İsrail’e yük taşımama eylemleri yapan İtalyan liman işçisi Jose Nivoi ve İsveçli liman işçisi Erik Helgeson, Evrensel’e gönderdikleri video mesajla tüm işçileri savaşa karşı tutum almaya çağırdılar.
Avrupa’da Ukrayna savaşının çözümü konusunda bir ilerlenme sağlanamazken Avrupa devletleri rekor silahlanma bütçeleriyle hem daha büyük savaşların hazırlığını yapıyor hem de bu bütçelere kaynak bulmak için Avrupalı işçi ve emekçilerin ücret ve sosyal haklarından daha fazla kesinti planlıyor. Öte yandan ABD ve İsrail’in Ortadoğu’yu ABD planları için kanla yeniden şekillendirme planı da giderek şiddetleniyor. Son olarak ABD’nin doğrudan İran topraklarını vurması burada da savaşın büyüyeceğinin yeni bir işareti oldu.
Tüm dünyada savaş hali giderek yayılırken Yunanistan’dan Fas’a, İtalya’dan Fransa ve İsveç’e, gemilere askeri teçhizat yüklememe eylemleriyle dikkat çeken liman işçileri, özellikle İsrail’in Gazze soykırımına suç ortağı olmayı reddederek onurlu bir duruş sergiliyor.
İtalyan liman işçisi ve USB Sendikası Üyesi Jose Nivoi ile İsrail’e yük taşımama kararı sonrası işten atılan İsveç Liman İşçileri Sendikası Başkan Yardımcısı Erik Helgeson, gazetemiz Evrensel’e gönderdikleri video mesajla tüm işçileri savaşa karşı tutum almaya çağırdılar.
Jose Nivoi, “Son yıllarda, limanlarımızdan geçen ve savunmasız halklara karşı bu silahları kullanan çeşitli orduları besleyen silah kaçakçılığına karşı harekete geçtik. Bu, 2019 yılında Suudi Arabistan’ın Yemen’de yürüttüğü savaşla başladı ve bugün İsrail’e giden silahların Gazze halkına karşı ve Gazze halkının yaşadığı soykırıma karşı ablukasıyla sona erdi” derken “Tüm işçileri fabrikalarda, limanlarda, havalimanlarında ve aynı zamanda üniversitelerde harekete geçmeye çağırıyoruz. Böylece, dünyanın tüm bölgelerinde giderek ilerleyen ve üçüncü dünya savaşına doğru bir tırmanışa yol açan savaşa karşı çıkabiliriz” dedi.
Erik Helgeson da “Geçen yılın aralık ayında sendikamızın üyeleri İsveç’teki yaklaşık 20 limanda bir referandum yaptı İsrail’e giden ve gelen askeri kargoyu engellemek için endüstriyel eylemde bulunup bulunmayacağımızla ilgiliydi. Üyelerimizin yüzde 68’i evet oyu verdi ve bu yılın ocak ayında işverenlere altı günlük bir abluka eylemi yapacağımız hakkında işverenlere bildirimde bulundu” diyerek nasıl örgütlendiklerini aktardı. “Baskı gerçekten çok şiddetli oldu ve mahkemelerde zorluklarla karşılaştık ama şubat başında İsveç iş mahkemesi eylemlerimizin yasal olduğunu söyledi ve biz de onlarla aynı gün planlandığı gibi devam ettik” diyen Helgeson şöyle devam etti:
“Defalarca soruldu neden bu eylemi yaptık diye ve buna değer miydi diye sorulduğunda kısa cevabım evet ve biz şu anda Gazze’deki Filistinliler gibi siviller katledilirken ve çocuklar açlıktan öldüğünde sendikanın harekete geçmesinin bunun bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden pişmanlık duymuyoruz. Mücadeleye devam ediyoruz ve başkalarının da aynısını yapmasını umuyoruz.”
Kaynak: Evrensel
