fbpx

Komünist Manifesto’nun hikayesi

Paylaş

Yordam yayınları twitter hesabı üzerinden Marx ve Engels’in hazırladığı Komünist Manifesto’nun yazılış sürecini anlatan bir paylaşım dizisi yaptı. Dizinin tamamı şöyle:

Aijaz Ahmad’ın aktardığına göre, “Komünist Manifesto”, İncil ve Kuran’dan sonra dünyada en fazla basımı yapılmış ve geniş çapta yayılmış kitaptır. Bu zincirle, okurlarımızı #Manifesto‘nun tarihine bir yolculuğa çıkaralım istiyoruz.

Marx ve Engels tarafından Almanca olarak yazılan #Manifesto, 1848 yılı Şubat’ında “Komünist Parti Manifestosu” adıyla Londra’da yayınlandı. 23 sayfalık yeşil kapaklı bu kitapçık, Komünistler Birliği’nin üyesi J.E. Burghard adında bir Alman göçmenin küçük matbaasında basılmıştı.

Tam adıyla “Komünist Parti Manifestosu”, esas olarak Alman işçilerinden oluşan Londra merkezli Komünistler Birliği’nin programı olarak kaleme alınmıştı. #Manifesto’yu yazma görevini üstlendiklerinde Karl Marx 29, Friedrich Engels ise 27 yaşındaydı.

Marx ve Engels Komünistler Birliği kongresinin kapanışından birkaç gün sonra, “Komünist Manifesto”yu oluşturmak üzere, Londra’da ve ardından Engels’in Paris’e gidişine kadar Brüksel’de birlikte çalıştılar.

Engels Brüksel’den ayrıldıktan sonra, Marx, yeni devrimci öğretinin temel düşüncelerini, heyecanı ve devrimci ruhu, parlak bir üslupla bir araya getiren en özlü edebî biçim içinde bütünleştirme çabasıyla #Manifesto üzerinde bir ay boyunca tek başına çalıştı.

Manifesto, kuşku yok ki, Marx ve Engels tarafından yaratılmıştır, onların yaratıcı işbirliğinin meyvesidir ve metnin bir bölümü Engels’in Komünizmin İlkeleri’ne dayanır. Ancak bu düşüncelere edebî ifadesini kazandıran Marx’tır.

Manifesto, Marx’ın bir edebiyat ustası olduğunu gösterir. Manifesto’nun ilk taslağından bugüne yalnızca tek bir sayfa kalabildi; ama o tek sayfa bile Marx’ın titizliğini göstermeye yeter. Marx’ın tek tek her bir cümle üzerinde nasıl çalıştığını görürüz.

Marx, Manifesto’yu Ocak ayı sonlarına doğru tamamlayarak Londra’ya gönderdi. İlk baskının çıkışı Fransa’daki Şubat devrimiyle aynı güne rastladı. Mart 1848 ortalarında Fransa ve Almanya’da dağıtılmak üzere 1000 adet Manifesto Paris’e getirilmişti.

Nisan ve Mayıs 1848’de aynı matbaa Manifesto’nun ikinci (Almanca) baskısını yaptı. Mart 1848’den Haziran’a kadar Manifesto, Alman göçmenlerin gazetesi Deutsche Londoner Zeitung’da dizi halinde yayımlandı.

Çok geçmeden Manifesto’yu öteki Avrupa dillerinde yayımlama çabaları başladı. Fransa’da 1848’den 1851’e kadar üç ya da dört Fransızca çevirisi ve 1848’de Paris’te İtalyanca ve İspanyolca çevirileri yapıldı. Fakat bu çeviriler yayınlanamadan kaldı.

Nisan 1848’de o sıralar Barmen’de bulunan Engels Manifesto’yu İngilizceye çeviriyordu. Fakat Helen Macfarlane tarafından yapılan ilk İngilizce çeviri ancak iki yıl sonra Çartist Red Republican dergisinde Temmuz ve Kasım 1850 arasında yayınlandı.

Manifesto’nun yazarlarının Marx ve Engels olduğu, ilk kez bu tefrikada, Editör Harney’in yazdığı önsözde açıklandı. Daha önceki bütün baskılarında ve daha sonraki baskılarının çoğunda #Manifesto, yazarlarının adı belirtilmeksizin anonim olarak yayınlanmıştı.

Proletaryanın özgürlük mücadelesinin boyutları genişledikçe Manifes¬to’nun yeni baskıları yapıldı ve okurlarının sayısı durmaksızın çoğaldı. “Komünist Manifesto’nun tarihi bir bakıma 1848’den bu yana işçi sınıfı hareketinin tarihini yansıtır.” (Engels)

Manifesto, İspanyol sosyalist J. Mesa, Macar devrimci Frankel, Rus Marksisti Plehanov, Bulgar devrimci Blagoev ve Macar Bela Kun tarafından kendi dillerine çevrilmişti. 1893’te Samara’dayken Lenin tarafından da Rusçaya çevrilmiş ve el yazması olarak devrimci çevrelerde okunmuştu.

Manifesto’nun yaygınlığı hakkında bir fikir edinmek için, 1917 Bolşevik Devrimi’nden önce 35 dilde yaklaşık 544 baskısının yapılmış olması gerçeğine bakmak yeterli olabilir; aynı dönemde bilinmeyen başka basımları da yapılmış olmalı.

Bu zincirdeki bilgileri asıl olarak şu iki kaynaktan derledik: “Komünist Manifesto ve Hakkında Yazılar” ve 2022 ortalarında çıkacak olan “Karl Marx-Biyografi”.