Ortadoğu’da ve dünyanın birçok yerinde Newroz farklı ritüeller ile kutlanıyor. Newroz baharın müjdecisidir halklar için. Kışın zorluklarını aşıp, doğanın yeşile, tohumun fideye, gökyüzünün güneşe yüzünü dönmesidir.
Diriliştir, uyanıştır, barıştır, umuttur, özgürlüktür, serhıldandır Newroz!
Amed zindanından Sur direnişine yayılan özgürlük ateşidir.
Bin yıllardır halklar bu uyanışı karşılamak, baharı çağırmak için kutlamalar, şölenler, festivaller yaparlar. Adeta yaşam yeniden uyanır Newrozla birlikte.
Biz Kürtler de kadim bir bayram olarak kutlaya geldik Newroz’u. Ancak Önder Apo ve PKK Hareketi bambaşka bir anlama kavuşturdu Kürt Halkı için Newroz’u. Sadece doğanın değil, yüzyıllardır üzerine ölü toprağı atılmak istenen Kürt halkının uyanışı anlamını kattılar Newroz’a.
Yok sayılan bir halkı var etme kavgası 1982 Newroz günü Amed zindanında Mazlum Doğan’ın yaktığı üç kibrit çöpüyle alev aldı, büyüdü, Amed surlarında Zekiye Alkan ile dört parça Kürdistan’a yayıldı.
Demirci Kawa efsanesindeki başkaldırı ruhu Önder Apo ve PKK aracılığıyla yeniden Kürt Halkı içerisinde vücut buldu.
Newroz baharın uyanışı, Kürt Halkının dirilişini simgelemenin yanı sıra biz Kürt kadınları için emeğimize, bedenlerimize, yaşamlarımıza, umutlarımıza sahip çıkmanın da sembolüdür.
Bugün yedi cihandan kadın mücadelesinin sahiplendiği “Jin, jiyan, azadi / Kadın, yaşam, özgürlük” şiarımız tam da Newroz ateşinin içerisinden çıkıp gelmiştir. Direngenliğimiz, üretkenliğimiz, dayanışmamızla biz kadınlar Newroz’la özdeş sayılırız.
Demirci Kawa efsanesinde zalim Dehaq’a kurban edilen çocuklar, geçler biz kadınların emeğidir, bedenidir, yaşamıdır. O çocuklar kendi kendilerine ağaçta büyümediler. Her birinin arkasında ölçülemez kadın emeği vardır. Dehaq’a kurban edilen bu çocuklarla birlikte biz kadınların emeğidir ve o yüzden Newroz ateşini en yükseğe taşıyanlar da kadınlardır.
İşte tam da bu yüzden Kürt Kadınlarının Newroz’a katılımları sadece bayram kutlaması değil, aynı zamanda politik bir duruştur. Tarihten devraldığı zalime ve zulme direniş geleneğini bugünün Dehaqlarına karşı sürdürme iradesidir.
Newroz’da emeklerimizi ve varlığımızı hiçe sayan erkek egemen sisteme ve bu sistemin Dehaqlarına karşı mücadele ediyoruz.
Newroz’da erkek egemen zihniyetle işbirliği içinde olan gerici, soykırımcı, faşist devlet zihniyetiyle mücadele ediyoruz.
Newroz’da kız çocuklarının istismarı anlamına gelen çocuk evliliklerine karşı ve tarikat yurtlarında istismar edilen çocuklar için mücadele ediyoruz.
Newroz’da kadın kırımına göz yuman, kadın katliamlarını karşı katil erkekleri koruyan, tacizi, tecavüzü adeta teşvik eden erkek adalete karşı “Las Tesis / suçlu sensin” demek için mücadele ediyoruz.
Newroz’da dünya kadın hareketini Kürt kadınları olarak beraber direnip beraber dirileceğiz, “berxwedan jiyane / yaşamak direnmektir” mesajını vermek için mücadele ediyoruz.
Rengarenk fistanlarımız, çoşkulu tilililerimiz, govendlerimiz, türkülerimiz ile isyan ateşini harlayarak 8 Mart’ın direncini Newroz’a taşıyoruz. “Özgür kadını ve Özgür toplumu yaratacağız” iddiamızla direnişi, isyanı, mücadeleyi dayanışmayı ilmek ilmek örüyor, yan yana, omuz omuza yürüyoruz.
2022 Newroz’u aynı zamanda PKK ve Önder Apo’nun yaktığı Newroz ateşinin 50. Yılıdır. Uluslararası bir komployla Faşist TC’nin fiziken esir aldığı Önder Apo’nun düşünceleri, paradigması bugün Newroz ateşi gibi yayıldı, evrenselleşti. Ezilen halkların, kadınların gençlerin, yoksulların, işsizlerin, enternasyonellerin oluşturduğu özgürlük mücadelesi çemberi dalga dalga genişledi.
“Êdî bese / artık yeter, şimdi özgürlük zamanı” diyor, tüm direnenlerin Newrozunu kutluyorum: Newroz pîroz be!
21.03.2022