fbpx

HDP: Kadınsız siyaset meşru değil

Paylaş

HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, 3 Aralık’ta Silopi’de düzenlediği ara dönem toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı. Açıklamada, “yeniden inşa stratejisinin kadınların kazanımlarını savunmak üzerine kurulacağı” belirtildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, 3 Aralık’ta Şırnak’ın Silopi ilçesinde düzenlediği ara dönem toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı. “Gaspçı iktidarınız kaybedecek, kadın özgürlük mücadelemiz kazanacaktır” başlıklı sonuç bildirgesinde, AKP-MHP iktidarının baskı, gözaltı ve tutuklamalarla Kürt kadınların kazanımlarına saldırılarının siyasi şiddete dönüştüğü belirtilirken, kadınların özne olmadığı hiçbir siyasetin meşru olmadığına vurgu yapıldı.

“TJA’ya yapılan saldırı tüm kadınlara dönük bir saldırıdır”

Kürt kadınların mücadele ve kazanımlarını kayyımlar eliyle bertaraf edemeyen iktidarın, gözaltı ve tutuklamaları sıradanlaştırmaya çalıştığı vurgulanan açıklamada, “TJA’ya yönelik siyasi şiddet tüm Türkiye’deki kadın hareketlerine ve mücadelelerine dönük bir siyasi şiddettir. İktidar tarafından kadınlara yönelik ayrımcılık ve şiddet bir rejim olarak kendisini ortaya koymaktadır. Kadın seçilmişler olarak defalarca gözaltı operasyonlarına maruz kaldık. Ancak hiçbir şekilde mücadelemizden vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz. Kayyımlarla irademizi gasp eden bu anlayışın kadın mücadelesinden korktuğunu ve bu yüzden seçimlere doğru kadınlara dönük şiddetini arttığının farkındayız. Erkek egemen ittifakınız, gaspçı ve talancı anlayışınız kaybedecek. Kadın özgürlük mücadelemiz kazanacaktır” denildi.

“Kadınsız siyaset meşru değil”

Toplantıda 25 Eylül 2021 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen konferans sonrası gerçekleştirilen çalışmaların ele alındığı, mücadele hattına yönelik tartışmaların yürütüldüğü ve kadın temsiliyetinin olmadığı yerel yönetim sisteminde demokratik işleyişin mümkün olamayacağının bir kez daha vurgulandığı kaydedilen açıklamada, kadınsız ya da kadınların özne olmadığı hiçbir siyasetin toplumsallaşamayacağı gibi meşru olmadığı da belirtildi. 

Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet

Açıklamada, iktidarın kayyum atamalarıyla eşbaşkanlık ve eşit temsiliyetin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı belirtilerek, Kürt ve kadın düşmanı bu rejime karşı kadın özgürlükçü sistemimizi her yerde savunmaktan ve inşa etmekten vazgeçmeyeceğiz. Eşbaşkanlık, kadın iradesinin örgütlü temsili ve karar mekanizmalarına kadın katılımının demokratik sistemidir. Kayyım atamalarıyla eşbaşkanlık sistemimiz hedef alınmış ve ortadan kaldırılmak istenmiştir. Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyetin kurumsallaşmasını ve toplumsallaşmasını sağlamak en önemli görevimiz ve mücadele hattımız olduğunu belirtiyoruz. Kadınlara ve topluma karşıt her erkle mücadele ederek demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü yerel yönetimleri yeniden inşa için tartışmalarımızda kararlaşmalara gidilmiştir” ifadelerine yer verildi.

“Kadınların mücadelesi umudu büyütmektedir”

Kayyumlara karşı kadın özgürlükçü yerel yönetimler modelinin sürdürüleceğinin altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Seçimlerin, savaşın, her türlü baskının, kadın kırımının yükseldiği, talanın, yolsuzluğun ve yoksulluğun gündemde olduğu bu süreçte kadınların kazanımlarını gasp eden AKP-MHP ve her türlü erkek ittifakına karşı özgür ve eşit bir toplumu inşa etmek için çalışmaktayız. Biz kadınların mücadelesi ve karalılığı, umudu büyütmektedir. Yerel yönetimlerde geçmiş deneyim ve birikimlerimizle ortak mücadele hattını örmeye devam edeceğiz. Kayyım tahribatlarını teşhir etmeye ve karşısında kadın özgürlükçü modelimizi savunmak kadar deneyimlerimizi tüm kadınlarla paylaşma inşa çalışmalarımız arasındadır.

Yeniden inşa stratejisi

Biz kadınlar ‘jin, jiyan, azadî’ sözünün Ortadoğu’da ve dünyada kadın mücadelesinin direniş ve dayanışma motivasyonu olduğu kadar bir fikriyat olduğunu belirtmek isteriz. Bu fikriyat, Rojava’da kadın özgürlükçü ve eşitlikçi bir toplum inşa etmektedir. İran’da kadın düşmanı rejime karşı demokratikleşmenin ayaklanması ve kadınların mücadelesinin toplumsallaşmasını sağlamıştır. Hakikat şudur ki; kadın özgürleştikçe toplum özgürleşir, kadınlar kazandıkça halk da kazanır. Bunu tüm dünya görmektedir. Baskıcı ve savaş rejimi haline gelen AKP-MHP ittifakı bu yüzden HDP belediyelerine kayyım atayarak, kadın özgürlükçü modeli çökerterek, kadınları ve Kürt halkını statüsüz ve iradesiz kılmak istemektedir. Bu anlayış Türkiye halklarını da savunmasız bırakmaktadır.

Kadınlar olarak önümüzdeki süreçte ‘yeniden inşa stratejimizi’ kadınların kazanımlarını savunmak, yeniden örmek ve yükseltmek üzerine kuracağız. Tüm seçilmişlerimiz bu konuda yoğun bir emek ve yoğunlaşma sürecine girecektir. Yeniden inşa deklarasyonumuzla mücadelemizin kararlılığını ve nasıl öreceğimizi tüm kadınlarla paylaşacağız. Hep birlikte tüm tahribatlara karşı umudun, özgürlüğün ve eşitliğin çözüm yolu olacağız. Jin, jiyan, azadî.”(MA)