Basel’de üç günden beri tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla nöbette olan eylemciler, engellenebilecek ölümlerin bizzat devletin yetkisi ve istemi dahilinde gerçekleştiğine dikkat çekti.
Türkiye cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik devlet zulmüne dikkat çekmek amacıyla Avrupa Demokratik Güç Birliği’nin (ADGB) İsviçre’nin Basel kentinde başlatmış olduğu ‘Yaşamı Savunuyoruz’ nöbeti 3’üncü gününü geride bıraktı.
ADGB tarafından 3 Ocak’ta Türkiye cezaevlerinde işkence uygulamalarına dikkat çekmek ve Aysel Tuğluk başta olmak üzere ağır hasta tutsakların serbest bırakılmaları talebiyle nöbet eylemi başlatılmıştı.
Bugün gerçekleştirilen nöbet eylemine ADGB bileşenlerinin yanı sıra İsviçre BastA Partisi’nden bir heyet de katılarak destek verdi.
ADGB temsilcisi Fahriye Usta, konuya ilişkin İHD’nin hazırladığı raporu okudu.
BastA Partisi Genel Sekreteri Franziska Stier de bir konuşma yaparak şunları dile getirdi: “Türkiye cezaevlerinde yaşanan bu ölümlerin tesadüf olmadığını bizler biliyoruz. Yine Covid-19 koşulları bahane edilerek engellenebilecek bu ölümler, bizzat devletin kontrolünde cezaevi yönetiminin yetkisi ve istemi dahilinde gerçekleşmektedir.”
BastA Parti’nden olan insan hakları savunucusu Maya Heuschmann da, bugün Türkiye’de bir aftan bahsedildiğini belirterek, “Bu çıkarılacak genel af aslında adli mahkumların tahliye edilmesine yöneliktir. Genel af uygulamasıyla, boşaltılan hapishanelere Kürtlerin, HDP’lilerin, sosyalistlerin ve devrimcilerin yerleştirilmesi hedefleniyor. Bizler bu yaşanan sürecin ve ağır hak ihlallerinin takipçisi olmayı sürdüreceğiz.”
“Yaşamı Savunuyoruz nöbeti, 7 Ocak’a kadar devam edecek.
Kaynak: ANF / Öner Polat