fbpx

Zengin İsviçre’nin yoksul kadınları

Paylaş

İsviçre Kadın örgütlerinin ve Sendikalar Birliğinin ortak çağrısı ile kadınların emeklilik yaşının 65’e çıkartılmasını öngören AHV21 reformuna karşı 18 Eylül’de Bern’de büyük bir merkezi eylem gerçekleşecek. Eylem komitesinde UNIA, feminist kadınlar, kadın grevi komitesi, göçmen kadınlar ve Kürt Kadın Hareketi yer alıyor.

Kadın örgütlerini ve sendikaları harekete geçiren konu; Parlamentonun hali hazırda çok düşük olan kadınların emekli maaşlarını iyileştirmek yerine, AHV 21 / AVS 21 emeklilik reformuyla kadınların emeklilik yaşının 64’ten 65’e çıkarmak istenmesi. Parlamentonun sonbahar oturumunda görüşülecek olan bu değişikliği engellemek için kadınlar ülke çapında harekete geçmiş durumda.

Kadınlar zaten az kazanıyor!

İsviçreli kadınlar neredeyse 40 yıldır eş değer işe eşit ücret almak için mücadele ediyorlar. 1991’de ilkini 2019’da ikincisini gerçekleştirdikleri “Daha fazla ücret, daha fazla saygı, daha fazla zaman” grevine rağmen kadınlar hala İsviçre’de eş değer işi yaptıkları erkeklere göre yüzde 20 daha az kazanıyorlar.

Buna evlilik, hamilelik, çocuk bakımı, ev içi ücretsiz emek eklenince arada uçurumlar oluşuyor. Erkekler bütün bunlardan muaflar, çünkü İsviçre’de de hakim olan patriarkal sisteme göre çocuk büyütmek, ev işi yapmak, okul bırakmak, kariyerinden vazgeçmek kadınların yapması gereken sorumluluk ve fedakarlıklar olarak görülüyor.

Emeklilikte ise durum daha da feci! Bir yandan çalışma hayatları boyunca yüzde 20 daha az kazanmaları, diğer yandan çocuk bakımı, ev işleri vs. dolayısıyla ücretli çalışmaya ara vermek, hatta bırakmak zorunda kalışlarından dolayı İsviçre’deki kadınlar hâlâ erkeklerden yaklaşık üçte bir oranında daha az emekli maaşı alıyorlar.

Tüm bunlara ek olarak, kadınlar ve erkekler arasında pansiyon kasa emeklilik maaşında da büyük bir eşitsizlik var. Kadınlar ortalama olarak erkeklerin aldığının yarısı kadar pansiyon kasa (Emeklilik kasası) emekli maaşı alıyorlar. Ayrıca, kadınların yaklaşık üçte biri yarı zamanlı ve düşük ücretle çalıştıkları için emekli maaşlarına ek destek alamıyorlar ve bu toplamda erkeklere göre üçte bir oranında daha az emeklilik maaşı almalarına neden oluyor.

Yani, kadınlar bir yandan ücretli olarak çalıştıkları alanda daha az kazanıp ev içi emekleri karşılıksız bırakılırken, diğer yandan bu durumun sonucu olarak emeklilikte de daha az kazanıyorlar.

Parlamento ise bu eşitsizliği düzelteceğine, AHV21 reformu adı altında kadınların emeklilik yaşlarını bir yıl daha arttırarak eşitsizliği ve emeğimizin sömürüsünü daha da arttırmayı planlıyor.

Anayasa’da eşitiz ama

İsviçre Anayasa’sında kadın ve erkek eşitliği ancak 1981’de kabul edilebilmişti. Anayasaya geçmesine rağmen hayata geçmediği için İsviçreli kadınlar 1991 yılında büyük bir kadın grevi gerçekleştirerek hayatı durdurdular ve “eş değer işe eşit ücret” talebini kabul ettirdiler. Ancak fiiliyatta bu eşitlik ne yazık ki uygulanmadı ve kadınlar 2019 yılında bir kez daha greve gittiler.

Sermaye ve devlet ise 30 yıldır kadınların emeklerini fazladan sömürerek kasalarını doldurmaya devam ediyorlar.

Emeklilik yetmiyor

İsviçre’de emekli olan kadınların büyük kısmı pansiyon (emeklilik) kasalarından ortalama olarak ayda 1.165 CHF’den daha az emeklilik maaşı alıyorlar. Destek kasalarından aldıkları katkı da oldukça az ve tabi ki bu maaşlardan dolayı geçinmeleri mümkün olmuyor. Emeklilikten sonra da çalışmak zorunda kadınlar için iş bulmak da çok zor. Ayrıca geride bakmaları gereken torunları, hasta kocaları, yakınları da var!

İsviçre’de kadınlar zengin ülkenin yoksulları olarak yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyorlar.

Devletin açıkladığı istatistiklerde arttığını iddia ettikleri yaşam kalitesi ise kadınlar için safsatadan ibaret! Kendi konforlarını arttırmak için kadınların haklarına daha fazla saldırıyorlar.

18 Eylül’deki eylemimizde;

AHV21 Reformundan ve kadınların emeklilik yaşının 65’e çıkartılmasından vaz geçilmesini,

Kadınların emeklilik maaşlarının yükseltilmesini,

30 yılda eşitlenmeyen eş değer işe eşit ücret talebimizin gerçekleştirilmesini,

Ücretli hamilelik ve annelik izninin uzatılmasını,

Ev içindeki emeğimizin sermaye ve erkekler tarafından sömürülmesine son verilmesini dile getireceğiz.

Parlamento haklarımızı daha da kısıtlamak için değil, gecikmiş haklarımızı bir an önce vermek, yaşam koşullarımızı iyileştirmek ve eşitliği sağlayacak düzenlemeler için toplanmalıdır.

Siz de katılın, haklarımızı gasp eden bu erkek egemen sisteme karşı sesimiz daha güçlü çıksın.

17 Eylül 2021