fbpx

Geçit töreni – Mehmet Fırat Özgür

Paylaş

“Seçimler yaklaşırken bizi neler bekliyor? Seçimlere kadar beklemek mi lazım? İlk seçimde gidecekler mi? Gitmezlerse ne olacak? Sansür Yasası geçerse ne olacak? Şöyle olursa böyle mi olacak?” derken sorularımızın cevaplarını yavaş yavaş almaya başlıyoruz. Şarkıcı Gülşen’den Şebnem Korur Fincancı’ya uzanan bir boğma teli bekliyor bizi. Ve sonra işinde gücünde gazetecilerin bir sabah polis baskınlarıyla, çocuklarının çıplak aramaya maruz bırakılmasıyla karşı karşıya kaldığı bir zaman.

16+9

Saray rejimi seçime giden yolda ilk kime saldıracağını çok iyi biliyor. Kürdistan’a her operasyonunun -örneğin “Barış Pınarı” saldırıları ya da kimyasal silah kullanımı- öncesinde ve sonrasında Kürt gazetecileri gözaltına almak ve tutuklamak, gerçeği gösterecek, anlatacak, ilk önce “Hayır” diyecek hukukçuları, insan hakları savunucularını kuşatma altına almak…   

8 Haziran’da 20’si gazeteci, biri basın çalışanı ve biri de sokak röportajında görüşlerini paylaşan bir yurttaş olmak üzere 22 kişi gözaltına alındı, kimse gözaltı nedenine dair bir açıklama yapmazken avukatlar dahi gözaltı nedenini iktidarın yayın organı TRT’den öğrendi: “Terör örgütü lehine haber yapmak…”

Gazetecilerin gözaltı süresinin uzatılması için sunulan talep ise iddianame gibiydi (1). Onlarca haber ve program içeriğinden ayıklanan bahanelerden biri “PKK’ye karşı uçak kalkınca haber veriyorlar” iddiasının dışında iktidarın asıl dertlerinden birini de açıkça söylüyordu: “Kuzey Irak ve Suriye’ye Türkiye’nin yaptığı askeri operasyonların Kürt halkına yönelik yapıldığı izlenimi ile ajitasyon yapıldığı” iddiası… Operasyonlarda sayısı belli olmayan sivil can kayıplarının ön plana çıkarılmasından, – yani gazeteciliğin asıl dertlerinden birinden- rahatsızlık duyduklarının resmiydi bu…  Gazetecilik yapacaksanız, yalnızca “kaç teröristin etkisiz hale getirildiğinden” ve “kaç şehidimiz olduğundan” söz edebilirsiniz. Yoksa 15 dakikada tutuklama kararı…

25’in 9’u

TSK’nin PKK’ye karşı kimyasal silah kullandığı iddialarının gündeme gelmesiyle, hazır Sansür Yasası da Meclis’ten geçmişken, Mezopotamya Ajansı ve Jinnews çalışanı gazetecilerin başına bir iş gelmesi içten içe belki de hepimizin beklediği bir şeydi. Ve beklediğimiz gibi de oldu…  Gazeteciler, 25 Ekim’de gözaltına alındı ve 29 Ekim’de tutuklandı. Tutuklanma sebepleri ise “örgüt üyeliği”. Yıllardır hukuksuzlukların, yolsuzlukların, kadın mücadelesinin, yaşam mücadelesinin peşinde koşan (Şenyasaşr ailesinin adalet arayışından helikopterden atılan yurttaşlara kadar) insanların bulundukları örgüt, – başka bir yerde görmediğimiz göre- Mezopotamya Ajansı ve Jinnews olabilir.

Gazetecilerin ellerinde kelepçe, etrafta yakınları ve avukatlarının sloganları eşliğinde götürülüşü ise adeta Türkiye’nin özgür basınının geçit töreniydi (2) . Görünen o ki bu töreni daha çok izleyeceğiz… 

************

  1. https://www.mlsaturkey.com/tr/diyarbakirda-tutuklanan-16-gazeteci-nasil-ve-neden-tutuklandi/
  2. https://twitter.com/MAturkce/status/1586250083636740096?t=DbuGrJ_M6hQzYFmHFg7UaQ&s=19