fbpx

17+ Alevi Kadınlar: Kadınlar mutlu değilse kimseye huzur yok

Paylaş

17+ Alevi Kadınlar 8 Mart gündemiyle ilgili bir açıklama yaparak “Haklarımız için, istediğimiz hayatı yaşamak için kimsenin olurunu almaya niyetimiz de yok, ihtiyacımız da yok.” dedi.

Açıklamada patriarkanın yanı sıra pandeminin yükünü kadınlara yükleyen kapitalizme, savaşları tetikleyen emperyalizme ve heteroseksizme karşı da mücadele ettiklerini belirten 17+ Alevi Kadınlar, evde, inançta, fabrikada, okulda, ofiste, sokakta feminist mücadeleyi yükseltmeye çağırdı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

Kadınlar mutlu değilse kimseye huzur yok

Tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da biz kadınlar erkeklere, devlete ve sermayeye karşı ayaktaydık.

Bizlerden hayatlarımızı, hayallerimizi, kurmak istediğimiz feminist dünyayı almaya çalışanlara karşı mücadele ettik, ediyoruz.

Her geçen yıl daha çoğalıyoruz, daha örgütleniyoruz.

Sesimiz ülkedeki en yüksek ses.

Mücadelemizle feminist destanlar yazıyoruz. Erkeklere hayatlarımıza karışmaktan vazgeçin, orada durun, haddinizi bilin diyoruz.

Haklarımız için, istediğimiz hayatı yaşamak için kimsenin olurunu almaya niyetimiz de yok, ihtiyacımız da yok.

Kendi hayatlarımızı yöneteceğimiz gibi ülkeyi ve dünyayı yönetmeyi, kadınlar için muazzam bir dünya yaratmayı hedefliyoruz. Rahat rahat oturduğunuz o koltuklarda rahatınızı kaçırmaya niyetliyiz. Erkeklerin egemen olduğu dünyayı değiştirmeyi hedefliyoruz. Başaracağız.

Bu yüzyıl kadınların yüzyılı olacak.

Siyasi olarak kadınları susturmaya çalışan, ekonomik olarak ücretli alandan evlerin içine tıkıştırmayı amaçlayan,

Pandeminin yükünü kadınlara yükleyerek erkeklerin, devletin, sermayenin çıkarlarını kollayan, kadın düşmanı ekonomi politikaları ile her zamankinden daha çok kadın işsiz yaratan, çoğunluğu kadınlardan oluşan yoksul ve işsizler sınıfı oluşturan, sendikasız, kısa zamanlı, güvencesiz çalışmayı dayatan, sermaye sömürüsünü evin içine kadar getirerek kadınları aynı anda hem patriarkanın hem kapitalizmin amansız sömürüsüne terk eden…

Emperyalist hayallerle savaş politikalarını destekleyip ülkede, bölgede ve dünyada milyonlarca kadının ölümüne, savaştan kaçarken insanlık dışı koşullarda yaşamasına, fuhuş çetelerinin ellerine düşmesine, göçmenleşmesine neden olan…

Kadınlar direndikçe, örgütlendikçe, güçlendikçe onları yaşamları ile tehdit eden patriarkaya karşı sesimizi her gün her gün daha yükseltiyoruz, susmuyoruz, pes etmedik, etmiyoruz.

Kadınların kimlikleri üzerinden ayırılmasına, cinsiyetçi politikalara karşı kadın dayanışması diyoruz.

Heteroseksist politikalara karşı Dilber Zöhre’yi sevebilir diyoruz.

Hayatlarımızı cehenneme çeviren, erkek şiddetinin yuvası olan aileye karşı feminist isyandayız.

Bu dünyaya erkeklere köle olmak için gelmedik. Evlilik ve aile dışında hayat olduğunu biliyoruz.

İstanbul Sözleşmesi’nden çıktık diyerek erkek ve devlet şiddetini meşrulaştırmanıza, medeni kanunu hedef alan politikalarınıza, nafaka hakkımıza el uzatmanıza, nafaka mağduru erkekler palavranıza karşı haklarımızdan vazgeçmiyoruz.

Gasp etmeye çalıştığınız haklarımızın hepsini ve daha nicelerini erkeklere de, devlete de kabul ettireceğiz.

Asla vazgeçmiyoruz. Asla itaat etmiyoruz.

Evde, inançta, fabrikada, okulda, ofiste, sokakta feminizm mücadelemiz, feminist hareket isyanımız.

Yaşasın kadınlar, yaşasın feminist mücadelemiz.

Yaşasın 8 Mart