fbpx

Çavuşoğlu: 10 büyükelçinin sınır dışı edilmeleri için çalışmaları başlatmıştık, geri adım attılar

Paylaş

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, büyükelçiler krizi ile ilgili yaptığı açıklamada, “Pazartesi kabinede sınır dışı çalışmalarını arz edecektik ki büyükelçiler geri adım attılar. Sonra büyükelçiler birbirlerine suçu atmaya başladı. Yardımcılarını suçlayanlar oldu” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘büyükelçiler krizi’ hakkında değerlendirmelerde bulundu. Açıklamanın kabul edilemez olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Sınır dışı edilmeleri için çalışmalar başlatmıştık. İçlerinde bavullarını hazırlamaya başlayanlar vardı. Pazartesi kabinede sınır dışı çalışmalarını arz edecektik ki büyükelçiler geri adım attılar. Sonra büyükelçiler birbirlerine suçu atmaya başladı” dedi.

CNN Türk’te konuşan Çavuşoğlu, “Bu açıklama kabul edilemezdi, yargıya taimat içeriyordu, arkadaşlarıma ‘hadlerini bildirin’ dedim” diye konuştu.

“Sınır dışı edilmeleri için çalışmalar başlatmıştık. İçlerinde bavullarını hazırlamaya başlayanlar vardı” diyen Çavuşoğlu, “Pazartesi kabinede sınır dışı çalışmalarını arz edecektik ki büyükelçiler geri adım attılar. Sonra büyükelçiler birbirlerine suçu atmaya başladı. Yardımcılarını suçlayanlar oldu” ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Genç diplomatların başlattığı bu hadsiz açıklamayı yaptılar. O zaman nasıl geri dönebiliriz arayışına girdiler. İlk olarak ABD biliyorsunuz açıklama yaptı. Biz Kore’den döndükten sonra bu gelişmeler oldu ve büyükelçiler net bir şekilde geri adım atmak durumunda kaldılar.”

Erdoğan’ın ABD Başkanı Biden ile görüşmesine ilişkin konuşan Çavuşoğlu, “Görüşme teklifi ABD’den geldi, ya Roma’da G20 Zirvesi’nde ya da Glasgow’da görüşme yapabiliriz dediler. Şimdi öyle görünüyor ki görüşme Glasgow’da gerçekleşecek, arkadaşlarımız saat için çalışıyorlar ” diye konuştu.

“F-35 konusunda ABD Türkiye’yi haksız bir şekilde çıkardı” diyen Çavuşoğlu, “F-35 programı için 1.4 milyar dolar ödeme yaptık. Türkiye’nin ya F-35 programına geri dönmesi lazım ya da Türkiye’nin parasını ödediği F-35’lerin Türkiye’ye verilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

18 Ekim’de Osman Kavala’nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda’nın imzaladığı ortak bir açıklama yayımlandı. Açıklama, ABD, Almanya ve Kanada başta olmak üzere bazı ülkelerin Ankara’daki büyükelçiliklerinin sosyal medya hesaplarında da paylaşılmıştı.

Açıklamada şu ifadeler yer almıştı:

“Bugün, Osman Kavala’nın tutukluluğunun başlamasının 4. yıl dönümü. Daha önce verilen beraat kararının ardından farklı davaların birleştirilmesi ve yeni davaların açılması yoluyla davasında süregelen gecikmeler, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargı sisteminin şeffaflığına gölge düşürüyor.

Kanada, Fransa, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilikleri olarak birlikte, Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri ve iç hukukuyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz.”

Açıklamanın ardından, 10 ülkenin Ankara büyükelçileri Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı. Salı günü büyükelçiler dışişleri bakanlığına gittikten sonra Bakanlık’tan yapılan açıklamada, ‘büyükelçilerin uyarıldığı’ belirtilmişti.

21 Ekim’de 10 ülkenin Ankara Büyükelçilerinin Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki açıklamaları sorulduğunda Erdoğan, “Bizim bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” demişti.

Erdoğan, büyükelçilerin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi için Dışişleri Bakanı’na talimat verdiğini açıklamıştı.

10 büyükelçiliğin, iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılmasına yönelik çağrısına AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘istenmeyen kişi’ açıklamasıyla karşılık vermesi ardından, muhatap büyükelçiliklerden ‘içişlerine karışmama’ açıklamaları yapılmıştı. İlk olarak ABD Büyükelçiliği’nin resmi Twitter hesabından yapılan kısa açıklamada, “ABD, 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı soruların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi’nin 41. Maddesine riayet etmeyi teyit eder” denilmişti. ABD’nin açıklamasını, diğer büyükelçiliklerin açıklamaları takip etmişti.

Kaynak : Birgün