fbpx

Kadın avukatlar Aysel Tuğluk derhal tahliye edilmeli

Paylaş

Aysel Tuğluk’u ziyaret eden kadın avukatlar, hastalığının daha da ilerlediğini belirterek “Tuğluk’un tedavisinin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerekiyor” dedi.

Kadın hukukçular, Kandıra Cezaevi’nde tutulan ve demans teşhisi konulan hasta tutuklu Aysel Tuğluk’u ziyaret etti. Avukatlar ziyaret sonrası cezaevi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin, HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm’ün yanı sıra çok sayıda avukat katıldı.

Hastalığı ilerledi

Açıklamadan önce Tuğluk’un sağlık durumuna ilişkin konuşan avukat Leyla Han Tüzel, hastalığının eskiye göre daha çok ilerlediğini ancak kadınların kendisi için verdikleri mücadeleden dolayı moralinin yüksek olduğunu söyledi.

ATK raporları görmezden geliyor

Tüzel’in konuşmasının ardından açıklama metnini Eylem Arzu Kayaoğlu okudu. Tuğluk’un Aralık 2016’dan bu yana tutuklu bulunduğunu hatırlatan Kayaoğlu, demans hastalığı nedeniyle gözetim altında tutulduğu Kocaeli Seka Devlet Hastanesi ve Kocaeli Üniv. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın hazırladığı “hastalığının yaşamını tek başına sürdürmesini engellediği ve infazının ertelenmesi gerektiğine” dair raporları hatırlattı.

İnfaz erteleme için onay mercii olarak gösterilen ATK’nin, raporları görmezden geldiğini ifade eden Kayaoğlu, “ATK, 2021 Eylül ayında hazırladığı raporda, hiçbir şekilde muayene ve gözlem yapmadan Tuğluk’un cezaevinde kalabileceğini belirtmiştir” ifadelerini kullandı.

Baroların sessizliğini kabul etmiyoruz

Tuğluk’un sağlık durumunun geldiği aşamanın, insan onuruna uygun koşullarda tedavisinin yapılabilmesinden uzak olduğunu vurgulayan Kayakoğlu, “Tuğluk’un sağlık durumu ortadayken ısrarla gereğini yerine getirmeyen, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere bu durumu görmezden gelen tüm idari ve adli makamlar sorumludur. Aysel Tuğluk’un hastalığı karşısında bağlı olduğu İstanbul Barosu ve Türkiye Barolar Birliği büyük bir sessizlik içinde. Temel görevlerinden biri insan haklarının korunmasını sağlamak ve denetlemek olan baroların, son dönemde sıkça gündeme gelen hasta mahpuslar ve hapishanelerdeki ölümler konusunda sessiz kalmalarını kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.

TBB’ye duyarlılık çağrısı

5 Nisan Avukatlar Günü vesilesiyle, Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu’nun süslü kelimelerle avukatlar gününü kutlama mesajlarıyla yetinmesini kabul etmediklerinin altını çizen Kayaoğlu, dünyanın en büyük barosu olarak övünen İstanbul Barosu’nun, kendi üyelerinden biri olan Aysel Tuğluk için bugüne kadar sessiz kalmasını, Tuğluk’u görmezden gelmesini kabul etmediklerini dile getirdi. Kayaoğlu, “İstanbul Barosu başta olmak üzere 82 il barosunu ve Türkiye Barolar Birliği’ni, Aysel Tuğluk ve onun nezdinde tüm hasta mahpusların yaşam hakkını savunmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bir an önce özgülüğüne kavuşmalı

Kayaoğlu, Tuğluk’a yaşatılanların kabul edilemez olduğunu söyleyerek “Aysel Tuğluk’a yaşatılan bu hukuksuz süreçte imzası olan tüm yetkilileri bir kez daha hukuka, bilime ve vicdana uygun davranmaya çağırıyoruz. Tuğluk’un tedavisinin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Bu anlamda tüm kesimlerden dayanışma bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Kaynak:GazeteKarınca