fbpx

1 Mayıs: Kadınların Görünmeyen Emeği ve Eşitlik Mücadelesi – Rabia Baldemir

Paylaş

Ama biz kadınlar için bu gün, sadece iş yerlerindeki mücadeleyi değil, evdeki görünmeyen, yok sayılan emek için de alanlarda olacağız. Çünkü kadınlar hem ücretli işlerde hem de ev içinde karşılıksız olarak yürüttükleri bakım işleriyle çifte bir yük taşıyoruz

1 Mayıs, işçi ve emekçinin sömürüye, eşitsizliğe ve adaletsizliğe karşı emeğini, haklarını ve insan onurunu savunmak için dünyaya haykırdığı birlik, mücadele ve dayanışma; kazanılmış haklarını kutlama günüdür.

Ancak biz kadınlar için bu gün, yalnızca iş yerlerindeki mücadeleyi değil, evdeki görünmeyen, yok sayılan emek için de alanlarda olma günüdür. Çünkü kadınlar, hem ücretli işlerde hem de ev içinde karşılıksız olarak yürüttükleri bakım işleriyle çifte bir yük taşıyor.

Görünmeyen Emek ve İş Gücüne Katılım

Dünya genelinde, 708 milyon kadın, ücretsiz bakım sorumlulukları nedeniyle iş gücüne katılamıyor.
(ILO, 2024 – International Labour Organization)

Bu görünmeyen emek sadece kadının hayatını tüketmekle kalmıyor; aynı zamanda onu ekonomik bağımlılığa, aileye, kocaya, erkeğe, babaya, görünmeyen ve görünen yoksulluğa, hatta köleliğe mahkûm ediyor.

Ücret Eşitsizliği ve Yoksulluk Riski

Kadınlar dünya genelinde, erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen ortalama %20 daha az ücret alıyor. Bu oran, gelişmiş ülkelerde bile geçerli.
Gelişmekte olan ülkelerde ise bu fark daha da büyüyor; kadınlar, erkeklerin gelirinin %50’sinden daha azını kazanabiliyor.

Modern, demokratik ve eşitlikçi olduğu söylenen Avrupa’da — yaşadığımız İsviçre dahil — kadınlar hâlâ erkeklerden ortalama %20 daha az kazanmaktadır. Üstelik bu eşitsizlik, 30 yıldır yasal olarak kazanılmış bir hakkın varlığına rağmen devam etmektedir.

Yani gece gündüz, ömür boyu çalışmak dahi kadınları yoksulluktan kurtaramıyor.

Devlet Politikaları ve Kamusal Hizmetlerin Eksikliği

Devletler sorumluluklarını yerine getirmiyor. Kadınların bakım yükünü hafifletmek için kreşler, yaşlı bakımevleri, hasta bakım hizmetleri gibi kamusal hizmetler güçlendirilmiyor.
Çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi temel hizmetler ya piyasaya bırakılıyor ya da aile içinde “doğal görev” gibi sunuluyor.

Bu eksiklikler yokluktan değil, bilinçli devlet politikalarının sonucudur. Devletler, kadınların ücretsiz emeğini sistemin ayakta kalması için kullanıyor. Kadınların görünmeyen emeği sayesinde ekonomik sistem; sağlık, bakım, eğitim gibi sosyal harcamalardan tasarruf ediyor, bütçeyi başka alanlara yönlendiriyor.

Kadınların Görünmeyen Emeğinin Ekonomik Değeri

Kadınların ücretsiz bakım ve ev içi emeği, küresel ekonomiye yılda en az 10,8 trilyon dolar katkı sağlıyor.
Bu rakam, dünya teknoloji sektörünün toplam değerinin üç katı ve küresel GSYİH’nin yaklaşık %9’una eşdeğer. Kadınlar; çocuk bakımı, yaşlı ve hasta bakımı, temizlik ve yemek gibi işler için günde 12,5 milyar saat harcıyor — bu, erkeklerin harcadığı sürenin üç katından fazladır.

Ancak bu devasa emek, ne ekonomik göstergelere yansıyor ne de kadınlara maddi bir karşılık sağlıyor.

Savunma Bütçeleri Yükselirken, Kadınlar Görmezden Geliniyor

Devletler, kadınların yükünü hafifletecek kamusal hizmetlere yeterli yatırım yapmazken;

  • Savunma harcamalarına,
  • Savaş bütçelerine,
  • Dini kurumlara,
  • İnşaat projelerine milyarlarca dolar ayırabiliyor.

Türkiye:

  • 2023 savunma ve güvenlik harcamaları: 468,7 milyar TL (~25 milyar $)
  • 2024 savunma bütçesi: 1 trilyon 133,5 milyar TL (~40,5 milyar $)
  • 2024 Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi: 43 milyar 329 milyon TL

Avrupa:

  • 2024’te Avrupa’nın toplam askeri harcamaları: 693 milyar $
  • Almanya, askeri harcamalarını %28 artırarak 88,5 milyar dolara çıkardı.
  • Avrupa’nın silah ithalatı (2020–2024): %155 oranında arttı
  • Fransa, dünya genelinde ikinci büyük silah ihracatçısı oldu.

Kadınların şiddetten korunması, ekonomik bağımsızlık kazanması, bakım yükünün paylaşılması, ücretsiz emeğinin tanınması için ise ya hiç bütçe yok ya da “yetmiyor”.

Patriyarka ve Kapitalizmin El Ele Sömürüsü

Patriyarka ve kapitalist sistem, birbirini besleyen iki yapı olarak kadınları sömürmektedir. Kapitalizm, kadınların ücretsiz emeğini ve düşük ücretli iş gücünü temellendirirken; patriyarka da bu emeği doğal, evrensel bir “kadınlık görevi” olarak sunuyor.

Bu iki sistem; kadınların ekonomik bağımsızlıklarını engelleyerek, hem cinsiyet eşitsizliğini hem de sınıfsal adaletsizliği derinleştiriyor. Kadınların emeği, hem evde hem de işte ucuz iş gücü olarak sömürülürken, toplumsal ve ekonomik düzeyde gerçek eşitlik her geçen gün daha da uzaklaşıyor.

Direniş ve Dayanışma: 1 Mayıs Alanlarında Buluşalım

Bu düzeni değiştirebilmek için kadınların örgütlenmesi, bir araya gelmesi ve hem ev içindeki ücretsiz emeğe hem de kapitalist sömürü sistemine karşı birlikte direnmesi gerekiyor.

Bugün, kadınların daha fazla görünür olduğu, seslerini yükselttiği ve toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele ettiği alanlar artıyor. Bu direniş, sadece kadınlar için değil, tüm toplum için daha adil ve yaşanabilir bir geleceği mümkün kılacaktır.

Bu yüzden 1 Mayıs’ta sadece “eşit işe eşit ücret” için değil, görünmeyen emeğimiz için de alanlarda olacağız.

Haydi, hep birlikte 1 Mayıs’a!

Gaste Avrupa