fbpx

Ne Millet, ne Cumhur, Emek ve Özgürlük İttifakında huzur!

Paylaş

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Avrupa Örgütü “Türkiye’de Demokrasi Mücadelesi; Seçimler, ittifaklar, görevlerimiz” paneller zincirini Zürich’te sürdürdü. Türkiye İşçi Partisi (TİP) İsviçre’den Deniz Ay, Demokratik Kürt Toplumu (CDK) İsviçre’den Nejdet Atalay ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İsviçre’den Mahir Sayın’ın konuşmacı olduğu panelin moderatörlüğünü Seher Ateş gerçekleştirdi.

SYKP Avrupa Nisan ayında gerçekleştirdiği Kongresinde ana çalışma mottosu olarak “Türkiye’de Faşizme No Pasaran”ı belirlemiş ve bu kapsamda Avrupa’daki tüm imkan, ilişki, birikim ve enerjisini Türkiye’de Demokrasi Mücadelesini güçlendirmeye yönelteceğini duyurmuştu.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kurucu bileşenlerinden olan SYKP Avrupa örgütü içinden geçilen süreçte ne Cumhur İttifakı’nın ne de Millet İttifakının Türkiye halklarının karşı karşıya olduğu ekonomik, siyasi, ekolojik ve cinsiyetçi sorunlarla baş edemeyeceğine vurgu yapıyor. HDP’yi ve Emek & Özgürlük İttifakı’nı Avrupa’da da güçlendirmek çalışmalar yürüten SYKP Avrupa örgütü çeşitli şehirlerde bu çerçevede panel, eylem ve etkinlikler düzenliyor.

Bugüne kadar Almanya Freiburg, Kassel, İsviçre Chur, Bern, Fransa Mulhaus, Hollanda Arnhem’de düzenlenen paneller bir başka halkası da 27 Kasım 2022’de Zürich’te gerçekletirildi.

Deniz Ay (TİP): Müştereklerimize yönelik mücadeleyi büyütmeliyiz

Panelde moderatörlük yapan SYKP Avrupa Eş Sözcüsü Seher Ateş SYKP’nin Avrupa’da yürüttüğü çalışmalardan bahsederek tüm dinleyicileri ve Avrupa’da yaşayan Türkiyelileri bu kritik süreçte birlikte davranmaya ve ellerinden gelenden fazlasını yapmaya davet etti.

Panelde ilk konuşmacı olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) İsviçre temsilcilerinden Deniz Ay ise toplumsal müşterekler için mücadelenin önemine vurgu yaparak bunun ancak birlikte başarılabileceğine dikkat çekti. Emek Özgürlük İttifakının seçimler için çok önemli olduğunu söyleyen Ay, ama esas olarak toplumsal müştereklerimiz için seçimler öncesinde ve sonrasında vermemiz gereken mücadele için daha büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Nejdet Atalay (CDK): Millet İttifakı Kürtleri, HDP’yi dikkate almak zorunda!

Aynı zamanda Batman Eski Belediye Başkanı olan Demokratik Kürt Toplumu (CDK) İsviçre’den Nejdet Atalay, HDP’nin Kürt Özgürlük Hareketiyle diğer toplumsal dinamiklerin ortak mücadelesini geliştirmek için büyük bir deneyim, önemli bir mevzi olduğunu belirterek sözlerine başladı. HDP’nin sadece Türkiye için değil, Ortadoğu ve tüm dünya için de önemli bir model oluşturduğunun altını çizen Atalay, önümüzdeki sürecin belirleyici gücünün de HDP ve onun kurduğu ittifak olan Emek ve Özgürlük İttifakı olacağını vurguladı.

Nejdet Atalay Kürt sorunun demokratik yollarla çözümünü engelleyen güçlerin ülkeyi bir kaosa sürüklemekte olduğunu belirterek, demokratik bir gelecek için Kürt Halkının eşit ve özgür yaşam beklentisini içermesi gerektiğini vurguladı.

HDP’nin Kürt Özgürlük Hareketi ve Türkiye Sosyalist Hareketinin devasa deneyimlerini barındırdığını söyleyen Atalay, faşist AKP-MHP iktidarından ve Erdoğan Diktatörlüğünden kurtulmak için gereken taktik esnekliği göstermeye hazır olduğunu belirtti. Atalay buna karşın, Millet İttifakı’nın mevcut çizgisinin bu taktik esnekliğe dahi imkan tanımaktan uzak kaldığını, daha fazla zaman kaybetmeden bu hususun dikkate alınması gerektiğini söyledi. Millet İttifakını’nın Kürtlerin, HDP’nin, Emek Özgürlük İttifakının “mecburen” kendilerini destekleyeceğini düşünmenin boş bir kurgu olduğunu belirten Atalay, kendilerinin dikkate alınmaması durumunda kendi adaylarını ve seçeneklerini yaratacaklarını vurguladı.

Mahir Sayın (SYKP): “Sol çocukluk hastalığından” kurtulamalı

SYKP Kurucularından olan 68 Kuşağı gençlik önderlerinden Mahir Sayın, Türkiye demokrasi ve devrim mücadelesinin yarattığı en önemli araçlardan birinin HDP olduğuna dikkat çekerek konuşmasına başladı. TİP’in 1960’larda Türkiye siyasetine yaptığı etkinin katbekatını HDP’nin yarattığını belirten Sayın, bu aracın yaratılmasında Kürt Özgürlük Hareketinin, Abdullah Öcalan’ın özel rolü olduğunun altını çizdi.

Cumhur İttifakının faşizmi kurumsallaştırmanın, Millet İttifakınınsa eski statükoyu restore etmenin peşinde olduğunu vurgulayan Sayın, ikisinin de emekçiler, ezilenler, kadınlar, LGBTİ+lar, Aleviler için bir çözüm yaratmayacağını belirtti. Emek ve Özgürlük İttifakının demokratik ve sosyal bir cumhuriyetin kurulabilmesi için tek seçenek olduğunu söyleyen Sayın, Millet İttifakından, CHP’den herhangi bir beklenti içine girmeden faşist Erdoğan iktidarından kurtulacak ve faşizmin kurumsallaşmasını durduracak taktikler geliştirmekten kaçınmamak gerektiğinin altını çizdi.

Mahir Sayın Millet İttifakı’nın HDP’yi ve Emek & Özgürlük İttifakını “çantada keklik” gören yaklaşımını eleştirerek, onları dikkate almayan tarzda ısrar edilir ve üzerinde uzlaşılamaz bir aday belirlenirse HDP’nin, Emek & Özgürlük ittifakının kendi adayıyla seçimlere gidebileceğine dikkat çekti.

Sayın seçimleri küçümseyen, demokratik mücadele alanını önemsizleştiren yaklaşımların “Sol çocukluk hastalığından” kurtulamadığını dikkate çekerek, her alanda mücadele etmek gerektiğini, seçimlerin önümüzdeki süreç için önemli bir etap olduğunu vurguladı.

Panel dinleyicilerin soru ve yorumlarıyla sonlandı.