kimyasal silah kullanımı ise dünya kamuoyuna 2019’da yansıdı. 
Efrîn’i işgal saldırılarında Türkiye’nin kimyasal silah kullandığı, ilk olarak Uluslararası Af Örgütü tarafından dile getirildi. 
Kürt Kızılayı, aralarında sivillerin de bulunduğu 6 hastanın “bilinmeyen silahlardan” dolayı oluşan yanıklarla hastaneye kaldırıldığını açıkladı.
YPG, Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Suriye devlet medyası, Türkiye’nin Efrîn’in bir köyüne kimyasal silahla saldırdığını ifade ederken, İran devlet televizyonu da Türk ordusunun kimyasal silah kullandığının altını çizdi. 
Daha sonra sivillere karşı “beyaz fosfor” kullanıldığı yerel kaynaklar tarafından açıklansa da Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) yaptığı açıklamada kullanılması yasak olan kimyasal silahların kullanıldığı iddialarından haberdar olduklarını ve bu konu hakkında bilgi topladıklarını söylemekle yetindi.

Kaynak: ANF