fbpx

Karabağ’ın (Artsahk) askeri işgali ve “Birleşmiş bir halk asla yenilmez!” – Demir Sönmez

Paylaş

12 Aralık 2022 tarihinde Azerbaycan ve Rus “sözde” barış güçleri tarafından Artsakh’a yönelik başlatılan abluka ve kuşatma 20 Eylül 2023 günü askeri işgale dönüştü.

Artsakh’ın 30 bini çocuk olmak üzere 120 bin nüfusu 10 aydır abluka ve işgal altında, aç, susuz, elektriksiz, ilaçsız, her türlü sağlık hizmetlerinden ve her şeyden mahrum durumda ölüme terk edilmişti.

İşte bu kuşatma altında, açlıktan, susuzluktan ve türlü insani ihtiyaçlarından yoksun bırakılarak perişan edilmiş bir halkı, tüm dünyanın sessiz ve tepkisiz bakışları altında, avını son bir hamle ile parçalamak isteyen vahşi hayvanlar gibi saldırdılar.

Sadece 120 bin kişi ve aralarında 30 bini çocuğa karşı, en son savaş teknolojilerini kullanarak donatılmış insansız savaş uçakları, dronları, tankları, topları, füzeleri, NATO’nun en büyük ikinci ordusu olan TSK’nin askeri operasyon güçleri ve komuta merkeziyle ve de tüm dünyanın sessiz onayıyla, Artsakh toprakları işgal edilerek bu topraklarda yaşayan Ermeniler’in varlıklarına son vererek etnik soykırım yapılmaya devam ediliyor.

Artsakh’a yönelik askeri işgal saldırısı sonucunda yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetti, 400’den fazla kişi ise yaralandı. Sivil yerleşim alanlarına yönelik yapılan hava saldırıları sonucunda  13’ü çocuk 40 kişinin yaralandığı ve 5’i çocuk, 10 sivilin hayatlarını kaybettikleri bildirilmektedir.

Tarihi Artsakh topraklarına ve Ermeni halkına karşı yapılan bu insanlık dışı saldırılarına ahlaksızca ‘‘Anti-terör operasyonu’’ adı verilmesi utanç vericidir. Bu iki yüzlü sahtekarlıktan başka bir şey değildir.

Zafer değil işgal!

Özellikle Türkiye medyası bu askeri işgal saldırılarını yalan ve düzmece manşetlerle Azerbaycan ve Türkiye ordusunun 24 saatlik askeri zaferi olarak dünya kamuoyuna duyurmaktadır.

30 bini çocuk 120 bin Artsakhlıyı 10 ay ablukayla perişan ederek, hiçbir askeri gücü, teknolojisi, ordusu, hava savunma sistemi, uluslararası diplomatik, askeri ve insani yardımlardan yoksun bir halka karşı en son askeri teknolojilerle donatılmış ordularıyla gerçekleştirdikleri işgali askeri  zafer olarak kutlamaları ancak aciz ve zavallı olduklarını göstermektedir.

Gerçek niyetlerini bu zafer naralarıyla gizlemiyorlar. Şimdi sıra Zengezur koridorunda. “Türk dünyasını birliği ve zaferi yakındır” diyor başta Erdoğan, Aliyev ve takipçileri… Pantürkizm rüyalarını gerçekleştireceklerini müjdesini veriyorlar. Bu Adolf Hitler’in Pan-Germenizmi ile aynı ideolojidir.

Bölgede savaş çanları çalmaya devam ediyor, bölgeyi bir kan gölüne çevirmeye karalı olan başta Putin, Aliyev ve Erdoğan yeni işgal savaşlarına hazırlanıyorlar.

Gelişen bölgesel ve küresel güçler konjonktürle yeni bir paylaşım savaşına giriyorlar. Bu süreç hızla yaklaşıyor.

Güç olma arzusunda olan ABD, Avrupa ülkeleri, Çin ve diğer Asya ülkeleri bölgeyi cadı kazanına çeviriyorlar. Fillerin savaşında yine ezilen çimenler olacak. Savaşın faturasının bölgenin mazlum halkları ödemek zorunda kalacaklar.

Özellikle Ermenistan ve Ermeni halkı çok ciddi olarak uluslararası askeri işgal tehdidi altında.

Ermenistan’da meydana gelen olaylar bu tehdidin gerçekleşmesine ciddi bir biçimde olanak sunuyor.

Düşmanlarımızdan maalesef öğrenmek zorunda olduğumuz bazı gerçekler var.

Dün veya bugün böyle fevkalade kriz dönemlerinde tüm ülke, iktidarıyla, muhalefetiyle ve tüm kurumlarıyla birlik içinde uyumlu olarak hareket etmelidir.

Ermenistan’da 2020 Artsakh savaşında ve bugün yaşananları onaylamak mümkün değil, evet çok ciddi eksiklikler ve imkansızlıklar mevcut. Ermenistan ve Ermeni halkının geleceğini ve varlığını ciddi bir biçimde tehdit eden uluslararası bu saldırılara karşı tek ve güçlü çözüm, tek bir vücut ve yürek olarak gibi hareket etmektir. Ermenistan ve Ermeni halkının varlığı ve geleceği bize bu görevi yüklüyor. Ya geleceğimize ve varlığımıza hizmet edeceğiz ya da düşmanlarımıza. Tarih sizlere bu görev ve sorumluluğu yüklüyor. Birlikte hareket ederek Ermeni halkının varlığını savunmak, erdemlilik, sorumluluk ve fedakârlık gerektirir.

Evet, barbarlar kadim Artsakh topraklarını askeri olarak işgal ettiler ama bu gerçekleri asla ortadan kaldıramazlar. Bu toprak üzerinde güneş her doğduğu gün Artsakh ve Ermenistan’ın kutsal miraslarını aydınlatacak.

Hiçbir şey özgürlükten ve bağımsızlıktan daha değerli değildir. “Birleşmiş bir halkı hiçbir kuvvet yenemez”.

Demir SÖNMEZ

21 Eylül 2023

Cenevre