Bu, Avrupa’da daha iyi bir gelecek arayışı içinde Şam’dan Belarus’a giden eski bir Suriyeli öğretmen olan Amer’in hikayesidir. Kendisini Almanya’ya götürmesi gereken bir kaçakçıdan telefon beklerken Minsk’in eteklerinde bir bodrum katında yaşıyor.
31 yaşındaki Amer, Minsk’in eteklerinde bir bodrum katında, kendisini Polonya üzerinden veya Rusya ve Finlandiya’yı geçerek Almanya’ya götürmesi gereken bir insan kaçakçısının çağrısını günlerce beklemektedir.
Amer, Suriye’de bir okul öğretmeniydi. Hikayesi, Belarus ve Polonya arasındaki sınır bölgesine seyahat eden ve şimdi kendilerini iki ülke arasında sıkışıp kalmış ve Minsk ile Avrupa Birliği arasındaki siyasi krize yakalanmış bulan binlerce Suriyeli, Afgan, Lübnanlı ve Iraklıdan biri. ..
Almanya’ya gelmiş olan arkadaşı Mahmud’un aksine Amer henüz sınırı geçemedi. Ve şimdi, Minsk’in eteklerinde belirsiz bir yerde beklerken, eğer dikenli telin diğer tarafına geçebilirse ileride ne olacağı hakkında hiçbir fikri yok. Ancak Suriye’ye geri dönme niyetinde olmadığından emin.
Suriye’den kaçtım ama ‘şimdi yine kapana kısıldım’
Kaçışının hikayesi, cesaretini topladığı ve kendisine Minsk’e gitmesini ve oradan da Almanya’ya gitmesini tavsiye eden bir tanıdığının önerilerini takip ettiği Ekim ayında başladı.
Amer bir süredir Suriye’de geçinemiyordu. Savaş ve pandemiden öte, hayatı Suriye’de sürdürülemez hale gelmişti. ABD yaptırımlarının vurduğu ülke ekonomisi çöktü ve lira dolar karşısında yeni dip seviyelerine geriledi. Amer’in “açlık” maaşı giderek azaldı.
Minsk’ten telefonda “Suriye’deki tuzaktan kaçmak istedim” dedi. “Ama şimdi başka bir tuzağın içindeyim.”
Ailesi sayesinde topladığı 3500 doları, Belarus’a giriş vizesi, tek yön uçak bileti ve bir otelde birkaç gece konaklamayı içeren bir paket kapsamında bir “seyahat acentesi” tarafından düzenlenen seyahat için ödedi.
27 Ekim’de ayrıldı. Son birikimi olan bir çanta içinde 1000 dolar, bir cep telefonu ve birkaç sandviç taşıdı. Yetkililer Şam’da pasaportunu kontrol ederken nereye gittiği sorduğunda doğru söyledi: “Almanya’ya gidiyorum.”.
Suriye polisinin kendisine “Şanslısın” dediği belirtiyor.
Amer, çoğunlukla ailelerin yanı sıra birçok gençle birlikte uçakla seyahat ettikten sonra Minsk’teki havaalanına geldiğinde farklı bir şekilde karşılandıklarını belirtiyor. Gece 7’de indik ve ertesi sabah havaalanından ayrıldık, polisin onlara nasıl tehditkar davrandığını hala hatırlıyor.
Suriyeliler, Lübnanlılar, Iraklılar, Afganlar vardı, bizi koyun sürüsü gibi bir yandan diğer yana sürdüler.
Sınırı geçmek için arama bekliyorum
Amer, terminalin dışında, insanların çoğunluğu “kaçakçılarla anlaşmalar yaptıkları için (Polonya ile) sınıra doğru seyahat etti” dedi.
“Tacirlere 2500 dolar daha ödeyen arkadaşım Mahmud, Belarus askerleri hala dikenli telleri kuruyorken geçmeyi başardı. Polonya’ya ve ardından Almanya’ya geçti.”
Amer ve diğerleri, “Taksi şoförü tarafından sınırdan 20 kilometre ötede bırakıldı. Karanlıkta saatlerce ormanda yürüdük ve geldiğimizde askerlerin geçmemize izin vereceğini düşündük. Bunun yerine bize vurdular ve sigaralarımızı aldılar.” Dedi.
Amer ve grubu, önce yürüyerek, ardından bir taksi şoförüne 100 dolar ödeyerek Minsk’e döndü. Taksiden, ilk gece otelin dışında tanıştığı bir Arap arabulucuyu aradı.
“Onun aracılığıyla 1000dolara bir bodrum kiraladık” dedi. Şimdi Amer ve arkadaşları sınıra dönmek için bir çağrı bekliyorlar. Ya da Rusya’ya oradan da Finlandiya’ya gidebiliriz. Suriye’ye kesinlikle geri dönmeyeceğiz” dedi.
Kaynak: ANSA
Çeviri: Gaste Avrupa Çeviri Ofisi
