fbpx

Küba’dan aşı enternasyonalizmi: Yoksul ülkelere 200 milyon doz aşı vermeye hazırız

Paylaş

Küba’nın sağlık ve teknoloji sektörlerinin kilit isimleri, Salı günü İlerici Enternasyonal’in Havana’da düzenlediği brifingde Küresel Güney’e dayanışma fiyatıyla 200 milyon doz Küba üretimi Covid-19 aşısı teslime hazır olduklarını duyurdular.

BioCubaFarma Bilim ve İnovasyon Direktörü Rolando Pérez Rodríguez, Devlet İlaç ve Tıbbi Cihazların Kontrol Merkezi (CECMED) Müdürü Olga Lidia Jacobo-Casanueva ve  Küba Halk Sağlığı Bakanlığı Bilim ve Teknoloji İnovasyonu Müdürü ve Covid-19 Ulusal Aşı Planı Koordinatörü Ileana Morales Suárez Salı günü Havana’da düzenlenen brifingde gazetecilere, aşı üreticilerine, halk sağlığı uzmanlarına ve yabancı ülkelerin siyasal temsilcilerine Küresel Güneye aşı desteği planlarını açıkladılar. 

Küba, ABD ambargosuna rağmen 200 milyon doz aşı üretmek üzere Orta Amerika Ekonomik Entegrasyon Bankası’nın sağladığı da dahil olmak üzere yeterli finansmana sahip olduğunu duyurdu.

İlerici Enternasyonal’in Havana’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Finley Aşı Enstitüsü Genel Müdürü Dr Vicente Vérez Bencomo, “Yalnızca bir yılda 120 milyon doz aşı üretebileceklerini” söyledi.

Brifingde, Küba hükümetinin aşıları Küresel Güney’deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırma planınının başlıca unsurları açıklandı: 

  • Düşük gelirli ülkelere dayanışma fiyatıyla Covid-19 aşısı sağlanması.
  • Düşük gelirli ülkelerin mümkün olduğu ölçüde aşı üretmeleri için teknoloji transferi;
  • Seferberliğe ortak olacak ülkelerde aşı dağıtımı için tıbbi kapasite ve eğitim sağlamak üzere tıbbi ekiplerin genişletilmesi.

DSÖ başkanı Tedros Adhanom Gheybreysus’un “aşı apartheid” olarak tanımladığı bugünkü küresel eşitsizlik durumunda Avrupa Birliği’ndeki yetişkinlerin yüzde 80’i tam aşılıyken düşük gelirli ülkelerdeki insanların yalnızca yüzde 9,5’i tek doz aşı alabildi. 

Düşük gelirli ülkelere dayanışma fiyatıyla Covid-19 aşısı 

Küba halen kendi nüfusunu aşılamış durumda. Yüzde 90’dan fazlası en az bir doz yerli aşıyla aşılandı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, düşük gelirli ülkeler aşı için doz başına ortalama 6,88 dolar ödüyor.

DSÖ rakamlarına göre, salgın öncesinde gelişmekte olan ülkeler başka aşılar için doz başına ortalama 0,80 ABD doları ödüyordu.  Güney Afrika, Oxford-AstraZeneca aşısının çoğu Avrupa ülkesinden 2,5 kat daha yüksek  fiyatla satın almak zorunda kaldı. Bangladeş ve Uganda da aşı için AB’den daha fazla para ödedi.

Küba, yakınlarda Suriye ve St. Vincent ve Grenadinler de dahil olmak üzere Covid-19 yardımı talep eden ülkelere bağış gönderdi. Buna ek olarak, Arjantin, İran, Venezuela, Vietnam ve Nikaragua gibi diğer ülkelere de ihracat yaptı ve teknoloji transferi görüşmelerinde bulundu. 

Teknoloji transferi 

Küba düşük gelirli 15’ten fazla ülkeyle kendi ülkelerinde üretim konusunda müzakereler sürdürüyor. Küba’nın aşıları, protein antijenlerine dayalı ve üretim, stoklama, taşıma ve korumada soğuk hava zincirlerine gereksinim göstermiyor. 

Kanadalı üretici kuruluş Biolyse’in sözcüsü John Fulton, “Bu sunumla ilgileniyorum çünkü Küba, benzersiz bir aşı enternasyonalizmi modeli sunuyor” diyor. Biolyse, özellikle Johnson & Johnson/Janssen aşısı için Kanada’nın İlaçlara Erişim Rejimi aracılığıyla zorunlu bir lisans almaya çalışmış ama başaramamıştı. 

Geçen ay uzmanlar Afrika, Asya ve Latin Amerika’da mRNA aşıları üretme potansiyeline sahip 100’den fazla şirket belirleyerek ABD ve Almanya hükümetlerini ilaç şirketlerini teknolojiyi paylaşmaya zorlamaya çağırdı. Ancak hiçbir ilerleme kaydedilmedi ve yılın başında Dünya Sağlık Örgütü “ilaç şirketlerinin lisans, teknoloji ve know-how paylaşımının olmamasının, üretim kapasitesinin kullanılmadığı anlamına geldiğini” söyledi.

Aşı enternasyonalizmi

İlerici Enternasyonal’in genel koordinatörü ve Küba delegasyonunun başkanı David Adler de “Kübalı bilim adamlarının bugünkü açıklamaları, Covid-19 salgını tarihinde tarihi bir dönüm noktası oldu” dedi.

“Bu hayat kurtaran paket, aşı enternasyonalizminin standardını ve halk sağlığını ve bilimi özel kâr ve mikro milliyetçiliğin üstünde tutan Yeni Uluslararası Sağlık Düzeni’ne giden yolu belirliyor.” (AEK)