Yakın zamanda teknoloji ve finans alanında insanlığın karşılaşacağı 10 gelişme, çalışma yaşamı ve sosyal hayatı kökten değiştirecek.
Her bir teknolojik gelişmeyle yeni bir düzene geçen insanlığı, gelecek 10 yılda da büyük değişimler bekliyor. Geçmişte yüzlerce yıl süren dönüşümler artık toplumsal düzeni çok daha kısa sürede etkiliyor.
Covid-19 salgını da bu değişimlerin hayatımıza girmesini hızlandırdı. Sağlık ve ekonomi alanlarında yıkıcı etkilere neden olan salgın döneminde, iklim değişikliği ve hastalıklarla mücadelede teknolojik ilerlemenin hızlanması dikkat çekiyor.
Bu değişiklikler şimdiden kendini hissettirirken, teknolojideki ilerlemenin biyoloji ile yapay zekada olduğu gibi disiplinleri birleştirerek çığır açması bekleniyor.
Sanal ofisler, iklim değişikliğine karşı yapay zeka ve yüksek teknoloji yardımıyla değiştirilmiş hücreler ve hiyerarşinin azaldığı çalışma düzeni, önemli değişiklikler arasında yer alıyor.
Teknoloji, finans ver çalışma hayatında gelecek 10 yılda insan hayatına yön verecek 10 trend ise şöyle:
1- TEKNOLOJİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
İklim değişikliğinin neden olduğu çevresel zararların listesi giderek daha iç karartıcı hale gelirken, buna karşı yeni teknolojinin merkezi öneme sahip olacağı vurgulanıyor.
Elektriği depolama ve bataryaların çözümün bir parçası olabileceği belirtilirken, lityum iyon pilin kilovatsaat başına maliyetinin son 10 yılda, ortalama bin 200 dolardan 132 dolara gerilemesi dikkati çekiyor.
Elektriğin petrolün yerini aldığı ve elektrikli araçların yaygınlaştığı görülüyor.
Bataryaların elektriği uzun süreli depolamak için uygun olmadığı ifade edilirken, çok sayıda araştırmacı enerjiyi depolamak için testler yapıyor.
Fransa gibi ülkeler, daha güvenli ve verimli çalışması gereken mini nükleer santralleri araştırıyor ve inşa ediyor. Rusya, 2019’da Sibirya kıyılarında Küçük Modüler Reaktörlü (SMR) bir tür yüzer enerji santralini devreye alırken, Çin 2021 yazında, ACP100 mini reaktörünü inşa etmeye başladı.
ABD’de milyarderler Bill Gates ve Warren Buffett, yeşil enerji için yatırımlar yapıyor. Merkezi ABD’de bulunan bir şirket de Romanya’da Avrupa’nın ilk mini nükleer santralini inşa ediyor.
2- METAVERSE
‘Evren’ (Universe) ve ‘Öte’ (Meta) kelimelerinin birleşimi olan Metaverse, hayatımızın bir parçası olacak.
Bilgisayarların artan performansıyla şirketler, araştırma enstitüleri veya hükümetler, fabrikaların, kara yolu trafiğinin veya tüm şehirlerin dijital ikizlerini oluşturuyor.
Microsoft, birkaç ay içinde Teams platformunda herkesin dijital konferanslara katılabileceği bir avatar eklemeyi planlıyor. Şirket, yarı iletken devi Nvidia ile de birkaç hafta önce yıllık müşteri konferanslarında “şirket metaverseleri” için teknolojik temelleri, kavramları ve ürünleri sundu.
Ev hologramları veya 3D telefon görüşmelerinin doğal hale gelmesi beklenirken, Starline projesinin bir parçası olarak Google, 3D-VR gözlükleri olmadan iletişim kurulabilecek bir telefon kulübesi test ediyor.
3- BİYOTEKNOLOJİ
Biontech, Moderna ve Curevac halihazırda Covid-19 varyantlarına, grip ve kuduz gibi bulaşıcı hastalıklara karşı mRNA tabanlı aşılar üzerinde çalışıyor. Biyoteknoloji şirketleri, bu tür bir dizi aktif maddeyi diğer hastalıklara, özellikle kansere ve aynı zamanda bazı kalıtsal ve kardiyovasküler hastalıklara karşı da test ediyor.
mRNA teknolojisinin yardımıyla hücrelerin teorik olarak her tür proteini üretecek şekilde programlanabileceğini belirtiliyor.
Uzun yıllar boyunca doktorlar, proteinlerin yapısını doğru bir şekilde tahmin edebilmeyi hayal ederken, bilim insanlarının bir proteini katlayarak insan vücudundaki rolünü daha iyi değerlendirebileceği, alzaymır, Parkinson veya kistik fibroz gibi hastalıkları teşhis ve tedavi edebileceği kaydediliyor.
Bilgisayar bilimi biyoloji ve tıpla buluşurken, yeni yollar ve katma değer sağlıyor. Bilim insanları bunu tıpkı matematiğin fizik için doğru dil haline gelmesi gibi, biyolojinin de yapay zekanın uygulanması için “mükemmel” bir alan olabileceğini belirtiyor.
4- KISA SÜREDE BECERİ EDİNME
Uzmanlar, becerileri yalnızca ihtiyaç duyulduğunda kısa bir süre için edinme eğiliminin ivme kazandığına işaret ediyor.
Halihazırda iş ilanlarında eğitim gibi resmi niteliklerden çok somut beceriler ve sorumluluklar aranırken, yeni beceriler ve yeni bilgiler edinilmesine yardımcı olan mikro sertifikalara yönelik ilgi artıyor.
Tanınmış işletme okulları ve akademileri de bu trendi takip ederek birkaç günde veya hafta sonunda tamamlanabilen kurslar sunuyor. Kursların çoğu salgın zamanlarında çevrim içi yapılırken, esnek öğrenme biçimlerine olan talep artmaya devam ediyor.
5- ÇALIŞMA ALANINDA HİYERARŞİ AZALIYOR
İş dünyasındaki yeni gelişmeler, şirketler içindeki hiyerarşileri de yumuşatıyor.
Yeni çalışma düzeninde sadece çalışanlar değil, tüm organizasyonlar kendilerini geliştirmek ve sürekli olarak yenilemek zorunda bulunuyor.
Yan yöneticiler giderek daha fazla sorumlu hale geliyor. Bunlar, üst düzey olmayan ancak örneğin bir projeyi veya yeni bir ürün hattını yürüterek insanları yönetmeye devam eden çalışanlardan oluşuyor.
6- MAAŞLAR VE KARİYER DÜZENİ
Maaş, artık bir iş lehinde veya aleyhinde en önemli argüman olmaktan çıkıyor.
Daha fazla eğitim, daha fazla iş değişikliği ve salgın sırasında işten çıkarma dalgası gibi olgular öne çıkarken, çalışanların 20 yıldır aynı işveren tarafından istihdam edildiği lineer öz geçmişlerin gelecekte daha nadir hale gelmesi bekleniyor.
Performans düzeyi açısından, şirketlerdeki maaş aralığının gelecekte daha da farklılaşması bekleniyor. Yüksek performans gösterenlerin, kötüleşen vasıflı işçi sıkıntısı nedeniyle geçmişte olduğundan çok daha fazlasını talep edebileceği vurgulanıyor.
7- YENİ ÇALIŞMA ALANLARI
İsmini “Meta” olarak değiştiren ABD’li teknoloji şirketi Facebook, Eylül 2020’de duyurduğu yeni çalışma platformu “Infinite Office”in ardından geçen yıl VR toplantı odası Horizon Workrooms’u sunmuştu.
Uygulamada çalışanların, bir bilgisayar oyununda olduğu gibi kara tahta veya dizüstü bilgisayarlarda diğer insanlarla iş birliği yapabilecekleri bir avatar oluşturabilmesi sağlanıyor.
Şirket lokasyonları, dijital olarak modellenebiliyor ve sanal gerçeklik gözlükleri kullanılarak erişilebilir hale geliyor.
Meta’nın yanı sıra ABD’li teknoloji şirketleri Microsoft ve Nvidia da benzer çözümler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
8- DEĞİŞEN EMEKLİLİK
Ülkeler, gitgide daha fazla yaşlıyı finanse etmek zorunda kalıyor.
Çoğunluğu bonoya dayalı olan hayat sigortaları ise giderek daha az düşük faiz getiriyor.
Uzmanlar, 1960’tan sonra doğanlar için yönetilebilir emeklilik kavramının artık işe yaramadığını düşünüyor. Bu, aynı zamanda yaşlılıkta yaşam kalitesine yönelik taleplerin artmasından da kaynaklanıyor.
Gelecekte çok daha fazla inisiyatifin gerekeceği belirtilirken, bu, bir çalışanın 30 yaşına geldiğinde en geç yaşına göre birikim yapmaya başlaması gerektiği anlamına geliyor.
Uzmanlar, tasarruf süresi ne kadar uzun olursa yatırımcıların kayıplar konusunda o kadar az endişelenmesi gerektiğini vurguluyor.
9- MOONSHOT YATIRIMI
ABD’li bilim adamı Hendrik Bessembinder, geçen 100 yılda, borsada işlem gören ABD şirketlerinin yarısından fazlasının değer kaybettiğini veya kısa vadeli ABD devlet tahvillerine yapılan bir yatırımdan daha kötü performans gösterdiğini belirtiyor.
“Altın hücumu” gibi yatırımcılar kendilerini zengin yapan hisse senetlerini ararken, bu trendin adı “Moonshot yatırımı” olarak adlandırılıyor.
10- GENÇLERİN YATIRIM KÜLTÜRÜ
Paylaşım kültüründeki değişimi genç nesil şekillendiriyor ve portföye cep telefonu üzerinden kolayca bir düğmeye basarak yatırım yapılıyor.
Gittikçe daha fazla sayıda genç yatırımcı, akıllı telefonlarını kullanarak bir portföy üzerinde hızlıca bir araya geliyor ve sosyal medyada hisse senetleri, giriş fiyatları ve performansları hakkında tartışıyor.
Negatif faiz oranları, Covid-19 salgını ve online platformlar üzerinden borsaya daha kolay erişim nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde özellikle gençler arasında geçen yıldan bu yana hissedar sayısı arttı. Varlık yöneticileri ise bunu “oyun oynamanın çekiciliği: kumarhaneye cep telefonuyla girmek” olarak değerlendiriyor.
Kaynak: ArtiGercek